ELBİSE

525 19 5
                                    



Duyduğum şeylerden sonra olduğum yere çöktüm kısa bir süre.

Neydi şimdi bu ?

Neden her yerde bir gizem?

Neden bu kadar önemsiyorum ki?

Er ya da geç ortaya çıkar nasıl olsa!

Ya çıkmazsa ?

En iyisi biraz kurcalanmak!

Aldığım kararla ayağa kalktım ve yürümeye başladım. Bu garip durumlar sinirimi bozuyordu. Sürekli bir şeyler çıkıyordu ortaya.Hikayedeki rolümü anlamıyorum!
Tam alıştım olaylar da bitti derken yeni bir şey çıkıyor!

Birileri sürekli bir şeyler gizliyor!

Bu gizli şeyler neden hep beni buluyor ?

"Damdam iyi misin?"

Ecemin sesiyle ona döndüm. 'İyim' anlamında kafamı salladım. Beraber piknik bankımızın olduğu yere ilerlemeye başladık.

"Kızım kesin bir şey oldu. Söylesene!"diye isyana başladı Ecem.
Fazla merak can yakar dememek için kendimi zor tutum.

"İyim dedim ya ! "

"Bembeyaz olmuşsun kızım ! Hayalet görmüş gibisin! Ondan merak ettim "dedi haklı olduğunu belli ederek.

Keşke hayalet olsa !

"Yok bir şey olmadı. Havadandır"

Yalan söylemekten bir halam. SX
girdim!

"Ha... Bende korktum bir şey oldu diye. Oh...."dedi Ecem.

Canım arkadaşım benden çok düşünür beni!

Koluna girdim ve ilerlemeye devam ettik.
Bir kaç dakikanın sonunda banka ulaşmıştık!

Egemen Bey ve Ali Bey de gelmişler!

Demek beni oyuna getirdiniz!

Yanınıza bırakır mıyım ?

Bekleyin !

" Şu ekmeği uzatsana"

Egemenin cümlesi üzerine beyaz poşetten bir ekmek çıkardım. Ekmeği elime alıp yanına oturdum . Ekmeği ona uzattıp

"Ye! Bol bol ye! Camış"dedim ve geri çekildim. Camış kelimesini sadece onun duyacağı bir tonda söylemiştim. Tebessüm etti ve önüne döndü.

Eridim o an!

Ne diyorum ben ya!? Ne erimesi?

Eridin çocuğa diyen iç sesimi susturup Egemene döndüm.

Beni hiç takmıyor!

Çocuk bu haliyle daha havalı diye çıkıştı iç sesim.

Ne havalısı be !
Maymuna benziyor !

Allah çarpar sus dedi iç sesim bu sefer.

İç sesimin cümlesini onaylayıp masaya döndüm. Herkes önündeki yemekle ilgileniyordu. Bende Egemenin tepki vermeyeceğini anladım ve elime bir tavuk alıp yemeye başladım.
Elbet bir açık verecekti.
○●○●○●○●○●○●○●○●○
Aradan çeken üç günde Egemenle tek kelime konuşmamıştık. Kafamda cevap aradığım onlarca soru vardı ama cevap vermeyeceğini biliyordum. Bu yüzden üzerine gitme fikrini bir kenara bıraktım.

Eğer Egemen değilse o zaman kim?
Hem sürtük kime dedi ?

Bedel ödeyecek ne demek ?

Ama o ses Egemene aitti?

Beynim iflas eşiğinde!!

"Damla bir şey ister misin ? Kantine iniyoruz"
Yeşimin cümlesi üzerine kafamı olumsuz anlamda salladım. Yeşim ve Ecem el sallayarak uzaklaştılar.

Sabahtan beri 'kim ?' sorusuna cevap arıyordum ama elde var kocaman bir sıfır.

Düşüncelerimden kurulmak amaçlı ayağa kaltım ve pencereye doğru ilerledim. Pencereyi açtım ve kafamı dışarı sarkıttım.
Hava bu gün bozuktu. Yavaş yavaş yağıyordu yağmur ve rüzgar eşlik ediyordu ona.Klasik sonbahar işte!
Pencereden bahçeyi izlemeye başladım. Hafif yağan yağmura inat öğrenciler banklarda oturuyordu.

Acaba onların başına da geldi mi?

Yoksa tek kurban ben miyim?

DIT - DIT -DIT

Cebimde titreyen telefonumun üzerine pencereyi kapatıp telefonu elime aldım.
Burak Abim arıyordu. Ekran tuşunu kaydırıp telefonu kulağıma koydum.

"Kuzen telefonum neden geç açılıyor? "

"Şey... pencere açıktı onu kapattım da öyle açtım. Dışarıda rüzgar var ya "

"Tamam, tamam. Akşam Meleğin doğum günü partisi vardı. Ben çocuklara söyledim seni alacaklar"
Ayağımı yere vurdum.

"Bu şimdi mi söylenir ? Ne hediye alacağım şimdi ? Neyi sever? Ya da hangi takımlı ? Yok o çok klasik olur? En sevdiği renk ne ? Renkli bir şey alsam beğenir mi? En iyisi kitap almak! Kitap okumayı sevmiyorsa ? Elbise alayım en iyisi! Kızlar sever elbiseyi di mi?
Nasıl bir şey alsam? Pantolon mu alsam ? Elbise, Elbise al-"

"Kuzen sakin ol önce "

"Off Abi ! Bu şimdi söylenir mi? "

"Takma kafana. Canın ne istiyorsa onu al. O zaten hayatındaki en büyük hediyeyi daha önce aldı"

"Hayatındaki en büyük hediyeyi aldı mı? "

"Evet aldı "

"Ne peki?"

"Benim kuzen! Benden büyük hediye mı olur?!"

"İlahi abi ya hiç güleceğim yoktu"

"Nesi komik kuzen?! Davincinin tablosu gibiyim "

"Haklısın abi neyse kapatıyorum hediye almam gerekiyor görüşürüz"

"Görüşürüz"

Derin bir nefes aldım ve ne hediye alacağımı düşünmeye başladım.

Okulun bitmesine sadece iki ders vardı. Okuldan sonra hediye almaya gitsem yetişe bilir miyim ?

"Damla Meleğin doğum gününe gidiyoruz değil mi? "

Yeşim sesi ile düşüncelerimden kurtuldum.

" Gidiyoruz ama ben ne alacağım konusunda kararsızım"dedim.
Ecem" Ben geçende siyah kırmızı bir ayakkabı gördüm onu alacağım. Umarım beğenir" dedi. Yeşimle onu onayladık. Yeşim " Bende Çanta almayı düşünüyorum. Ecem senin hediyenle takım yapabiliriz hatta"dedi .

"Olur."

"Bende elbise alayım sizinkilere uygun"dedim. Ecem ve Yeşim hevesle ellerini çırptı.

Onu çok sevdim -LİSE(GÜÇLÜ KADINLAR SERİSİ-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin