Işte bugün pazartesi nedense pazartesilerden nefret ediyorum. Ablam da bugün işe başlayacaktı. Onun içinde benim içinde yeni bir hafta olacaktı. Ama kesinlikle en zor benim haftam olucak. Bugün Jasmine ile Lysander hakkında konuşacağım. Belki onun hakkında bilmediğim daha bir sürü şeyler vardır. Ablam ve ben hazırdık. Ablam beni Okula bıraktı tabiki kendisi de işe gitti. Ben okul kapısından tam giriyordum ki Lysander'ı gördüm. Böyle bir tesadüf olabilirmi o kadar da onu girmemek için çabaladım. Göz göze geldik. Hayır Rose bakma gözlerine Lysander'ın gözlerine bakamazdim. Yoksa daha çok ona olan sevgim büyüyecek.
-Günaydın Rose Naber?
-Immmm iyiyim sen nasılsın sanada Günaydın. Lysander sonra konuşalım benim sınıfa gitmem gerek.
Lysander beni kolumdan tuttu.
-Hey Lysander ne yapıyorsun?
-Rose aynı sınıftayız beraber gidebiliriz.
-Lysander lütfen kolumu bırak. Yanlız gitmek istiyorum.
Lysander kolumu bıraktı. Lisenin kapısını nasıl açtığımı bilemedim. Koşarak sınıfa girdim. Jasmine sırada oturuyordu. Hemen koşarak Jasmine sarıldım. Ve ağlamaya başladım.
-Hey Rose ne oldu? Yoksa biri sana birsey mi yaptı?
-Jasmine seninle konuşmam gerek lütfen.
-Tamam hadi bahçeye gidelim.
Beraber bahçeye çıktık ve kimsenin olmadığı biryere oturduk.
-Anlat Rose neyin var?
-Jasmine b-bben aşık oldum.
-Neeeeee nasıl yani kime?
- Çok şaşıracaksın Lysander'a
-Neeeeee gerçekten şaşırdım. Söyledin mi peki?
-Hayır söylemedim. Bu sabah lisenin kapısında karşılaştık Oysaki onu gormeyeyim diye o kadar uğraştım. Sonra göz göze geldik. Nerdeyse gözlerine bakmamak için yere baktım. Cesaret yok offf çok üzülüyorum ben.
-Anladım Rose ama ona bunu söylemen gerek bunu biliyorsun dimi. Söylemezsen kendisi anlarsa bana bunu neden söylemedin der ve aranız bozulabilir.
-Bunu fazla düşünmedim. Ama haklı olabilirsin.
-Tamam biraz iyimisin?
- Evet teşekkür ederim. Yanımda olduğun için
-Hadi ozaman sınıfa gidelim.
Sınıfta yine onu gorucektim. Ama napalım. Biraz dayanma liyim. Sınıfa girdim ve siramin yanında başka birinin çantası vardı.
-Merhaba Rose sorun olmazsa. Yanında oturabilirmiyim?
Konusmadim onunla sadece kafamı salladım. Evet dercesine. Der boyunca hep öğretmen'i dinledim. Lysander'a tek kelime etmedim. Ama derste birkaç kez bana baktığını gördüm. Neyse zil çaldı. Jasmine ile bahçede dolaştık. Dolaşırken Lysander'ı gördüm arkadaşları ile birlikte konuşuyordu. Bana el salladı. Ben ona hiç tepki vermedim. Öğle yemeği oldu. Ve herkes kentinde toplandı. Jasmine ile birlikte oturduk ve Lysander da yanımıza geldi. Jasmine
-Rose ben gideyim de sen Lysander ile konuş.
-Jasmine nereye? Offf ben yanlız kaldım işe bak. Lysander
-Rose ben varım. Korkma.
- Aaaaaaa tabiki.
- Rose neyin var benimle hiç konuşmadın yoksa birsey mi yaptım.
Parmağımı dudağına götürdüm. Ve
-Şssşsst sessiz ol! Konuşmak istemiyorum. Lütfen yemeğini yermisin.
-Tamam peki.
Sonra öğle Arası oldu. Ve ne yazikki Jasmine eve gitmek zorunda kaldı. Bugünün böyle geçeceğinden emin değildim. Hayal ettiğimden daha kötüydü. Yarın nasıl olacak hiç merak etmiyorum. Başımda birsürü soru işareti. Ben yeni lisenin bu kdar kötü olacağını düşünmüyordum....