11.Bölüm

47 12 4
                                    

Çağla yerdeki ölü bedenine bakıyordu. Bu kararı tahmin ettiği için başlamadan önce güçlü bir zehir içmişti. Bu neyseki işe yaramıştı. Hayatı boyunca soğuk bir hapishanede kalmaktansa ölürdü daha iyi. Arkdaşları kapıda bekliyordu. Bir sedye üzerindeki Çağla'yı gören Öykü elini ağızına getirmiş ve ağlamaya başlamıştı. Kısa bir süre sonra yere doğru kaymaya başladı. Pelin'in gözü yaşarmıştı. Her ne kadar şu son bir haftadır ondan nefret etsede sonuçta bir zamanlar en sevdiği arkadaşıydı ama artık herneyse.
----- ----- -----
Çağla'nın cenazesinden hemen sonra kızlar birlikte yatmışlardı.Amaçları acılarını belli etmekti. Çağla'nın Sevgi ve Alev'i öldürdüğüne dair suçlanmasında Öykü Çağla'ya inanmıştı. Pelin ise hala onu suçluyordu.
Karlı ve soğuk bir gündü geceydi.Pelin biranda gözlerini açtı.Karşısında Ayla vardı.Çağla'nın ardından oda ölmüştü. Şüpheli listesinde hiç kimse yoktu. Pelin fısıldar gibi konuşuyordu:
"Kimsin sen"
"Ben Ayla."
"Ama nasıl olur? Ayla öldü onu Çağla öldürdü.Kendini öldürmeden önce ona zehir verdi."
"Hayır,tatlım beni o öldürmedi."
"O herkesi öldürdü."
"Hayır bilmiyorsun.Bak tatlım beni,Sevgi ve Alev'i öldüren kişi,yaklaş."
Pelin'in gözleri kocaman açıldı ve gözünden bir damla yaş düştü.Ayla haklı mıydı? Ansızın bir ses geldi. Öykü uyanmıştı ve Ayla'da yok olmuştu.Pelin çığlık atmaya başladı.Artık onunda sonu gelmişti belli ki.
Ne olacaktı?
Ölüm
Yaralı
Tutsak

KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin