Umut Işığı 4.Bölüm
Tuhaf denebilecek derecede fazla masum ve tatlı bir yüzü vardı. Sapsarı saçları güneşin son ışık damlalarında bile parlıyordu ve geniş alnına danığınık perçemler halinde dökülüyordu. Dudakları panikten olsa gerek,gerilmişti.Gözleriyse… çok güzeldi. Gerçek olamayacak kadar hem de. Mavi gözlerinin içinde tatlı bir pırıltı vardı.Saatlerce bakıp derinlere dalabilirdiniz sanki. Tam anlamıyla mükemmeldi.Bir insan nasıl bu kadar muhteşem olabilirdi ki?
Bana telaşla bakıyordu. Nefes alışım düzelince yüz ifadesi değişti. Gülümsedi ve;
- Çok dengesiz olduğunu görür görmez anlamıştım zaten...dedi.Tuhaf tuhaf baktım ona . Komik gelmiş olacak ki kahkaha atmaya başladı. Kahkahası yankılanıyordu. Onu görünce ben de gülmeye başladım.Ama komik geldiğinden değil. Çok sinirim bozulmuştu.
Kahkahaları azalınca " Ha bu arada benim adım Kevin" dedi. "Zaten benimkini biliyorsun”dedim ve gülümsedim.
Sonra neden düştüğümü hatırladım. Gözlerimi yere eğdim.Bu sefer daha sakin bir sesle " Neden burdasın? Neden beni kurtardın?" dedim.Nasıl bu kadar sakin olduğumu ben de bilmiyordum. Normalde bu durumda bağırıp çağırmam,öfkemi kusmam gerekiyordu ama yapmıyordum.Gerçekten delirdiğimi düşünmeye başlamıştım.
Bana doğru geldi ve karşıma oturdu. Sonra da anlatmaya başladı...
"İge, lafı uzatmak gibi bir niyetim yok.sen özel birisin. Hem de çok özel biri..." Öylece bakakalmıştım. Ben nasıl özel olabilirdim. Özel olsaydım hayatım bu kadar kötü olur muydu? Sevdiğim çocuk en yakın arkadaşımla çıkar mıydı???
"Yanılıyorsun! dedim ve ayağa kalktım. Bana yardım edebileceğini sanmıştım ama beni boş sözlerle avutmaya çalışıyordu. Neden ona güvendiğimi bile bilmiyordum. O daha yarım saat önce tanıdığım biriydi....
"İge,lütfen dinle bu çok önemli!!!" diye bağırdı ben hızlıca yanından uzaklaşırken...
Birden durakladım. Ama arkama dönmedim. Durduğumu görünce konuşmaya başladı...
"İge sen... sen......."
"Sen..." dedi ve derin bir nefes aldı. “Dostum,bu gerçekten çok zormuş” dedi.Sonra devam etti "Bu biraz tuhaf,başta inanmayabilirsin ama…Herneyse bak İge sen... Koruyucusun.”
Nefesim kesilmişti. Bu kadar heyecan bana fazlaydı... Oradan hemen uzaklaşmak istiyordum. Geri dönüp bu saçmalıkları unutmak ve bütün gece ağlamak istiyordum. Bu her zaman yaptığım şeydi zaten. Alışkındım yani.
Ama sesi o kadar zavallı ve çaresiz geliyordu ki dayanamadım. Arkama döndüm ve ona doğru yürüdüm... 2-3 metre uzağında durdum. "Bu ne demek oluyor şimdi? " dedim... Sesim korkudan ve heyecandan yüksek çıkmıştı...
Kevin zafer kazanmış birr edayla gülümsedi ve devam etti " İge,biliyorsun bizim belirli duygularımız var... Sen bunlardan birinin koruyucususun..."
Merakım giderek artıyordu. "Hangi duygunun?" diye sordum. Artık o zavallı yüz ifadesi gitmişti... Yine gülümsedi bana... "Tahmin etmek çok da zor değil İg-" dedi. Boş boş suratına baktığımda" Aşk İge,sen aşkın koruyucususun." dedi..Sonra açıklamaya koyuldu:
"İg farkında olmadığını döyleme lütfen. Sürekli aşık olduğun çocukla ilgili kabus görüyorsun.Aşkı yaşından çok daha derin yaşıyorsun. Ve en önemlisi yarın doğum günün..."
Anlamıyordum. Afallamıştım. İçimde tuhaf bir his vardı. Korkmuyordum,bu .Bu daha önce hiç hissetmediğim bir duyguydu.Aslında bu saçmalıkların hiçbirine inanmamalıydım ve çekip gitmeliydim. Ama bir yanım kalmamı söylüyordu. Bunların hepsi uydurmaydı belki ama elimde inanacak başka bir şey kalmamıştı. Yaşamak için ne kadar saçma olursa olsun birşeye inanmaya ihtiyacım vardı ve karşıma çıkan ilk şey de bu olmuştu.Ayrıca devamında ne geleceğini gerçekten merak ediyordum.
"Anlamıyorum Kevin,daha açık konuş yalvarırım!" dedim ağlamaklı bir sesle.Gözlerime baktı.Onun gözlerinde de acı vardı. Sanki..Sanki beni yıkılmış halde görmeye dayanamıyordu.
" Dünya üzerinde çok fazla duygu var. Duyguların tükenmemesi için de 100 yılda bir o duygunun koruyucusu gelir.Ama senin durumun daha farklı. Çünkü yarın bütün duygular sana kendi güçlerini verecek..." dedi.
Kafamda binlerce soru vardı..Aklıma ilk gelen soruyu sordum... "Kevin,ben kendimi hiç "özel" hissetmiyorum. Eğer dediğin gibi olsaydı,güçlerim olsaydı..." devamını anlamıştı sanırım..Anthony'den bahsedeceğimi anlamıştı.
"İge,yarın 16 yaşına giriyorsun. Şu ana kadar sürekli güçlerin arttı. Ama bu o kadar yavaş oldu ki farkına bile varmadın. Yarın gücünün son noktasına varacaksın. Ve diğer duyguların da hakimi olacaksın."
Yavaş yavaş taşlar yerine oturuyordu. Ama bir sorun vardı.. "Kevin,her duygunun temsilcisi 100 yılda bir geliyorsa neden ben bütün duygulara sahip oluyorum?" ...
"Çünkü tatlım,sen son koruyucusun. Ve artık duyguların hakimiyeti SONSUZA KADAR senin olacak.." SONSUZA KADAR...... ???