"Kerem saçmalıyorsun. Evlenmek istemememin sebebi sana güvenmemem değil.""Peki ne?"
Çiçekçi kadın yanlarından ayrıldıktan sonra aralarında evlilik konusu ile ilgili ufak bi sürtüşme çıktı. Zeynep'in kendini ifade edememesiyle git gide büyüdü tartışma.
"Ben kendimi hazır hissetmiyorum."
"Neden Zeynep ya neden?" Dedi adam artık sinirlendiğini belli eden bi ses tonuyla. Çünkü bu konu ne zaman açılsa Zeynep hep kaçıyordu ve pek sıcak bakmıyordu evliliğe. Kerem ise bi an önce evlenip sevdiği kadından çocukları olsun istiyordu. Çünkü önlerinde hiçbir engel yoktu. Ama Zeynep evlenmek istemiyordu. Ve Kerem bunun nedenini bi türlü anlamıyordu.
"Evlilik aşkı öldürüyor. Zaten her gün şirkette birlikteyiz. Beraberiz. Şimdi de evlenecez ve hem şirkette hem evde birlikte olacaz. Bi süre sonra birbirimizden sıkılabiliriz."
"Her gün yüzümü görmekten bıktın yani?"
"Hayır yanlış anladı-"
"Ben senden sıkılmam bıkmam. Ama sanırım sen çoktan benden sıkılıp bıkmışsın ki böyle düşünüyorsun."
"Off Kerem saçmalıyorsun."
"Ben mi saçmalıyorum? Bak Zeynep bizim ilişkimiz öylesine bi ilişki değil. Eninde sonunda evlenecez. Ama sen eğer istemiyorsan beni artık sevmiyorsan açıkça söyle. Hiçbir şey için seni zorlamam. Duygularından ve verdiğin kararlardan emin olduğun zaman gelirsin konuşuruz." Dedi ve adımlarını şirkete yönlendirdi genç adam.
Biz beklentiler üzerine kurulmuş canlılarız ve canımızı en çok acıtan şey hayal kırıklıklarımız. Kerem de hayal kırıklığına uğradı. O sevdiği kadınla evlenmek için can atarken, aynı isteği sevdiği kadın da göremeyince yıkıldı.
Sahilin ortasında öylece kalan Zeynep Kerem'in az önce söylediklerini düşünüyordu. Kendini çok yanlış ifade etmişti. Kerem artık onu sevmediğini düşünüyordu. Nasıl böyle bi şey düşünürdü?
Zeynep Kerem'e deliler gibi âşıktı. Ama evliliğe kendini hazır hissetmiyordu. Hayatında ilk kez Aras ile evlenmişti. Aslında zorla evlendirilmisti. Yaşadıklarının etkisi, aylardır her gece gördüğü kabuslar ve herkesten sakladığı hastalığı...
Bu kadar sorunu varken evlenemezdi. Evet belki bunları Kerem ile paylaşması gerekiyordu ama zaten sevdiği adam yıllardır yeterince acı çekiyordu, üzülüyordu. Şimdi bunları söyleryerek daha fazla üzemezdi sevdiği adamı. Her şeyin üstesinden gelecekti. Kerem ile birlikte mutlu olmak için tüm bu sorunların üstesinden gelecekti.
Sevmek bir umut olduğu kadar da bedel ödemektir.
.....
Aylardır sevdiği kadının peşinden koşmaktan bıkmayan Görkem artık bu durumdan sıkılmaya başlamıştı. Kendi babası ve Hayal'in babası arasındaki düşmanlık yüzünden ayrılmışlardı Hayal ile. Babası Görkem'i Hayal'e zarar vermekle tehdit etmişti ve bu yüzden Hayal'den ayrılmak zorunda kalmıştı Görkem. Ama artık hiçbir şey yapamazdı babası. Çünkü tüm olanları dedesina anlattı Görkem. Dedesi de oğlu Mehmet'e gençleri arasına girmemesink sert bir dille söylemişti.
Şimdi aylardır Hayal'in peşinde, kendini o'na affettirmeye çalışıyordu. Olanları anlatmak istiyordu ama olmazdı. Yapamazdı.
Hayal babasını; onu evlendirmeye çalışma çabasından bi türlü vazgeçirememişti. Eğer Emir ile evlenmezse babasının şirketi batacak. Ama sırf maddi durumları için istemediği biriyle evlenmezdi. Hem Duru ile birlikte işlettiği Butik te her şey yolundaydı. Tabi ağabeyi Adar sayesinde. Adar'dan gelen para da şirketten geliyordu. Iki arada bi derede kaldı. Kısa süreli bir evlilik yapıp sonra Emir'den ayrılabilirdi. Ama bunu yaparken Görkem'i de düşünmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YARASI (TAMAMLANDI)
RomanceAşk, hayallere tutunurken gerçeklerden düşmekmiş. Aşk, insanı kendisinden başkasıyla yakmasıymış. Aşk, kederden gülüş beklemekmiş. Aşk, insanın karşısındakini sekmesinden çok, onun vereceği acıları sevebilme cesaretiymiş... Hepsine yeterdi yüreği...