Ben hala kucağındaydım. Ve biz hala koşuyorduk. Onlar ise kovalıyordu. Koşa koşa nereye kadar gidecektik anlamıyordum... Beni bir an eliyle sanki Poyraz'a atarmış gibi yaptı. Haliyle korkmuş ve gözlerimi kapatmıştım. Rüzgar daha hızlı suratıma vuruyordu. Atar gibi yaparken Poyraz'da korkmuş ve tepkisini "Lan senin ben ebeni bacını sülaleni aileni ya..." demişti... Sırıtmıştım. Daha sonrasında bir yere girmiştik. Duman soluk soluğaydı. Kapı kilitlemişti. Sonunda bende korkumu yenip gözümü açtığımda tuvalette olduğumuzu fark ettim. Yoksa kızlar tuvaletine mi girmişti!? Haha utanç verici olsa gerek :D Sonra sessizce fısıldadım "Neden böyle bir şey yapıyorsun?" Önce kafasını başka bir yere çevirdi. Sonra gözlerini devirdi. "Çünkü henüz arkadaşım yok ve ben senle arkadaş olmak istiyorum." dedi. Ne!? Ben mi? Onca güzel kız varken... Ben mi??? Gerçekten şaşırmıştım. "Bunun için böyle şeylere gerek yok ki Duman. Bana doğru dürüst söyleseydin onaylardım." dedim. "Tabii ki onaylayacaktın. Benim gibi yakışıklıyı bulmuşsun." dedi. Gözlerimi devirdim. Poyraz ve Batuhan hala kapıya hayvanca vuruyordu. Hey!Bir dakikaaaa.... Eğer onlarda buraya girebildiyse.. Burası.. Kızlar tuvaleti değilde... ERKEKLER TUVALETİYDİ! Kapının kilidini açtı ve kendisi saniyesinde tüydü. Batuhan beni havaya kaldırıp ateşime baktı. Yere indirdi. Sarıldı. "Allah'a şükürler olsun..." dedi. Noluyo be!? İmana geldi jojuk. "Tamam tamam" dedim. Ve ayrıldım. Hemen tüydüm. Sınıfa doğru koştum. Doğa geldi sarıldı. "İyi misin kuzum?" diye sordu. 'Evet' manasında başımı salladım. "Romantik miydi?" Diye sordu. Ne!? Ben Duman ile romantik mi olacaktım lan. Komik. "Ne romantikliği ? Arkadaştikti kanka." Dedim ve güldüm. Sırıttı. "Arkadaş mısınız kankacım?" Dedi. "Hehe. Evet" dedim. Derse gittik. Derste canım sıkılmıştı. Bakınıyordum etrafıma. Kafama gelen kağıtla birlikte irkildim, etrafıma baktığımda kağıdı Duman'ın attığını fark ettim. Hoca onun yerini değiştirmişti. Ve bir sıra öteye koymuştu. Yanım sayılırdı. Kağıda baktığımda "Naber mal?" yazdığını gördüm. "Mal senin ebendir. İyi salak. Sen nasılsın?" Diye yazıp kafasına fırlattım. Aldı. Okudu. Ve sırıttı. Öyle ders boyu yazıştık. Son 10 dakika!! SONUNDA!!! Ama tam kafama kağıt geldiği anda hoca bizim yazıştığımızı fark etti. Hep son dakikalarda olur zaten. Hoca yanıma gelip "kimle konuşuyodun evladım?" Dedi. Evlat senin ebendir. Diyesim geldi ama diyebildim mi? Hayır... "Bir arkadaş kafama kağıt fırlatmış hocam ya!" Dedim. Hoca sınıfa göz gezdirdi. Ve sınıfa doğru "kim yaptı bunu" diye sordu. Kimse cevaplamayınca 'bir daha olmasın' bakışlarını attı. Ve dersi anlatmaya devam etti. Bizde Duman la artık kaynaşmayı kestik. Ders sonunda sadece geriye 1 ders kalmıştı. Ve teneffüste "Doğacım bize biraz müsade" dedi Duman ve Doğa da uzaklaştı. Sonra Duman bana dönüp gülümsedi. "Bu akşam gelde gezelim." Dedi. "Olur Doğa'da gelebili-" derken sözümü kesti ve "İkimiz tek..." Dedi. "Peki." Dedim. Sonunda son derse girmiştik. Dersi dinliyordum. Doğa ya söylemeyecektim. Yarın söylerim diye düşündüm. Sonunda ders bitti. İkimizde eve gittik, çantaları bıraktık, giyindik ve buluştuk. "Güzelliğinle ortalığı yakıyorsun. Nefes almak zor. Her zamanki gibisin." Dedi. Utanmıştım. Başımı yere doğru eğdim. "S-sende çok yakışıklı olmuşsun şuan." Dedim. "Her zaman ki halim Lila'cım." Dedi. Ego yığını... "Gel gidelim." Dedi. "Nereye" diye sordum. "Gidince öğrenirsin" dedi.
Merhaba arkadaşlar. Bölüm kısa ama değişik oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Bu bölümü BayanVoleybol a ithaf ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTIK SEVMESENDE OLUR.
Teen Fiction"pekala." dedi Duman ve tek bir hamle ile beni kucağına aldı... Arkamızdan Batuhan ve Poyraz aynı andan "Hay senin ebeni lan. Amk gel şuraya!" diye arkamızdan bağırdılar.... Ben hala kucağındaydım. Ve biz hala koşuyorduk. Onlar ise kovalıyordu. Koşa...