'2.' Bar

108 19 5
                                    

Medya-Rüzgar
Üzerime siyah kalın askılı büstiyer altımada yüksek bel siyah pileli arkası uzun önü kısa bir etek giydim. Siyah deri bilekliğimi takarak deri çantamı ve telefonumu alarak aşağıya indim. Siyah topuklularımıda giyerek evden çıktım. Dışarı çıktığımda çağla gelmişti. Arabaya binerek Yola koyulduk.
Dubh linn e girdiğimizde ağır içki ve sigara kokusu burnuma doldu. Çağla beni kolumdan tutarak bir yere sürüklemeye başladı. Bir masanın önüne gelerek durdu ve konuşmaya başladı.
"Merhaba arkadaşlar bu Eylül. Eylül. Bunlarda benim her şeyim canımdan çok sevdiğim arkadaşlarım..." hepsini teker teker göstererek tanıttı. "Berkay, Emre, Anıl, Buse, Yeliz ve Sera. "
Hepsiyle tanıştıktan sonra adının Berkay oldugunu öğrendiğim çocuğun yanına geçerek oturdum.
Biz oturduktan 5 dk sonra Rüzgar geldi ve Sera'nın yanına oturdu. Hayır yanlış duymadınız Rüzgar. Rüzgar'ın oturmasıyla Sera'ya hitaben konuşmaya başladı.
"Naber güzelim" dedi ve elini omzuna attı.
"İyi AŞKIM. Senden?"
"İyi"
Rüzgar'ın gözleri beni bulduğunda bir anlık affalladı. Ama daha sonra sanki ben orada yokmuşum gibi kafasını Anıl'a çevirerek konuşmaya başladı. Ve derin bir sohbete giriş yaptılar.

Ortada baya koyu bir sohbet geçerken Berkay Bana dönerek
"Dans edelim mi ?" dedi. İşte bende bu soruyu bekliyodum uzun zamandır eğlenmeye bir yere gitmiyordum. Ve gerçekten artık buraya oturmaya geldiğimizi düşünüyordum.
"Olur"
Dedim ve ayağa kalkarak dans edenlerin arasına karıştık. Bir süre dans ettikten sonra Berkay ellerini belime koydu ve aynı ritimde dans etmeye devam etti.
Berkay'ın bunu yapmasıyla bende ellerimi boynuna doladım ve dans etmeye devam ettik.
Berkay'ın elleri arsızca kalçama doğru yol aldığında amacını anlamıştım. Berkay'dan ayrılarak bara doğru yürümeye başladım. Barın önündeki uzun taburelerden birine oturdum.
"Viski lütfen"
Barmen isteğimin üstüne önüme bir bardak viski koydu. Tam vikiyi alacağım sırada önümdeki içkinin alınması bir oldu.

İckiyi alan kişiye baktığımda, karşımda bir adet Rüzgar gördüm. Ben daha ne olduğunu anlayamadan bardağı kafasına dikti ve bir dikişde bitirdi.

Bardağı tekrardan önüme koyarak yüzümü incelemeye başladı. Sanki yüzümün her karesini beynine kazımak istercesine dikkatle inceliyodu.

"Neden bakıyorsun?"
"Hiç"
"Sen Berkay gilin arkadaşı mısın?"
"Hayır"
"Peki neden buradasın?"
"Çağla benim kuzenim. "
"Anladım. "
"Sen?"
"Çağla davet etti. "
O sirada sera yanımıza gelerek konuşmaya başladı.
"Aşkım, dans edelim mi?"
"Hayır Sera. gidiyorum ben şimdi. "
"Nereye?" dedi sera sorgulayıcı bir tavırla.
"Sen bana ne zamandır hesap sorabiliyorsun. ?"
Dedi. Ve ardından cevabını beklemeden bardan çıkıp gitti. Zaten soru niteliği taşımıyordu. Daha çok uyarı cûmlesi gibiydi.

*
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM.

YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin