İçeride nerdeyse bütün okul vardı. Mekan iki kattan oluşuyordu. Üst katta DJ ve oturulacak neon ışıklarla süslenmiş koltuklar. Aşağısı ise daha da eğlenceli görünüyordu. Her yer karanlıktı sadece insanların giydiği kıyafetler ve yüzlerini , kollarını , bacaklarını boyadığı yerler etrafı aydınlatıyordu. İlk defa NEON bir partiye katılıyordum. Berke döndüğümde onunda ilk olduğunu anlayıp iç çektim ve kolundan tutup içeri çektim.
Aşağı inip barmenin yanına gittik. "Bize iki Absinthe" diyip Berke döndüğümde ağzı hala açıktı. Çenesini yukarı ittim ve " Ağzını kapat" diyip barmenden içkileri alıp ona uzattım. Başını sallayıp içkiyi yudumladı. Zar zor yutarak " Bu çok ağır. Nasıl içiyorsun?" Diyip yüzünü buruşturdu. " Absinthe dünyadaki en ağır içki " dedim ve plastik bardaktan bir yudum aldım. Kolumda bir el hissedince arkamı döndüm bu Savaştı. Savaşa sarılıp Berki işaret ettim. "Bahsettiğim kişi. Bu Berk.." dedim. Berk Savaşa elini uzatınca el sıkıştılar. " Cidden ortam çok güzel." dedi Berk . " Sağol kardeşim . Biraz uğraştırdı ama olsun." Diyip bana döndü.Yüzünde renk renk neon renkte şekiller vardı. Ayakkabıları mavi neon renkteydi. "Ekin nerde?" diyip bir yandanda etrafı inceliyordum. Birden bağırma sesi duyunca kafamı çevirip ne olduğuna baktım. Ekin bağırarak yanımıza geliyordu. Beni görünce hızlıca üzerime atladı. Bir süre böyle kaldıktan sonra beni bırakıp Berke döndü ve "Selam." diyip güldü. Berk ise mutlu bir biçimde " Selam." dedi.
Savaş ve Berk ortamı kahkahalara boğarken , biz sadece onları dinleyip gülüyorduk. "Merhaba." birden sesin geldiği tarafa dönünce Berk'in arkadaşlarıyla göz göze geldik. Bu durum karşısında Savaşa döndüm." Yalnız hissetmemesi için arkadaşlarınıda çağırdım" diyip erkeklerin elini sıkıp kızlara ise sarıldı. Kızların nevri dönmüştü. Savaşa baygın baygın bakıyorlardı. Berk arkadaşlarına sarılınca kendi aralarında konuşmaya başladılar.
Bende aralarına girip elimdeki içki dolu tepsiyi arkadaşlarına uzattım. Gülümseyip içkileri aldılar. " Merhaba. Ben Egemen. Berkle çocukluktan arkadaşız. " gülümseyip " Bende Ada. Memnun oldum " dedim. Kızlar hiç konuşmayınca onlara dönüp:"Selam kızlar çok sessizsiniz. Ben Ada" diyip ikisinede sırayla sarıldım. "Ben Hande." -"Bende Burcu" diyip bana hayranlıkla bakmaya başladılar. Egemen kumral saçları ve bal rengi gözleriyle çok tatlı duruyordu. Hande esmer , saçları omzunda ve mavi gözlü bir kızdı. Biraz daha fazla makyaj yaparsa dahada dikkat çekebilirdi. Burcu ise Handeye göre daha sade bir kızdı. Saçları beline kadar geliyordu. "Saçlarını çok beğendim." diyip konuyu bir yerden açmaya başladım. "Oo konu baya derine indi biz Savaşın yanına gidelim" dedi Berk. Onlar giderken Ekinde yanımıza geldi.
Ekin ve Savaş Berke çabuk alışmışlardı. Bu durumdan gayet memnundum taki Rüzgar yanımıza gelene kadar. "Naber kızlar." diyip kızları baştan aşağı süzdü. Savaş , Berk ve Egemen yanımıza gelince Rüzgar'ın tedirgin oluşunu hissediyordum ama dışarı yansıtmıyordu. Savaş önüme geçip " Ne yapıyorsun burada. Kıza yaptıkların yetmedimi lan ." diye bağrınca Berk bana baktı. O gün uçurumda Rüzgar için ağladığımı anlamıştı. Ben büyük bir çöküntünün içindeydim. Hala yaşadıklarımızı unutamıyordum. Beni kullanmıştı , intikam almak istemiyordum çünkü intikam daha kötü birşeydi sonu yoktu. Birden bağırış sesleriyle irkilmiştim. Ekin beni belimden tutup dışarı çıkarmıştı. Tek gördüğüm şey Rüzgar'ın yerde Berkinde onun üzerinde oluşuydu.
"Ekin bırak beni. Ne oldu ? " dediğim halde hala beni çekiştiriyordu. Beni banka oturttuğu halde hala rahat durmuyordum. " Berkin Rüzgarın üzerinde ne işi var Ekin. Ona sakın zarar vermesinler." diyip ayağa kalkıp mekana doğru koşmaya başladım. Ne demiştide Berk bu kadar sinirlenmişti. Rüzgardan nefret ediyordum ama onu hala seviyordum , ona asla kıyamazdım. Canının yanmasına dayanamazdım. Mekanın kapısını açtığımda içeride kimse kalmamıştı. Berk hala Rüzgarı yumruklamakla uğraşıyordu. Savaş ise zar zor Berki tutuyordu. Ani bir hareketle Berki Rüzgarın üzerinden çekip " Ne yaptığını sanıyorsun sen ? " diye bağırmaya başladım. Bu hareketimi beklemiyordu. Şaşırmıştı. Kocaman açtığı gözleriyle bana bakıyordu. "Çık git burdan" diye bağırıp kapıyı gösterdim. Bir yandanda kesintisiz ağlıyordum. Rüzgarı kucağıma alıp dudağındaki kanı elimle sildim. Hala baygındı. Berke baktığımda gözünden bir yaş geldiğini görünce , yanağındaki yaşı elinin tersiyle silip bana baktı. Gerçekten şuan berbat durumdaydım. Berke bunu nasıl demiştim , kendimden utanıyordum . Bir anda kendimi kaybetmiştim. Rüzgarı yere bırakıp ayağa kalktım ve Berkin yanına gidip elini tutacaktım ki birden elini çekip arkasını dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladı. Yere çöküp ağlamaya başlayınca Ekin beni ayağa kaldırıp sıkıca belime sarıldı. "Bıktım artık. Yeter." diyip daha da çok ağlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK SEN
Teen FictionEĞER YANLIŞ KAPIYA GİRMİŞ BİR ANAHTARSANIZ ZORLAMAYIN KIRILIRSINIZ.