Devfans

66 1 0
                                    

"Merhaba ben Natalie"dostane bir tavırla el sıkıştıktan sonra arkadaki yeni yetme üniversitelileri işaret ederek "İşte karşınızda duran topluluk-Benim için başbelalılarından başka bişey değil-sayın devfanlarınız."Gülümsemeye çalışsamda suratımın kasılmaktan mahkeme duvarı gibi göründüğünün farkına yüzüme bakan yaklaşık 13 kişinin aynı anda bana odaklanması sonucu anlamış oldum.Yükselen uğultular ve meraklı gözler arasında birbirimize bakarken tek bir enstürmandan binlerce saçma melodi çıkıyormuş gibi hissediyordum.Tamamen unutmuşum.Ayarlanan bir öğrenciyle okulu turlamam gerekti.Ne saçma.Sanki herseferinde bir dolu öğrenciyle her yaptığım konferansta okul geziyorum ben.Yapacağım konuşma haricinde zamanımı harcayacak bir kayıp istemiyordum açıkçası.Karşılıklı iki bina arasında mekik dokumayı bıraktığımız zaman okulun sağ tarafta kalan binasına geçerek merdivenlerden aşağıya doğru uzanan kantin koridorlarıda dahil olmak üzere okulun her iki binasında talan ettik.Emin olun ne ayaklarımda derman nede ağzımda tüğ kaldı konuşacak.Nefes nefese kalmış,soluğum kesilmişti resmen.En üst kata-yani gerçektende en üst kata-çıkarak 'okul binasının konferansı orda yapılacaktı' herkesin gelmesini bekledik.Gökyüzü havanın Mona Lisa gibi gülmesini değilde, Picasso'nun yeni bir ağlayan kadın portresi çizmesini istermiş gibi hüzünlüydü.Çatısı olmayıp onun yerinde gökyüzüne bakan açık ve bir okadar da büyük olan 'konferans salonu'  yerinde bir tabir mi bilemiyorum ama geniş olan bu alanda beklemeye başladım.Natali denen tuhaf kızıl saçlı kız okulu gezdirmek ona işkence veriyormuş gibi işi biter bitmez ortalıktan kaybolmuştu.Karşıdan gelen 5-6 profesörle gülümseyerek selamlaştık.
"Merhaba ben Tommy"uzatılan ele karşılık vererek herkesle sıra sıra tokalaştım.Bu merasimlerden o kadar sıkılmıştım ki her üniversitede rastladığım binlerce profesörü  gördüğümde lanet okuyarak
uzaklaşmaya çalışıyordum.Tommy konuşmayı bölerek içsel dünyamdaki "gökkuşağı kadar aydınlık olan ruhumu"-evet gülebilirsiniz tabii ki-sert bir şekilde dürterek uyandırdı."Profesör neden direkt yukarı çıkmadınız?"hafif peltek olan konuşmasından dolayı anlamamış gibi dik dik baktığımı görünce sorusu yineledi"profesör duyuyormusunuz?"
"Evet afedersiniz.Okul müdürü okulu bir öğrenci grubu ile gezeceğimizi söylemişti.Biraz geciktim kusuruma bakmayın."dediklerimden pek birsey anlamamış gibi"evet ama siz profesör"eliyle beni işaret ederek.Tanrım!"Bu sabah iptal edildiğinden  haberiniz yokmu?"Tedirgin bir gülüş sergileyerek karşımda duran genç bebek yüzlü delikanlıya baktım.AH TANRIM!Şakaklarımı ovuşturarak 1-2 saniyede olsa zaman kazanmak istercesine başımı eğerek bekledim.Kendimi toparladıktan sonra bir söz söylemlerine izin vermeden anlamak istercesine bakan gözlere yanıt verdim".Na-Natali adında ... a-adında yani şey Natalie isminde bir kızın görevli olduğu söylenmişti.Yani o kendisi söylemişti."Ne kadar kekelemek istemesemde tedirginliğimi saklayamamış herzamanki dengesiz yanımı ortaya çıkarmıştım."David... seni karşılamak için gelecek olan kişi müdür yardımcısıydı."biraz bekledikten sonra ne tepki vereceğimi ölçmek istercesine suratıma odaklandı."Ayrıca bu kişi kız değil. Bir erkekti."Bir anda solan yüzüm ve titrek ellerimin gösterdiği narsistlik bedenimi ele geçirerek yerime çiviledi beni.

Şeytanı UyandırmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin