Savaş
Ne yani bizim atarlı güneş hanımın kızımı? Yani üvey kuzenim aslında hiç bir akrabalığımız yok niye tiriblere giriyosam ben evlatlığım zaten yani bir önemi yok tek bir şey varsa aynı evde kalıcacaz. Eğer onun duyguiarı benimki ile karşılıklı değilse, en kötü arkadaş oluruz. Ama onunla aynı çatı altında olup arkadaş olmaya nasıl dayanırım onuda bilmiyorum ben o kıza kendimi kaptırdım buna inanmakta zorlanıyorum ama bu böyle galiba. Ben bunları düşünürken ortamda bir sesizlik oldu. Ve bu sesizliği dayım bitirdi. "Eee burada mı kalıcaz hadi bir yerlere gidelim kahvaltı falan yaparız." Selin "eveet çok acıktım hadi ya ne bekliyoruz?" diyip hopladı zıpladı. Herkez arabaya bindi ben onların arkasından motorla gittim. Kahvaltı yapcağımız yere gittiğimizde ben "aliyi de çağıralım. "dedim. Ali ahmet dayımın oğlu. Ahmet dayımın eski karısı sevilay sonra haluk dayımla evlendi. Şimdi ali haluk dayımın üvey oğlu. Bizim aile çok karışık...
Nazlı
Of ne kahvaltıymış arkadaş bir yiyip gidemedik. Annemin önceden anlattığına göre ali haluğun üvey oğluymuş. Allahım bana ne haluktan falan, boş ver Nazlı.
"Hıh geldi ali" deye seslendi savaş. Ben aliyi görünce zaten haluğun oğlu olamıyacağını anladım bu çocuk yakışıklı halukla alakası yok haluk ne kadar itici ise bu da o kadar sevimli bir çocuk.
Selinin çocuğa bakışlarından onunda benimle aynı fikirde olduğunu anladım. Sonuçta ikizim tanırız birbirimizi. Ay sıkıldım ve acıktım. Artık kibar olamıyacam "acaba daha neyi bekliyecez acıktım be." Diye bağırdım. Annem her zamanki gibi "nazlıcım" diye kinayeli kinayeli dürttü ben de "neee" diye göz devirdim. Haluk "nazlı haklı" diye annemi üstümden aldı. Kahvaltıyı ettik. Selin ve ben gezmek için dışarı çıktık. Selinle gittiğim her yerde laf attıkları için kendimi hazırladım kavga moduna. Biraz gezdik sonra yavru bir kedi bulduk yolda ayağı sakattı dayanamadık aldık veterinere götürdük. Ayağında pek bir şeyi yokmuş ama karnı baya boşmuş o yüzden mama süt kedi kumu kafes vs. aldık, bakmak için. Artık yorulunca bir kaldırıma oturduk kediyide yere bıraktı ama daha yürüyemiyodu. Tam sevmelik kediyi kucağıma aldım. Kedi ile oyalanırken arkadan bir araba sesi geldi birde müzik sesi iptıs ta iptıs. Sonra savaş ve alinin sesi annem dayanamamış yollamış arkamızdan. Hadi gelin dediler ben hayır diye diretirken selinde evet diye diretiyordu. Savaş oylama yapalım dedi 3 e 1 yenildim binmek zorunda kaldım arabanın üstü açık olunca kediyi soğuk hava çarpmasın diye t shortümün ucuna sardım. Savaş "sen ne hayvan severmissin" dedi. Selin durabilirmi "o öyledir"diye övdü sanki kurbanlık koyun över gibi. Nihayet eve vardık. Annem odaları ayarlamış sade ve büyük olan oda benimki. Seline bir gülüş attım ve odama gittim kediciğimide yanımda götürdüm. Kediyi yıkadım yastıklardan yatak yaptım, badaniye koydum, yavru diye kedi kumunu falan da hazırladım aslında hiç tarzım olmayan bir yuva oldu çok şirin pembeli mavili...
Tekrar dışarı çıktım evin etrafı hep ağaçlıktı kayboldum arkadan bir ses geldi "merhaba" diye ben "sen kimsin" diye çıkışınca "ben melisa" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim Bilebilir❓
RomantizmArkadaşlar bu benim ilk hikayem yanlışlarım olursa çok özür dilerim