İnanamıyorum, bu Ceren ! Çocukluğumdan beri yanımda olan tek arkadaşım, dostum, canım.Geldi işte geldi.Herhalde şuanda beni en çok mutlu eden şey bu oldu. Nasıl özlemişim ama. Koşarak ve heyecanlı bir yüz ifadesiyle yanına gittim. Kocaman sarıldım.
"Cereen! Canııım nasıl özlemişim seni. "
O da çok heyecanlıydı.
"Ben de hayatım. Ben de seni çok özledim. Okullar kapandıktan sonra hiç görüşemedik. Bak işte İzmir'de kısmetmiş."
" Evet kuzum. Ha, İzmir demişken sen neden gelmiştin buraya ?"
"Sana bir haberim var."
Ne haberiydi ki bu ? Cevap vermesini bekler gibi bir bakış attım.
"Ben de Ege'yi kazandım canıım. Bundan sonra hep beraberiz."
"Hep hayalini kurduğumuz gibi. Çok sevindim kuzum. "
"Kim bilir belki yurtta aynı oda da bile kalabiliriz ?"
Sağolsun somurtkan oda arkadaşım Buse.
"Ben de çok isterdim kuzum öyle olmasını. Ama bende bir tane var. Biliyor musun, bazen yaşadığından şüphe ediyorum. Bir kere bile tebessüm ettiğini görmedim."
Hayal kırıklığına uğramış gibiydi.
"Olsun aynı çatının altındayız ya o da yeter."
Hala anın şoku üzerimdeydi. Kendisine en çok ihtiyaç duyduğum anda geldi. Sonuçta koskoca şehirde yanlızdım. Tanıdığım tek bir kişi vardı. Yiğit. Nerden geliyor ki bu çocuk aklıma benim ? Neden bu kadar çok düşünüyorum, kendim de anlamış değilim. Herneyse. Ceren'in yanağına kocaman bir öpücük kondurup, yorgun olduğumu belirterek odaya çıktım. Kapıyı açtığımda Buse hiç taviz vermeden kulaklığıyla müziğini dinlemeye devam ediyordu. Çantamı masamın üzerine bıraktım. Üzerime en sevdiğim pijamalarımı giydim. Daha yatma zamanı gelmemişti. Ama ben pijamalarımlaydım. Pijamaları çok seviyorum. Bana adetâ ayrı bir huzur veriyorlar. Yani bana kalsa her yere pijamayla giderdim de münasip olmaz. Neyse bunları boşverelim. Çantamdan kitaplarımı çıkardım. İlk günden derslerimi aksatmak istemem. Çünkü buraya gelme nedenim belli. Annemi hayal kırıklığına uğratmamalıyım.
Bir saat kadar ders çalıştıktan sonra telefonumu aldım. Ve biraz ortalığı kurcaladım. Yani Yiğit'i araştırmak geçti aklımdan. Neden olmasın ki, hem benim telefonum. Nerden bilecek yani ona internetten baktığımı ? Yiğit Saraç. Soyadını uçakta bana biletini gösterdiğinde görmüştüm. Neyse. İsmini yazdığımda bir sürü fotoğrafı çıktı. Popüler felan mı acaba bu çocuk ? Aslında biraz da tatlı sanki. Aman banane canım. Tatlıysa tatlı, bana mı tatlı? Birkaç fotoğrafına baktıktan sonra ekran kilidini kapattım. Haliyle günün yorgunluğu da üzerimdeydi. Gözlerim de kendiliğinden kapanır gibiydi. Birkaç dakika sonra kendimi yatakta buldum.
***
Alarmımın korkutucu sesiyle uyandım. Ne kadar da kalkmak istemesem de kalkmak zordundayım. Off. Gözlerimi bile açamıyorum. Zar zor doğruldum. Önce yüzümü yıkadım. Kendime geldim. Üzerime kot elbisemi giydim. Siyah çantamı aldım ve siyah vanslarımı giyerek evden çıktım.
Ceren ile aynı yurtta kalıyorduk. Herhalde okula beraber gideriz diye düşündüm. Tam arayayım diyecekken, merdivenlerden indiğini gördüm.
"Cereen!" diye seslendim.
Beni görmesiyle adımlarını hızlandırması bir oldu.
"Günaydın canım."dedi.
"Günaydın kuzuum."diyerek sarıldık ve okula doğru yol aldık.
Üzerinde; sarı kloş eteği, siyah büstiyeri ve siyah topuklu ayakkabıları vardı.Okulun bahçesine girdiğimizde herkesin bakışları bizim üzerimizdeydi. Dersin başlamasına 5 dakika kalmıştı. Yavaş yavaş merdivenleri çıktık. Boş bir yere oturduk. Ders zili çaldığında sınıftan içeri giren Yiğit, açık kumral saçlarını eliyle karıştırarak gözlerini bana doğru dikti. Ya da ben öyle hissettim. Yanılmışım. Bize doğru geliyordu. Ceren'in gözleri de onun üzerindeydi. Her zaman beni gıcık etmeye çalışıp yanıma oturan Yiğit, işte şimdi Ceren'in yanına oturmuştu.
Arkadaşlar, yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum :))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİL BAŞTAN
RomanceHayatını annesine adamış, babasına ise nefret dolu olan bir genç kız. Babası yüzünden hiçbir erkeğe güvenemeyen Almila, ona nasıl aşık olabilmişti ?