Tuğçe Topçu

785 27 6
                                    

Tam bir sene önce, 22 Ağustos cuma günü ilk göz ağrımız raflardaki yerini almıştı... Adı gibi çilek kokuyordu...

Biz Burcu'nun okulları, çilekleri olarak ona güvenerek ve onun kalemine aşık olarak raflara saldırmıştık... Ki benim kitabım baya zararlar görmüştü, alan vermemişti falan filan çok şey yaşamıştım. Ama yine de ilk 'gerçekten çilek kokan' baskısını almıştım, tekrardan. Ah ah eski günler...

Benim için çok çok önemi var çilek kokulumuzun... İlk Burcu'mla tanıştığım, kelimelerini tattığım ve çoğu sahnede dans ettiğim hikayesiydi. Sonra kitap oldu, yeni baskıları oldu. Ardından Sarp Aras'ımız geldi. Her ikisinin yeni baskıları yolda ve yeni kitapları bekliyoruz.

Burcu'nun Çilekleri olarak kocaman bir aile olduk. Facebook grubumuzdan kopamadık, Whatsapp grubunda sabahlara kadar çenemiz düştü, buluşmalar yaptık, sürprizler yaptık... Daha çok şey yapacağız.

Yağız, Sarp, Hazar, Demir, Ufuk, Arhavili, Uğur, Murat, Burak, Ateş, Buğra'yı -BARAN'I TEK BEN BULURUM ZATEN DİMİİİ- bulacaklarımız olacak...

Belki birisinin 'küçüğü', 'güzeli' olunca bile kopmayacağız... Aileyiz biz. Aras ve Doğan aileleri gibi belki dermişim :P

Mira'nın yalnızlığı, Yağız'ın Mira'sızlığı... Erim Paşamızın oburluğu... Hepsini çok sevdik ve çok özledik. -Öhöm öhöm yazar hanım-

Kız ya ben hâlâ arka taraftaki tarifi yapamadım, içimde kaldı bu arada yapan var mı? -_-

ÇİLEK MEVSİMİ 1 YAŞINDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin