Yeni ipucu..

12 1 0
                                    

Bir kaç gün boyunca ne ses ne de seda gelmişti bilinmeyen manyağımdan. Bunun kötü bir şaka olduğuna inandırıp kendimi düşünmekten vazgeçmiştim. Yine bizim çocuklardı büyük ihtimalle.

Bugün psikologumla bir randevum daha vardı. Evet haftada bir kere gidiyordum. Anneme, psikologuma ve daha bir çok kişiye göre durumum vahimdi ama bana göre bende hiçbirşey yoktu. Eskisi gibiydim. Gülüyordum eğleniyordum. Gerçi daha bende olan rahatsızlık ne onu bile bilmiyordum. En son majör depresyon tanısı konulduğunda çok gülmüştüm. (Majör depresyon: depresyonun en ilerlemiş hali.) Yani depresyonda olan bir insan sadece geceleri değil her zaman susar ve ağlardı. Ayrıca her insan intihar edebilirdi. Depresyonda olan bir insan gulemezdi degil mi?

Kendi kendime verdiğim hesaptan sonra siyah bol bir elbiseyi üzerime geçirip çıktım.
Evet arabam yoktu ve her yere ya yürüyerek ya da toplu taşıma araçlarıyla gidiyordum. Antalya 'nın bu sıcağında gerçekten sinirimi bozuyordu. Saat tam 14.30 olduğunda kapıyı bile tıklatmadan içeriye daldım.

- merhaba sevgili doktorum bugün nasılsın? Ooo evet evet bende iyiyim ve hayatımda ters giden hiçbirşey yok. Gayet mutluyum 32 dişimi de birden görebiliyorsundur umarım hı?

Her muayenehanesine girdiğimde aynı tepkiyi veriyordum. Beni artık rahat bırakmalıydı. Ama o ısrarla yaşadığım şeyin geçmişime bağlı oluduğunu düşünüyor ve geçmişimi anlatırmaya çalışıyordu. Sonuç olarak belki de en kıyak parayı benden alıyor salla başı al maaşı yerine hakkını vermek istiyordu ama buna gerçekten gerek yoktu. Evet yalnız hissediyordum bazen kendimi hatta kendime zarar bile veriyordum ama genel olarak gülüyordum oyle değilmi? En azından gülmeye çalışıyordum.

-Merhaba sevgili hastam. Bugün de gayet sivri dillisin neye borçluyuz demeyeceğim artik biliyorum. Nisa bak me.diyeceğim sana bugün ki seans tan para almıyorum. Ve seninle arkadaş gibi konuşmaya karar verdim. Seninde dedigin gibi kitaplardan fırlayan bir düşünür gibi değil de arkadaş gibi konuşsak belki anlaşırız diye düşündüm ne dersin? Bugün hic bişey anlatmani istemuyorum. Madem dostuz ben anlatıcam sen dinleyeceksin dertlesecegiz yani ne dersin?

Kulağa gayet mantıklı geliyordu. Oda anlamış olmalıydı artık israrlarinin sonuç vermediğini. Belki bugün ona istediğini verirsem iyileşti damgalı belgelerimi elime verip bir daha benimle görüşmek istemediğini söylerdi? Olamaz mıydı? Olabilirdi.

- Güzel olabilir. Anlat o zaman seni dinliyorum doktorluktan arkadaşlığa level atlayan sevgili immmm ne desem dostum?

Halindem memnun bir şekilde sırıtıp hos bir.kahkaha attı.

- hahah.. Evet sevgili dostum bu gayet guzel. Madem bugün beni dinleyeceksin anlatıyorum o zaman.

-Dinliyorum.

-Dostum ben hayattan zevk alamıyorum. Gülüyorum ama gerçekten.değil. icimde bir yerler hala boş ve bunu ne doldurur inan bilmiyorum. Geceleri sessizce ağlıyorum. Ve sabah hiçbirşey olmamış gibi hayatıma dev ediyorum. Rüyalarima geçmişte yaşadığım olaylar takılıyor. Sabaha kadar rüyalarımda onları görüp bocalıyorum. Kimseye birsey anlatamıyorum.

- Heeyy heeyyy bir saniye ben bu hikayeyi.biliyorum. Gerçekten dost olacağımızı sanıyordum! Nedenbeni bana anlatıyorsun?

- Nisa biz.dostuz. ama sana yardımcı olamadığım icin kendimi suçlu hissediyorum. Yardım istemiyorsun sana ağır konuşmak istemiyorum yaralisin zaten. Ve bende senin doktorunum yani.önceden böyle düşünüyorduk öyle değil mi artık dost olduğumuza göre sana istediğim gibi konuşabilirim?

