Siyah şortu baldırlarına kıvrılmış düzensiz nefesler soluyan tehtidkar bakışlı esmer çocuk gözlerini kıstı ve daha fazlasını beklediğini anlatmaya çalışarak avuçlarının içinde bağıran seyircilere baktı. Önceden de boks maçlarına katılmayı severdi, kırılan dişler ve burundan akan yoğun renkli kan onu mutlu eder kırılan kemik seslerine piskopatça gülümserdi. Bu hayranlık yavaşça özentiye döndüğünde kendini bir anda bu işin içinde buldu, azimi ve siyah bakan gözleri ona kısa sürede sponsorlar kazandırmıştı.
Kimseyi sevemediğinin farkındaydı, istekli olduğu da söylenemezdi. Ama şuan kalbi daha önce hiç olmadığı gibi atıyor ve nefesi daralıyordu. Rakibinden nefret edemiyor onu deviremiyordu. Ringin köşesindeki taburede karşısındaki tanıdık yüz ona yapması gerekeni anlatırken dinlemedi ve çaprazına oturmuş sarı bukleli çocuğa baktı. Kemikli parmaklarını kaslarına yaslamış nefes alıyordu. Açık renk bukleler yüzüne düştü ve yanındaki adama ķıkırdayıp şekilli dişlerini kısaca sergiledi. Tahminlerine göre onun yaşlarındaydı. Sonunda ona bakmayı bir süreliğine bırakıp ağızında çalkaladığı suyu tükürdü. Başını kaldırdığında gözleri birleşti ve kalın dudaklar ciğerlerinde biriken nefesi taşıyamadığında gözlerini kaçırdı. Bu ilkti, daha önce hiç gözlerini kaçırmadığına emindi. Mavi lakoslu adam elindeki havluyu Calum'un alnına sürttüğünde görüş açısı kapandı ve o da önüne döndü. Suyunu içip şortunun paçalarını düşürdü. Başlıyordu, gerginliğini hissettirmemeye çalışarak ayağa kalktı. Korkuyor muydu?
Her santimi kas olan uzun boylu adamlarla dövüşmüştü, her seferinde başarılı olamasa da koyu irislerinden bir kez olsun korku geçmemişken şimdi ne olmuştu?
Kısa şortlu kadın kalçasını sallayarak elindeki "Round 2" yazısını sallayarak önlerinden geçtiğinde esmer çocuk karşıdaki parlak gözlere baktı. Yumruklarını göğüsünde hizalayıp dizlerini kırdı. Sağ kolunu hızla çocuğun omuzuna geçirdi ve yumuşaklığı yutkunmasına neden oldu. Ona şakalaşır gibi vurmuştu ve çocuk büyük ihtimalle bunu fark etmemişti.
Kumral çocuk da silkelenip gardını aldığında bir kaç saçma yumruk savurdu ve şaşkın çocuğun korumasını yıktı. Göğüsüne güçlü kolunu savurduğunda çocuk geri yalpalandı. Ama dans edercesine ona geri yaklaşıp kaşlarının altından parlayan gözlerine direkten baktı. Göz bebekleri titriyor, kirpiklerinin yansıması göz pınarlarına düşüyordu. Hoş bir çenesi ve uzun saçları vardı. Çenesine bakmaya devam ederken garip görünmemek için yumruğunu sarsakça yanağına uzattı. Sert ses ve yana düşen başı ile geri adım attı, bu ona savurduğu ilk gerçek vuruştu ve kalbi hızla atmaya başlamıştı. En son sevdiği kız onun bir orospu çocuğu olduğunu söylediğinde ona tokat atmış ve böyle hissetmişti. Her zaman herkese karşı umursamazlıkla beslenen bir öfke beslemeye hazır bir kişiliğe sahipti, ama şuan yapamıyordu. Sarhoş muydu?
Gözünün altına yediği yumruk onu düşüncelerinden kopardığında çocuğun yüzüne baktı ve dudağından kısa sürede hayran kaldığı çenesine süzülen kanı fark etti. Kaşları çatılmıştı, gülüp onu dövmeye devam etmemişti. Round'un sonuna kadar saçma yumruklar birbirini takip etti. Seyirciler ilk defa Calum Thomas Hood'u izlemeye geldiği için pişman olmuştu. Küçük yumruklar tekrar onu yorarken kumral çocuk gardını kırmadan başını terli omuzda dinledirdi. Eldivenlerini çocuğun belinin iki yanına sardı ve esmer çocuk da nefesini dışarı verip kollarını boynuna uzattı. Beş saniyeye kafa tutan dinlenme ona saatlerce onu sarmış gibi hissettirirken hakem onları ayırdı. Kumral çocuk dudağını koluyla sildi ve gözlerini çocuğun bedeninde gezdirip gardını geri aldı. Yapmacıktı. Ashton Irwin hiç bir rakibinin omuzunu dinlenmek için kullanmasına izin vermezdi, ama bu sefer kendisi adrenalinini susturmayı denercesine buklelerinin esmer bedene yapışmasına izin vermişti.
Calum Hood'un yumrukları kaçmaz, seyircileri maçdan sıkılmazdı. Her rakibine kaynaksız nefret besler yumruklarını kendinden emince sallardı, bu sefer kendini kendi olmaya zorlar olmuştu. Yumrukları beceriksizdi, bakışları yumuşak, dudakları daha rahat nefes almak amacıyla normalde olduğundan çok aralanmıştı. Yorulmadan dinleniyor rakibine vurduğunda korkuyordu. Rakibi ringte dövmek istediği son kişiyken kendini bile yere serebilirdi.
Son yumruklarını salladı, amacı maçı bitirmek değil yeniden dinlenmekti. Öyle de yaptı. Başını rakibinin omuzuna attı ve kollarını uzattıp sıcak nefesini kulağına üfledi. Kumral çocuğun bedeninin titrediğine yemin edebilirdi. Uzun saçlı çocuk geri çekilip esmer olanın kırılan gardını kullandı ve büyük burnuna yumruğunu güçlü bir refleksle geçirdi.
Büyük burnu kanamaya başladığında kan zonklayarak boşalıyor üst dudağındaki boşlukta birikiyordu. Sırıtıp geri adım attı ve acısını tartmak için gözlerini yere sabitledi.
Acıyordu. Ama kumral çocuğun şekilli dudağından süzülen açık renkli kanın sol yanında oluşturduğu acının yanından geçememişti.
--------------------------
Cidden yaptım, yeniden yazıyorum.
OMFG
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boxers//Cashton
FanfictionDağınık saçları alnına dökülen bu kızarmış çocuğun terli omuzu nedensizce ona fazla çekici geliyordu. O genelde ringe çıktığında gözleri rakibine kahverenginin en koyu tonuyla bakarken, istemsizce hepsinden nefret ederdi. Ama bu sefer kafasını kumra...