8.Bölüm"Evlilik Teklifi"

31 3 4
                                    

                 4 YIL SONRA

    Okul bitmişti. Mezunduk. Üniversite hayatım da bitmişti. Bakalım daha neler göreceğiz.

   İçim pır pır ediyor. Yerimde duramıyorum. Kalbim nasıl atıyor ya. Hiç böyle hissetmemiştim. Sabah kalkıyorum aynaya bakıyorum, yansımama gülümsüyorum. Ben böyle biri değilim. Bu adam beni hayatımı, benliğimi değiştirdi. Ben babam yüzünden hiçbir erkeğe güvenemeyen bir kızdım. Şimdiyse adamın birine sırılsıklam aşık biriyim. Kimileri aşk acı verir diyor, kimileriyse mutluluk. Nasıl bir karar vermem gerekiyor, hiiiiç bilmiyorum. Bunu yaşayıp görebilirim değil mi ?

Ceren gitti. İstanbula döndü. Annesi kansermiş. Vefat etmiş. Başsağlığı içim aradım. Sesi çok kötü geliyordu. Adetâ, dünyası başına yıkılmıştı. Onu çok iyi anlıyorum. Zamanında onu Yiğit'den ne kadar kıskanmış olsam da o benim arkadaşım , küçüklüğüm, 13 senem. Annem de iyileşti bu arada. 4 sene önce İstanbul'a  gitmiştik ya Yiğitle, anneme geçmiş olsun demek için eve gelmişti. Annemle çok iyi anlaştılar. Annemin sağlık durumu da iyi. Bir komşumuzun akrabası doktormuş, o yardımcı oldu bize bu konuda.

  Haftasonuydu. Sahile doğru gidiyordum. Bir andan manzaranın tadını çıkarıyordum bir yandan da bir türlü aklımdan çıkaramadığım o adamı düşlüyordum. Kendi kendime gülüyordum. İşte tam o anda arkamda bir el hissettim. Ödüm patladı resmen. Böyle ani şeylere gelemem. Arkama döndüğümde gördüğüm yüz, Yiğit idi. Güneşin saçlarına ve sakallarına narin dokunuşuyla parıl parıl parlıyorlardı. Yemyeşil gözleriyle bana bakıyordu. Allah'ımm. Ben bu adama eriyip gidiyorum galiba.

" Korkuttum mu ? " dedi o masum sesiyle.

"Hayır canım ben öyle korkmam kolay kolay." dedim -tabii hiiiç korkmam çünkü-

"Almila," dedi gözlerimin tam içine bakıyordu.

"Hı..." dedim süzülerek suratına bakıyordum. "Öhhhüöhhü" şeklinde öksürerek kendime geldim, napıyordum yaaa.

"Konuşmamız gerek" dedi

"Konuşalım ,dinliyorum" dedim,ilk defa hiç nazlanmadan.

"Bu gözler var ya,dedi gözlerini göstererek. Senden başkasını görmüyor. Burası var ya , dedi başına dokunarak. Gece gündüz seni düşünüyor. Lanet olsun aklımı başımdan aldın. Bu yüreğim var ya -bu anda elimi alıp kalbine koydu- inan senin için atıyor, dedi. Her gün uyandığımda aklıma düşüyosun. Almila,,,  ben sensiz bir gün geçiremiyorum. Seni görmeden edemiyorum. Senin yanında olmak istiyorum"dedi.

" EVLEN BENİMLEEE !!"


Sahildeki iskeleye bağlı gemilerden insanlar"EVEEET, EVEEET" diye bağırmaya başladı. Karşımda Yiğit benden bir cevap bekliyordu elinde tuttuğu parıl parıl parlayan yüzükle. Gözümün içine içine bakıyordu. Allah'ım her şey bir anda nasıl da gelişti böyle?

"Yapamam" dedim.

