Biricik ilk göz ağrımız Çilegimizin bugün birinci yıl dönümü. Bugün Burcu ablamın başarıya giden merdivenlerde ilk resmi olarak adım attığı gün. Çilek kokusuyla buluştuğumuz o muhteşem gün <3 <3
Bazen kapağını merak edip bekledik, bazen çıkış tarihi ne zaman olacak diye heyecanla beklediğimiz bazen de elimize ilk ne zaman gececek ümidiyle kalbimizde kelebeklerin uçuştuğu o günler geldi geçti. Şaka gibi ama bir seneyi devirmisiz <3
Hatırlıyorum Çilek Mevsimi'ni elime aldığım günü. Bir yanım sevinçli bir yanım oldukça buruktu. O hafta Burcu ablamin Tüyap imzası vardı ve benim kitabım elime kargoda yaşanan aksiliklerden dolayı gününden çok sonra elime ulaşmıştı. Hala o günlerin pişmanlığını yaşar dururum.
Mira'nin güçlü ayakta durması herkese örnek bur durus sergiledi bana göre. Ve olmazsa olmaz Erim <3 Allahım su an bütün kızların hayali böyle bir çocuk herhalde. Her okuyan kesinlikle bende böyle tombik boğum boğum bacaklari olan bir bebek istiyorum demeden yapamaz <3
Ve son olarak Burcu ablacim seni çok seviyorum. Yakın bir zamanda Aşk Her Şeyi Affeder Mi'yi de kutuphanemizde görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Başarılarının devamını dilerim. Birde unutmadan Çilek Mevsimi'ni ciltli bir şekilde elimize alırız umarım. Onsuz olmazdı <3
Güzel bir alıntıyla sonluyorum.
❤ "Doğum gunuyle senin uğraşmanı istemiyorum Mira. Kafede bir sürü insan var. Onlar becerebilirler."
❤ "Ama bu oglumuzun ilk doğum günü..." Dedi genç kadın gözleri dolu dolu. Çimlerin üzerinde oturup önündeki oyuncak ayicikla oynayan oğullarına çevirirken bakışlarını, gözlerine sefkat yüklenmiş, geçen yıl bu zamanlarda yaşadığı heyecanı, hüznü, hatta oğlunu nihayet kucağına alacak olmanın mutluluğu ile karışmış kocasından ayrı oluşunun mutsuzlugunu animsamadan edememişti. Ne zor günlerdi yaşadıkları... Kalabalığın içinde bir basina...
❤ Sevgi dolu bir ailenin içinde kocasının aşkı olmadan fırtınalara tutulmuş gibi ruhu üşürken geçirdiği bir dolu gün...
❤ "Bu.... Çok ozel bir gün Yağız. Pastasını ellerimle yapmak istiyorum."
❤ "Biliyorum güzelim. Sadece senin yorulmani istemiyorum."
❤ "Merak etme, çok yormayacagim kendimi. Söz veriyorum."
❤ "An-ne..." diye seslenen minik oğluna çevrildi gülen bakışları yeniden.
❤ "Oglum..." diye yanıtladı onu yüreğinden kopup gelen, bedenini aşmış, içine sigdiramadigi o karşılıksız sevgiyle. "Tatlı minigim..."
Ve devamı kitapta :*
Okurken elinizden birakamayacaginiz bir kitap. İlk başlarda Yağız'a baya saydirma olabiliyor fakat sonra her şey anlasildiktan sonra ah diyorsun bu adamdan bir tane de bana olmalı (Aman Betül duymasın) :D