-Sacmaliyorsun cok sevgili doktorum. Bana doktor gibi yaklaştığın sürece asla bilmeyeceksin. Kendimi burda rahat hissetmiyorum anlamadın mı hala? Hoş! Dost olsak bile anlatamam. Anlatamıyorum. Bana onları yapanların dışında kimsede bilmiyor. Istemiyorum. Anladin mi yardımcı olmanı istemiyorum?
Görüyorum ki derdin para da değil. O halde artık gelemeyeceğim buraya da!

-Nisa dost olduğumuzu söylemişti. Abi de diyebilirsin. Evet derdim para değil ama sen ıyi bir kızsın. Eşimle düşündükte bence biz3 yemeğe gelmeli ve bağlarımızı kuvvetlendirmeliyiz?

Ben.ne kadar hırçın konuşuyorsam o ,o kadar rahat davranıyordu. Ben bugün onda bir abi potansiyeli de görmüştüm üstelik. Daha fazla hırçın davranmamalıydım o halde. En.azından onu iyi olduğuma inandırana kadar.

- Size yemeğe geleceğim ama eğer gerçekten bir abi gibi yaklaşırsan doktorlugnu bir kenara bırakırsan?

Soru dolu bakışlarımı ona yönelttiğimde olur anlamında başını salladı. Ama ona anlatmam gereken yeni sorunlarım vardı. Benimle uzun zamandan beri birlikte olan ama artık varlığını daha çok hissettiğim beni rahatsız eden birşey. Ya bir anda konuşmaya başlamalıydım ya da susmalıydım. Ve ilk seçeneği kendime daha yakın bulup pat diye söze girdim.

-Hayallerle gerçekleri karıştırıyorum ben.

- Ne dedin?

-Hayallerimi gerçeklerle karıştırıyorum. Hiç yaşamadığım olayları yaşıyor gibi hatırlayıp insanlara anlatıyorum.

-Anlıyorum Nisa bunu bir örnekle açıklar mısın?

- mesela geçen gün demet akalınla sahilde cay.içtik diyebiliyorum.

-Olmayan.şeyler yani.

-Evet.

-Peki bu.sorunun için benden yardım kabul edecek misin?

- Hayır. Sadece bilmeni istediğim icin söyledim.

-Sana.yardım edebilecek gerçek bir dost tanıyorum o zaman.

-Kim!?

-Senden sonra gelen bir çocuk varya. O ve sen aynisiniz. Haftaya olan.seansinizi ayni saate alıyorum. Buna hayir demeyeceksin.

-Pekii. Bu sefer senin dediğin gibi olsun.

Aslında bu fikri gercekten istediğim icin değil o çocukla tanışmak için kabul etmiştim. Fakat herhangi bir hoşlanma biçimi gibi birşey değil. O çocuk cok iticiydi ve sorunlarının büyük olduğu bariz belliydi. Onunla tanışmak için can atıyordum. Seansın bitmesini beklemeden çıktım odadan. Yine bir elveda bile demeden. O çocuk yine oradaydı ve bu.sefer gözlerimin icine bakıyordu. Yanından geçerken gözlerimi alamadım üzerinden. Tam köşeyi döneceğim sırada kolumdan tutup elime bir not sıkıştırdı. Ağzımı acmama izin vermeden muayenehaneye girdi ve kapıyı kapattı. Suan elimde kağıdın olmadığını bilsem yine beynimin oyunları diyebilirdim. Yaşadığım onca şeyin içinde sadece bunların yalan olmadığını biliyordum. Çünkü bıçak ve notlar yatağımn altındaydı.
Hey bir saniye. Belki çocuk nota.baska birşey yazmıştı. Belkide numarasını? Bu kadar emin konuşmama hayret etmiştim. Ama bunu öğrenmenin tek yolu notu açmaktı.

" Büyük bir oyunun içindesin Nisa. Ikimizde öyle. Ikimizede büyük oyunlar oynanıyor ve sebebini bilmiyorum. En son aldığım notta sende bana ait olan birseyin olduğunu ve seninde bir kurban olduğun yazıyordu. Ve sende ki emanetim işlemeli birseymis. Numaramı yazıyorum bana iletmek istediğinde ara ve getir. Bu nottan bahsetmeni isterlerse sadece emaneti istedigimi söyle. Çünkü oyundan sana.bahsetmemem için büyük tehditler aldım. "

Ve ne olur buda beynimin bana oynadığı bir oyun olsun.. en icten yakarislarla tanriya fisildadigimda gözlerim kapalıydı. Açtığımda o notun elimde olmaması için yalvarıyordum. Sakince gözlerimi açtığımda. Not elimde ve saklanmayı bekliyordu...

Oyun Yeni Başlıyor (Acılar Sonsuz Denklem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin