Kemal güneşin içine girmişti,sürü halinde ilerleyen damlacıklar gördü,onlara yaklaştığında damlacıklar bizonlara dönüştü.etrafını sayısız şekil sarmıştı.her yer cıvıl cıvıldı.Çok hızlı değişim gösteriyorlardı.Bitkilerin bile izdüşümleri vardı.Paramesyumların titreşimleri görünür değildi fakat varlığı hava gibi etrafı sarmıştı.
Kemal balon gibi genişlemeye ve etrafta uçuşan parçacıkları içine almaya başladı.Genişledikçe Kemal,Kemalliğini unutuyor,kah bizon sürüsü oluyor,kah kayanın arasında gizlenmiş bir yengeç oluyor kah böcek oluyor kah goril oluyordu.Sonra balon patlayı verdi.Kemal kollektif bilince karışmıştı.Dört saat kadar şokun etkisinde kaldı,İnsan bilinçleriyle karşılaşınca yavaş yavaş kendisini hatırladı ve toparlandı.Kafasında oluşan bu kargaşıyı susturduğunda(sonuçta herşey kafasının içinde yaşanıyordu)kendine geldi.Artık düşünebiliyordu.İlk düşündüğü şey ıslak kek oldu.Sonra etrafa ıslak kek koyuluğunda oklar şimşek hızında fırladı.Oklar milyonlarca insan,şempanze ve karıncanın içine girdi.Milyonlarcasının canı ıslak kek çekti.Kemal de bunu fark etti.
Sonra tuttuğu partiye oy vermeyi düşündü bilerek.Artık dünyanın hangi bölgesiyle etkileşime geçtiyse,binlerce Bangladeş'li binlerce ingiliz ve bir kaç yüz Brezilyalı bu partiye oy vermeyi düşündü fakat Türkiye'den hiç kimse fikrini değiştirmedi.
Breziylalılar da bu partinin ismini kendileri uydurduklarını düşünüp gülüp geçtiler,bazıları böyle bir parti kuramaya kakar verdi.Bangladeşli'ler partinin ismini doğru algılayamadıklarından sadece durup dururken herhangi bir partiye oy verme isteği duydular.İngilizler televizyondan sübliminal etkiye maruz kaldıklarını düşündü.
Kemal konsantre oldu.Güneşim çekirdeğine girmek istiyordu
çekirdekte bütün frekanslar toplanıyordu.Sinan ve Strahlenber'in bahsettiği değişim ancak çekirdeğin içindeyken yapılabilirdi.
Kemal çekirdeğin içinde belirdi,vücdunu temsil eden bir karikatür şeklinde.Kendisini böyle düşünmüş demekki
Çekirdeğin içinde çok fazla kalamayacağını hemen anladı.Çünkü eriyordu.Erirken bilinci kabarcılar çıkararak etrafa karışıyordu.Kendi istediğini yapacaktı:İnsanları dünyadan ayıracaktı,yer yüzündeki bütün şehirlerin etrafında devasa bir kronos fonksiyonu meydana getirdi,bazıları yüz bazıları dört yüz en büyükleri bin yılda başa dönecekti.
İnsanlık bu akvaryumlşarın içinde gelişecekti.Bu akvaryumların içinden çıkabilecek kadar bilgeleştiğinde,teknolojilerini ya da ruhlarını ilerlettiklerinde özgürleşeceklerdi.Hiç bir şehir hiç bir kasaba bir başkasına saldıramayacak savaşlar olmayacaktı,güya...Ayrıca Kemal'in uyduruk hipotezine göre şehirler kronos fonksiyonuyla sarldıkları için oramanlara müdahale edemeyecek dünyayı kemiremeyecekti.Bence tüm bunlar fazla hızlıca düşünülmüş teoriler
Bence insanlar bu şehirlerin içinde açlıktan ölecek.Hatta bu kadar büyük ve uzun süren kronos fonksiyonları evreni yırtacak ve birer kara delik olacaklar.
Bence Kemal,onları 2.katmana almalısın.Beraber gül gibi geçinir gidersiniz.
Kemal:SEN KİMSİN?KİM KONUŞUYOR
Benim canım tanımadın mı ?
Kemal:Tanrım?Sen misin yoksa?Benimle konuşuyor musun ey Tanrım?
Açıkçası Hıristiyansan öyle de sayılabilirim.Çünkü buraya ilk gelen ben değilmişim.İsa'yla karşılaştım daha doğrusu onun sevgisiyle sonra ben de öyle oldum,hep beraber sevgi olduk.
Kemal:İsa mısın yani?
-açıksaçı kendimi tanıtabileceğim bir kişiliğim kalmadı geriye birazdan sen de tamamen eriyip bize pardon,bana karışacaksın.Ben de eriyip karışanlardan hangisiyim bilmiyorum.Tahminimce,
en son Alexy buradaydı,hala ondan geriye birazcık koku kalmış olmalı ki seninle konuşabiliyorum.Yoksa hiç sesim çıkmazdı.Evet evet,ben Alexy'im daha doğrsu Alexy artı geri kalan herkesim.
Kemal:Alexy!
AlexY:Zaman,bilinç olmadan var olmuyor Değil mi?Sen de bunu anlamışsındır.Yoksa bütün bu kronos fonksiyonlarını kafana göre meydana getiremezdin.Zaman göreceli olmaktan da öte zihnin yapı taşlarından biri.
Kemal:İnsanları başka bir boyuta alacağım ve onların yöneticisi olacağım.Nasıl fikir?
AlexY:OO şu hale bak şimdiden oluşturduğun kronos fonkisyonları 3 kez tekrar etti.Birazdan uzaydan kopacaklar
Kemal:ÇOK ZOR!ONLARI 2.KATMANA TAŞIYAMIYORUM.
AlexY:Kronos fonksiyonu dışındaki varlıklarla olan bağları dirence sebep oluyor.Aslında bakarsan,sen zaten bunu başarabilecek iradede birisi değilsin.Yılarn tarafından sokulduğunda kendini bastıramadın ki.AmA BEğn bastırdıııım
Kemal:Eriyorum
AlexY:Buraya geldiğimde müdahale etmemeye karar verdim zaten müdahale etme isteği arzulu bir zihnin eylemidir.Fakat bunca zihne müdahale etme hakkımın olup olmadığını bile bilmiyorum.Sinan'ın yaptıklarını bile düzeltmedim.Senin eridikten sonra böyle yapacağını hiç sanmıyorum.Sen eridikçe üzerimde arzu birikiyor ve dünyaya dönme isteği duyuyorum
Kemal:Peki ne yapacaksın?
AlexY:Sen ne yapacaksın?
Kemal:Kahretsinkayığımda balık tutmak istiyorum sadece!
AlexY:Ben de akyığımda balık tutmak istiyorum sadece!
Hadi öyleyse balık tutalım!
Çekridek Kemal'i fıraltır atar.Kronos fonksiyonlarının integrali alınır ve her şey başa döner.Ama aslında başa dönmek sadece nitelikseldir.Olan olamuştur artık.Kollektif bilinç müdahaleye maruz kalmıştır.Gerçekleşmiş bunca şey hiç gerçekleşmemiş gibi olur mu?
Dünayadaki insanların telepati yeteneği bin katına çıkmıştır.Ve hiç biri bunu kontrol edemiyordur.Her bir birey adeta kollektif bilincin kendisi gibidir.Ve hissetikleri en yoğun şey katledilmekte olan sayısız hayvandır.Dünyadaki toplam ıstırap toplam mutluluğun çok üstündedir.