yazarın notu

18 0 0
                                    

Ufuk bey açık olan kapıdan odaya girer,odada iki tane bikinili çıtır kız sevişmektedir.Uufk bey bir an için şaşıp kalır ikinci anda şaşıp kalmış numarası yapar,kızlar ona bakınca çok pardon yanlış oldu diyip dışarı çıkar.Sonra odanın kapı numarısna bakar.Zampara babasının verdiği anahtarın üzerindeki numarayla aynı numarayı yapar

Şimdi öncelikle,blues çok efendi bir müzik türü.Bir sürü şarkı türünü sevmeme rağmen çalma olarak blues u tercih etmemin sebebi blues'un müzikal değeri değil efendi duruşu.Mesela peter green'nin fool no more şarkısında adam karısını başkasıyla basıyor,biz de ki magandalar olsa saldırır fakat adam efendi duruşunu bozmadan bavulunu toplayıp seni harbiden sevmiştim ama artık kalamam deyip karısını terk ediyor.Genel olarak blues'da olumsuz bir olay var fakat kişi bu olmusuz olayı fazla büyütmeden siğneye çekiyor,polyanacılk değil gerçekten bir hüzün var fakat adam mıymıylanmıyor olayı hazmediyor.Yani blues hazmedişin müziğidir.Müzikal olarak ta bu ruhu yansıtıyor;majör kalıplar içinde minor notalar var.Minor notalar mutsuz olay,major ilerleyişte o olayı minorlenmeden ele almak.Kabulleniş var fakat napalım bahtım kara şeklinde genel bir kabulleniş değil sadece yaşanan olay kabulleniliyor ve bunu major notalarla dalga geçer gibi yapıyor yani adam kendini alaya alıyor bak lan kamil başına ne geldi görüyonmu,ve finalde gülümsüyor,ama kesinlikle polyanaca bir gülümseme değil

Şimdi bazı arkadaşlar  orda burda benim hikaye yazdığımı falan söylemiş ileri geri konuşmuş.Aklı selim bir insan benim yazdıklarımın bir şiir olduğunu rahatlıkla görebilir.Sadece normalden biraz fazla uzun bir şiir.Bölümler düzgün bir kronolojiyle ilerlemiyor,fantezi olsun diye değil.Çünkü bölümleri ilhamla yazıyorum onları kurgulamıyorum ahbap.Ve,yazdığım bölümleri birbiriyle bağlamak gibi bir kaygım yok fakat birbiriyle bağlayınca daha güzel duygular verdiği için bağlama yoluna gidiyorum.Benim için duygu önemlidir.Şimdi burada kusursuz uyuma sahip hiç bir kurgusal çelişkisi çatırtısı olmayan bir hikaye yazsam okuyanda vay be adam nasıl ayarlamış her şey yerli yerinde dese ne yazar ? Unutucak.Hikayeyi olduğu gibi unutacak.Eğer bir şey hissetmişse birazcık ondan kırıntılar kalır.O da anımsarsa tabi.Ben okura birşeyler hissettirmeye çalışıyorum,hissettiğini hatırlasın diye de değil,hissettiği anda ruhu aşınacaktır çünkü.Okurken farklı duygulara kapılırsa bu duygular belirdikleri yerde kendi oyuklarını açacaktır ve o oyukların tekrar aynı duygularla dolma şansı olacaktır,kişi o duyguları tekrar hissetme potansiyeli kazanacktır.Aşı gibi.Bu yazdığım şiir bir tür aşı.Normal zamanda hissetmesi gereken şeyleri hissedemeyen insanlara bu yoğunlaşmış anlatı içinde o duyguları hissettirip,gündelik yaşamlarına döndüklerinde o duygusuyu hissetmesi gereken şeye tekrar baktığında bu sefer hissedebilmesini istiyorum.Tabi bunlar benim hayalimde gerçekte kim okudu kim hissetti bilemem ama birisi bir şiir yazarken aynı zamanda birçok kişi olur ve o kişilerin gözünden de okur kendisini,benim hissettirmeye çalıştığım yabancılar işte o diğer kişiler varsayımlarım.

Sevgilerle,Senin yavşak enişten

Voltavodka







Beraber utanalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin