Sinan:O sakızı üç gün önce tükürmüştüm.Üç günde epey kurumuş olsa gerek.Tekrar çiğnenir mi acaba? Tepede,kayanın üzerinde oturmuş çalılıkları seyrediyordum maymun misali,rüzgar çalılıkları titretiyordu,sakızım da çalının üzerinde dans edercesine sallanıyordu.Yarı çıplaktım,Tepe nin zirvesinde yalnız bir ağaç ağacın yanında da üstü yosun tutmuş bir kayalık vardı.Kayalığın üstünde de atletsiz birisi oturduğu yerden uzanıp sakızını ağzına attı.Güneşi hiç bu kadar kırmızı görmemiştim denizin içine battığı için gün batımı daha da kızarıyordu.Sakızıma yapışmış yaprak paçaları çok hoş bir aroma veriyordu.Tepemde uçuşan iki kuş beni yuvalarından uzaklaştırmak için üzerime sıçmık atıyorlardı ama denk getiremiyorlardı.Bu romantik gün batımında yanımda olmanı isterdim,çene kaslarımı geliştirmek için üç tane sakızı birleştirerek çiğnerim bu yüzden yarısını koparıp sana verebilirdim,hoş aromalar eşliğinde rüzgarı dinler gün batımını seyrederdik.ha bu arada sol ayağım parçalandı o yüzden,köpekler kayalığa tırmanamıyorlar.şöyle bi tıranığma baktımda fena kanıyor
Aramızda ki sorun neydi biliyor musun ? var olup olmadığımızdan emin olamamamızdı sanırım
Acaba gerçekten var mısın ? Seni hiç görmedim.
-Biliyorum ama yakında buluşacağız söz veriyorum.o zaman görürsün
şarzım bitti telefon kapandı
Tüh,
şarzım bitti,tam ona evlenme teklifi edecektim
Bir yığın sıradanlıktan kaçmış olduğuna inanan insan,bu deniz kenarı kasabaya üşüşmüş.Bulunduğum kayalığın üzerinden bakıyorum da burası harika bir klişe cenneti...
Yeşillik,deniz kenarı,balık tutmaca,organik beslenme daha başka ?
Daha başka ne isteyebilir ki bu insanlar ? Sahip oldukları hayalleri şehrin içinde yetiştirdiler ve hayalleri şehirden beslenerek büyüdü.Bu yüzden hayalleri de kaçtıkları yer kadar,yapay,monotonluğa ait.Edindikleri en büyük değer sadece anti oldu,anti şehir.Özgürce bir yaratım değil.Doğayı övmeyeceğim zaten ayağım sızlıyor,üstüne böcekler konuyor
Bence ben şu an doğanın doruklarındayım hatta çevrecinin daniskasıyım ben
Kayadan kendimi çalılıklara attım,sürüne sürüne aşağı ineceğim,dikenler battı.Bu halde pansiyonun yolunu bulabilir miyim bilmiyorum ? Biraz soluklandım,göz bebeklerim odağı yakaladı önümde dağılmış buğular birleşerek bir örümceğe dönüştü.Örümcek ağda kıvranan sineğe doğru yürüyordu.Doğanın kusursuz harmonisiyle sinek çeşitli figürler sergiliyordu,doğada kusursuz bir uyum vardır da ben bu uyumun bir parçası olmayayım,yoksa köpekler beni paramparçalayacaklar.
Eminim Fenrir hala beni aşağıda bekliyordur,ağzından salyaları akıta akıta.Ayağımı o parçalamıştı.Çok tuhaf bir köpek,saldırgan köpek dediğin koştura koştura gelir üzerine atılır,bu ise memelerini sallaya sallaya yavaşça yanıma geldi,ve ayağımı ısırmaya başladı,ilk önce hafifçe ısırdı ben ayağımı çekince daha da şiddetlendi,ben karşı koydukça iyice çığrından çıktı.Hamile olduğu için böyle yapmış olabilir