22 ağustos herhalde en çok çilek kadın için özeldir hani ilk göz ağrısı derler ya öyle. Onu daha büyük kitlelere taşıyan bir kitap oldu. Alanların tek sefer de okuyup bir daha yüzüne bakmadiklari bir kitap değil ne zaman canın sıkılsa eline alıp tekrardan her seyi sanki ilk defa okuyormuş gibi hissettiren bir kitap. Kurgu karakterler her şey harika. Demir ve burcu'nun kızları Mira ve mardin ağası Yağız in mükemmel aşkı. Kiskanmamak elde değil. Her replikte "Allahim lütfen bana yağız ver" demekten yoruldum desem yeridir. Ve kol bogumlari prensi Erim. Onun adı her geçtiğinde isirmak minciklamak istiyorum daha önce böyle hissettiren bi kitap oldu mu? Çok zannetmiyorum belki bir ya da iki tane (diğeri de bir günah gibi neyse). En önemlisi benim için bu harika kadını tanımama vesile olduğun için teşekkür ederim çilek mevsimi. Ve şunu atlayamayacagim " Bu elbisenin sırtı yok Mira!" Diyerek kiskanclikta Demir'e meydan okuyan bir yağız ağa, bir kadının nasıl güçlü olacağını gösteren çilek kokulu güzeller güzeli mira, ve dünya tatlısı erim ve erva'yi bizimle tanistirdigin için teşekkürler çilek kadınların en güzeli nice yıl donumlerinin olması dileğiyle.
Seni seviyorum Çilek kadın.
Dip not: O çilekli tartlarin nasıl yapıldığını unutmak imkansız