Multide Lila var -
Yağız'ın Ağzından-
"Selamın Aleyküm Duman Andrew Kardeş.." Dedim.
"Kimsin lan sen?! Ne arıyorsun sevgilimin telefonunda!?" Diye bağırdı. Bana bağırdı. Resmen sabır deniyor çocuk. Lila'nın sevgilisi olmasaydı haddini bildirirdim de şükretsin ki Lila'nın sevgilisi...
Bir dakika ben haddini bildirmeliyim sevgilisiyken bile o benim biricik kuzenimi ağlattı. Hemde kırıldığı için ağladı. Nerede unuttu bu çocuk adamlığını?
"Sevgilinin telefonu olabilir ama ben kimim biliyor musun sen?"
"Yağız denen bir çocuksun. Sadece onu biliyorum."
"Bende Lila'nın sevgilisiyim."
Lila anında küçük bir çığlık attı. Madem bana bağırdı haddini ödeyecek...
"Ne?" Sesi titremişti. Oğlum sen kimsin ki Yağız Eser'e bağırıyorsun?
"Telefonu Lila'ya ver.."
Dedi..
Sustum.
"Lila ya ver dedim sana," sesi daha sert çıkmıştı. Kaşınıyor bu çocuk. Neyse ayrılmamaları lazım. Küçük bir bağırmadan ağlıyorsa Lila... Ow düşünemiyorum hayır. "Şaka yapıyorum kuzeni-"
"Bu ne biçim şaka oğlum dayak mı istiyorsun salak herif!?!?" Diye anırdı. Hayvan. "Bana bağırdığın için şaka yaptım laflarını geri al. Sen bana değil ben sana laf edebilirim şu durumda. Sen ne hakla kuzenimi üzüyorsun!? Daha ilk günden lan. Noluyor sana. Kız şuan hıçkırarak ağlıyor. Senin yüzünden Duman Andrew. Senin yüzünden..." Evet. Bu laflar ona biraz koymuş olmalı...
-Duman'ın Ağzından-
"........ Kız şuan hıçkırarak ağlıyor, senin yüzünden Duman Andrew. Senin yüzünden..." Dedi Yağız denen salak herif...
Daha ilk günden...
Onu...
Ağlatmıştım...
Salak Herif dediğim adam bile benden adamdır belki de...
Ne diyorum lan ben!? Ufacık bir sesimi yükselttim diye mi ağlıyor bebek gibi. Peh. Umrumdaydı...
Evet umrumdaydı...
Aslında Lila'yı her şeyden daha çok seviyorum, ve ona çok bağırdım. Kıskançlığım yüzünden onu incittim...
"Neden sustun Andrew Duman Bey?" Dedi..
Sustum.
"Duman beni dinle şimdi yüzyüze konuşmak istemem seninle. Lila için sakin kalıyorum, bir daha böyle bir olay duyarsam seni pişman ederim. Tamam mı lan!? Pişman ederim... Duman Andrew... Sen Lila Eser'in sevgilisi olan Andrew Lila'yı eğer bir daha ağlatırsan hatta onun kalbini hafiften de olsa çok azıcık pek umursamayacakta olsa saliselik bile kırarsan senin o bacaklarını kırarım. " dedi. Son 7 kelimeyi sesini yükselterek söylemişti... Sustum... Bir müddet sonra belki 25 saniye telefon kapandı. Bu sessizlik içerisinde Lila'nın ağlama seslerini duyabilmiştim... İşte ben de adamlığımı ortaya koydum...
Bu bölüm çok kısa oldu biliyorum lütfen yorumlarda bunu yazmayın. Ama bu bölümü aceleyle yazdım. Yarın da 2 bölüm yayımlayacağım ^^ Sonra biraz ara vereceğim ve Unutkanlığım Sağolsun adlı kitabıma yeni bölüm yazacağım. Diğer bölümde görüşürüz. Bölüm ithafı uzun zamandır göremediğim kişiye Cenavar özlettin kendini meleğim.. Neyse çok konuştum sevimli yıldıza basmayı unutmayın. Yorumlara da açığım haa. Görüşürüz canlar ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTIK SEVMESENDE OLUR.
Fiksi Remaja"pekala." dedi Duman ve tek bir hamle ile beni kucağına aldı... Arkamızdan Batuhan ve Poyraz aynı andan "Hay senin ebeni lan. Amk gel şuraya!" diye arkamızdan bağırdılar.... Ben hala kucağındaydım. Ve biz hala koşuyorduk. Onlar ise kovalıyordu. Koşa...