Üvercinka -1-

30.7K 1.7K 80
                                    


Sabahın ilk ışıkları şehri aydınlatırken, bir yandan uyanık bir yandan uykulu sabahı eden Akif ve Gönül'den ilk uyanan Gönül olmuştu. Gözlerini açtığında, yanında uyuyan adamın varlığı ona huzur verdi. Gecenin anıları bulanıktı, ama hatırladığı şeyler onu mutlu hissettiriyordu. Karnının sağ tarafındaki dikişlerin sızlamasıyla dudaklarından küçük bir inilti çıktı. Hemencecik gözlerini açan Akif, "Bir şey mi oldu? İyi misin?" diye sordu telaşla.

"İyiyim, sadece dikişlerim acıdı sanırım," diye cevap veren Gönül, gülümsemeye çalıştı.

"Bir iki gün daha ağrın olabilir ama geçecek, daha iyi olacaksın," dedi Akif, o da gülümsemeye çalışarak.

İlerleyen dakikalarda, vizit sonrası taburcu işlemlerini halledip eve döndüler. Gönül, kendi dairesine geçmenin iyi olacağını söyledi. Ali Yiğit'in korkmasını istemediği için Akif'in evine gitmek istemedi. Akif ise Zümrüt gelene kadar Gönül'ün yalnız kalmasını istemediğinden bahsetti. Gönül, Zümrüt'ün gece yarısı döneceğini söyleyerek dairesinde tek kalabileceğini dile getirdi, ama Akif kabul etmedi.

İlk olarak Gönül'ün dairesine girdiler. Gönül, üstünü değiştirmek isteyince Akif, tek başına yaparsa dikişlerinin zorlanacağını söyledi yardım edebileceğini ve eğer isterse gözlerini sımsıkı kapatacağına dair söz verdi. Bu hali Gönül'e komik gelmişti.

"Bir de gülüyor musun? Ben doktorum, sen de hastasın; bu gerçeği unutma," diyen Akif, ciddi olmaya çalışıyordu ama bu durum ona da komik gelmişti.

Yavaş adımlarla Gönül'ün odasına girdiler. Dolaptan kıyafetleri alırken Akif yanlış çekmeceyi çekti ve bir süre duraksadı. Gönül'ün iç çamaşırları, nedense Akif'e çok seksi gelmişti. Aslında böyle düşünmek istememişti. Gönül, çok güzel bir kadındı, elbette böyle çamaşırlar giyebilirdi, ama nedense daha sade bir şeyler giyeceğini düşünmüştü. Ne zaman böyle düşündüğünü ise bilmiyordu.

"Akif, bir alt çekmeceyi açar mısın?" diyen Gönül, biraz utanmıştı. Zümrüt'ün deli dolu fikirleriydi bu çamaşırlar. Ne zaman kendine alsa, Gönül'e de alır ve "Eğer ben almazsam sen hep böyle içi geçmiş gibi şeyler giyersin," diye takılırdı.

Akif, yanlış bir şey yapmış gibi telaşla çekmeceyi kapatırken, bir kez daha çamaşırlara bakmaktan kendini alamadı. Bir alt çekmeceyi açtığında sporcu sütyenleri ve daha sade iç çamaşırları vardı. Rahat olacağını düşünerek bir sporcu sütyeni ve ona uygun bir külot aldı. Gönül'ün yönlendirmesiyle pijama takımlarını da seçen Akif, işin zor kısmının şimdi başlayacağını düşündü.

"Ben giyebilirim Akif, teşekkür ederim," diyen Gönül, son kez şansını denedi.

"İtiraz kabul etmiyorum. Şimdi gözlerimi sıkıca kapatacağım ve sen hızlıca giyineceksin," diyen Akif, Gönül'ü yavaşça yatağa oturttu. Gönül, teslim olmuş bir şekilde oturup Akif'in onu giydirmesine elinden geldiğince yardım etti. Gerçekten de dikişlerinin olduğu kısım fazla hareket edince sızı acıya dönüşüyordu. Gönül, Akif'in gözlerini sımsıkı kapattığını fark etti ama içinde saklanma dürtüsüne de engel olamıyordu.

Biraz zor olsa da sütyeni giydirdikten sonra Akif, "Gözlerimi açacağım, olur mu?" diye izin alır gibiydi. Gözlerini açan Akif, karşısında hafifçe kızarmış yanaklarıyla Gönül'ü görünce ne hissedeceğini bilemedi. Gönül'ü sarıp sarmalamak istiyordu.

"Yaraya bakmak istiyorum, izin verirsen," dedi Akif.

"Çok şanslıyım! Kaç kişiye cerrahın biri evde sağlık hizmeti veriyor ki?" diye gülümsedi Gönül.

"Bilemiyorum, Gönül Hanım, ama kaç cerrahın böyle sakar bir komşusu vardır?Bence sadece bir." diyerek takıldı Akif. O sırada yavaşça bandajı açıp yaraya baktı; her şey yolundaydı. Yeniden yarayı kapatıp Gönül'ü giydirmeye devam etti. İşin bir an önce bitmesi, ikisi için de iyi olacaktı.

Gönül Bağım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin