Evet yine ben...özür dilerim çok canını sıktığımın farkındayım 'Sevgili Günlük' her gün seni karalamaktan ve ağlamaktan yaptığım birşey kalmadığını anlıyalı çok oldu.Ama sende beni anla hergün sana yazdığım gibi bugünde anlatıcam herşeyi hayatımda nasıl işkenceler çektiğimi.Bazen senin çok şanslı olduğunu düşünüyorum bazende kafayı yiyip seni kendimin yerine koyuyorum.Bende isterdim başkalarının acılarını dinleyip onları teselli etmeyi.Sanki yanımda kimse varmış gibi..Çok şanslı oldugunun farkında bile değilsin belkide.Bir kağıt parçasından ibaretsin sadece insanların dertlerini yazabileceği bir kağıt parçası..Herşey ne kadarda basit gözüküyor değil mi ?İlk önce küçücük bir beden çıkar bir bedenden hayata (cehennemin ta kendisine) gözlerini açar.Hiçbir olacaktan haberi yoktur aslında çünkü küçücük masum bir bebektir.Hepimiz öyle değil miydik?Hangi ara bu kadar masumken kirlenmiştik? 'Hayat'denen bu kısa döngü bize bunları mı öğretmişti?Hayır!.. Kimse masum değildi bu hayatta.O küçücük bedenin kaderi bile bu cehenneme gözlerini açtığında belirlenmişse kimse masumluktan bahsetmesin!O bebekte büyüdü işte ilk acısını babasının onu tutacağı hissiyle bindiği bisikletinde babasının onu bıraktığında dizinin kanamasıyla hissetmişti.İlk mutluluğunu annesinin onun için yaptığı ilk pastasını üflerken gerçekleşmişti.İlk cesaretini o minik elleriyle yüzmeye çalışırken gerçekleşmişti.İlk aşkını 9 yaşındayken o sarı saçlı,yeşil gözlü kızı severek yaşamıştı.İlk üzüntüsünü o kızın ona bakmadığında yasamıştı.Ama aslında ne hissetti ne de yaşadı.Çünkü her yeni birgün yeni bir üzüntü,acı,mutluluk,aşk,nefret,cesaret demekti.Her yeni bir gün BİN DAMLA GÖZYAŞI demekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bin Damla Gözyaşı
RastgeleKaç kere fedakarlık etmişsizdir hiç hak etmeyen biri için ?Kaç gece sessiz çığlıklarımızı atmışızdır sizi hiç sevmeyen biri için? Peki kaç bin kere gözyaşı dökmüşüzdür kırık bir kalp için?..