Koşarak uzaklaştım. Evet, böyle yapmamam gerekirdi. Yiğit'i  çok seviyorum gerçekten çooook seviyorum. Peki neden böyle yaptım. Aptal kafam. Gerizekalının tekiyim ne yaptım ben ? Çocuğu orda yüz üstü bıraktım.

  Yiğit  de olayın şokunu atlatamamıştı. Böyle birşeyi hiç ama hiç beklemiyordu.

    Karşımda beni seven bir adam adam vardı. Üstelik ben de onu seviyordum. İnsan bundan başka ne ister ki ? Karşılıklı sevgiden güzel ne var ki? Aptalım işte aptaaaal.

      Eve gittim. Battaniyeme sarıldım ve uykuya dalıverdim.

                         ***

   Yeni bir gün daha. Pencereden dışarıya doğru bakıyordum. O gördüğüm de ne !!  Yiğit arabasıyla aşağıdaydı. Uyuyordu sanırım. Aklıma bir fikir geldi. Dün yaptığım salaklığı düzeltmem gerekiyordu.

   Kot şortumu giydim. Üstüne de beyaz spor bir tişörtümü giydim. Spor da bir ayakkabı giydim. Saçlarımı doğal haliyle bıraktım. Bir rimel sürdüm ve hazırdım.

    Hızla mutfağa giriştim. Kek yapıcaktım . Acele acele, malzemelerin yarısını yere, yarısını kalıpa dökerek bir şeyler yapmaya çalıştım. Elim ayağım titriyordu. Sakiiiin, sakin ol tamam. Keki fırına attım. Hadi çabuuuuk piş. Yiğit uyanmamalıydı. Yarım saat sonra kek pişti hemen bir kap bulup yerleştirdim. Hızlı adımlarda  aşağı indim. İyi ki bu sefer sakarlığım tutmadı şükürler olsun.

   Yiğit ne güzel de uyuyordu. O kadar masum ki.

   Arabanın camına tıklattım. Uyanır gibi oldu . Gülümsedim ve elimdeki keki işaret ettim.  Sabah sabah çocuğa kek mi yediriyordum. Offf.

  Görünce beni şaşırdı tabi. Haklı çocuk, dün ne yaptım, bugün ne yapıyorum. O da bana gülümsedi açtı arabanın kilidini . Yanındaki koltuğa oturdum.

     "Günaydııııın!!" dedim

      "Günaydın"  dedi uykulu sesiyle.

        "Baaaak, sana kek yaptım. Sahile doğru ilerle de iki çay alıp kek yedireyim sana, hadi bas gazaaaa!! " dedim.

      Yüzüme baktı ve gülümsedi. Çünkü benden böyle bir şey beklenmezdi.

     Her zamanki büfemizden iki çay kaptım geri arabaya geldim. 

   Bir gecede değişim geçirdim sanki. Ellerimle keki yedirmeye başladım. Sonra  ben ona arabanın üstünü açmasını söyledim. Nedenini sordu. Açtı.

"EVEEEEEET!!!"

  İn aşağıya der gibi bacağımdan çekmeye başladı. Yerime geri oturdum.

   "Evet ne demek??" dedi, canım ya hala anlamamış.

  "Evet işte eveeet... Seninle evlenirim. Çok seviyorum seni."  dedim.

  Boynuna yapıştım. Sımsıkı sarıldım. Çok güzel bir his içindeyim. Sevdiğim adamlayım. Hey Millet!! Biz EVLENİYORUZZZ!!!

   Yiğit hız yapmayı severdi. 120 ile gidiyordu. İçim de bir tereddüt vardı. Hızdan hiç hoşlanmazdım. Yol boştu aslında ama yine de korkuyordum.

     Tam Yiğit bana bir şey söyliyecekti ki, o da ne ?

      "YİĞİİİİİİİİİT"

   

Yine çok uzun ara verdim biliyorum. Nolur kusura bakmayın. Umarım beğenmişsinizdir. Eleştirilere açığım. Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin lütfen. Sizleri seviyoruuuum 💕💕

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 15, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİL BAŞTAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin