Multimedia Güneş ve giydikleri.
Pastaneye gülümseyerek girdim.
" Günaydın gençler. "
Yavuz " Sanada boncuk. "
Eda " ulan kız köpek mi kedi mi ? Boncuk ne ?"
Gülümseyip mutfağa gittim. Üstümü değştirip , mutfak önlüğünü bağladım.
Önümde ki pastalara bakıp gülümsedim. 5 çeşit pastayı içeri taşımaya başladım.
" Yine yapmış yapacağını ya. "
Ben pastaların hepsini raflara yerleßtirdikten sonra Yağmur geldi.
" Ne yaptın annenle ? "
" Yok. Gidecez diyor. Sizin hayatınız için herşeyi yaparım. Diyor. "
" Gideck misin peki ? "
" Annem ve Işılı yanlız bırakamam. "
" Ya ben seni çok özleyecem. "
Ona sarıldım. Off ben de.
Eve geldiğimde eşyaların yarısı toplanmıştı. Işılı öpüp odama çıktım.
Yatağıma oturup , bacaklarıma sarıldım. Off ben burayı bırakamam. Yağmur , Eda , Yavuz , pastanem , okulum.
Annem başka şehire taşınmak istiyor. Babam bizi bırakıp gittikten sonra , hiç bilmediğimiz akrabalar ortaya çıktı. Yanlarında hiç bilmediğimiz borçlarla. Annem de ben ve kardeşim için endişeleniyor. Bize bir zarar verirler diye.
Odamın kapısı açılıp , halay çekerek gelen Yağmuru görünce donup kaldım.
" Tey , tey , tey. "
" Yağmur iyi misin ?"
Kahkaha attıp yanıma uzandı.
" Kız biz de geliyoruz. Anam dedi ki ben gardaşım , miney tek yolamam. Biz şendullar bir birimize bakarız dedi. Evi toplamaya başladı. Ben de sana haber vereyim dedim. "
Sözünü bittirdiği gibi Yağmurun
üstüne attladım."Ya çok sevindim. "
Annem odaya girip " İki küçük zili çabuk kalkın hadi. Yarın gidiyoruz. "
" Güneş , aynı okul , aynı ev. Kız sıkılırım ben senden. "
" Gerizekalı. Ya çok mutlu oldum. Yerim ben Yaren teyzemi. "
Yolculuk zamanı
Otobüsten inip bavulumu aldım. Annemleri bekledim. Otobüsten ki yansımama baktım.
Siyah spor ayakabılar. Siyah patolon , krem rengi yün kazağım , elimde de siyah zımbalı çantam ve deri ceketim var. Çık sporum çık.
Annemler gelince ikisi 36 , ikisi 17 , biri de 8 yaşında 5 kız yeni hayatımıza yol aldık.
" Siz cidi misiniz ? Gerçekten burda mı yaşıyacaz ? "
"Kızım. Bak şimdilik burası ama ilerde iyi bir yerde yaşıyacaz söz. "
Oflayıp içeri girdim. Evimiz bir gecekonduydu.
Bütün gün temizlik yaptık. Duvar , yer , cam , kapı , banyo , tuvalet , mutfak dolabı , eşya yerleştirmek. Bunlar hatırladıklarımdı.
Şimdi ise ben ve Işıl bir koltukta , Yaren teyze bir koltukta , annem ve yağmurda yerde minderin üzerinde uzanmış , dinleniyorduk.
Annem hafif doğrulup " Kızım banyo yaptın. Kalk bi hırka birşey al , üşüyecen. "
Kalkıp benim , Işılın , Yağmurun odasına girdim. Gri , kapşonlu hırkamı aldım.
Of bütün kaslarım ağırıyor.
Odadan çıkıtım. Yağmur kabıda bekliyordu.
" Yağmur ne yapıyon ? "
Yağmur bana ' salaksın valla çok salaksın' bakışı attıp " Annemler gidin bir komşudan çay falan isteyin dedi. Hadi. "
Ayakkabılarımı giyip , kapı çektim.
Tam karşıda ki eve gittik. Cebinden fincan çıkarıp bana verdi Yağmur.
Kapıyı çaldıktan sonra iki adım geri gittim.
Kapıyı bir taş yavrusu açtı. Bize umursamaz bir bakış attıp arkasını döndü.
" Kıvanç. İki kız geldi kapıya. "
İçerden gelen ses " Nasıl kızlar ? "
Kapıyı açan çocuk " Ne bilim oğlum iki kız işte. Biri sarışın , biri kumral. "İçerden " İsimleri ? "
Kapıyı açan çocuk bir küfür mırıldanıp " Ulan ben senin kâhyanmıyım. Gel bak kapıya. "
İçerden yine parmak ısırtan bir çocuk çıktı. Bize ' Hayırdır gençler. ' bakışı attıp kapıya geldi.
Kıvanç olduğuna inanıyordum " Buyrun kızlar. "
Ben tam konuşacaktım içerden bir çığlık koptu.
Gözlerimi dehşetle açıp , ikisine baktım. " Ne oluyor ? "
Kapıyı açan çocuk. " Küçük. Ne istiyorsan iste , sonra da git. "
Küçük mü , hah sensin küçük. Neyse sakin Güneş. İçerden çığlık falan geliyor boş ver.
Elim titriyerek fincanı uzatım. " Şey...Biz yani...Of ya biz yeni taşındık , varsa eğer biraz fincan alanbi...Yani çay alabilir miyiz ?"
Kıvanç gülümseyip fincanı aldı.
Ve gözden kayboldu.İçerden yine çığlık sesi gelince kafamı kaldırıp , kapıyı açan çocuğa baktım.
" Adamı doğruyonuz lan içerde ?"
Kapıyı açan çocuk yamuk bir şekilde gülüp alt dudağını yaladı. Sonra bana bakıp " Hıı, kapıya gelenen KÜÇÜK kızları doğruyoruz. "
Küçük kelimesine vurgu yaparak.
Sonunda yaşama belirtisi gösteren Yağmur, kolumu tutu.
" Oldu kardeş. Sonra görüşürüz. Biz çay filan istemiyoruz. Zaten çarpıntı yapıyor. Koş Güneş koş. "
Biz tam bahçeden çıkacaz Kıvanç seslendi. " Kızlar fincan ? "
Yağmur arkasını dönüp " Sizin olsun kardeş. Biz de çok. " Elini havaya kaldırıp konuştu.
Sonrada benim bileğimden tutup koşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük
ChickLitArkadaşlık , kardeşlik , Aşk. Kim kime aşık ? Kim kimin kardeşi ? Kimse bilmiyor. Yazardan başka. Belki de o bile bilmiyor.