Allah'ım ne garip rüyaydı böyle. Sabah uyandığımda dün gece içtiğim 8 bira ve sabah gördüğüm rüyanın etkisiyle başım zonklarken "Niye Murat'la alkol yarışına girdim ki?" diye düşünmeden edemedim. Birden aklıma gördüğüm rüya gelince yanaklarıma kan pompalandığını hissetmeye başladım. Rüyamda ; üzerimde Erkan'ın gömleğiyle ona kahvaltı hazırlıyordum ve sonra of ya çok utanıyorum. Bu rüyadan sonra nasıl konuşacağım ben onla diye düşünürken annem odaya girdi.
"Hadi kızım kalk işe geç kalacaksın."
"Tamam anne ya başım çatlıyor zaten sen bana yiyecek bir şeyler hazırla ben bir duş alıp geliyorum."
Kendimi hızla banyoya atınca ayılmak için soğuk suyu açtım. Hala sarhoş gibiydim aptal Berfin niye o kadar içersin ki ? Hızla duşumu alıp banyodan çıkıp yine aynı hızla hazırlanmaya başladım. Üzerime çalışırken giydiğim rahat kotumu ve yarım kol V yaka lila rengi kazağımı giydim. Saçlarımı dağınık topuz yapıp hafif bir makyaj yaptım. Aynadaki görüntümden tam not alıp odamdan çıktım. Annem her zaman ki gibi çok güzel bir sofra hazırlamıştı. Ama benim gözüm sadece çilek reçelini görüyordu. Hızlıca bir şeyler atıştırıp evden çıkıp işe gittim. İşe giderken her zaman gittiğim yoldan gitmek istemiyordum, çünkü o yolda Erkan'ın çalıştığı mağaza vardı ve sabah ki rüyamdan sonra onunla karşılaşmak istemiyordum. Çok utanıyordum. Nasıl bakacağım onun yüzüne bundan sonra hiç bilmiyorum. Bu düşüncelerle dükkana girince herkesin beni incelediğini fark ettim ve yine kızarmaya başladım. Giyinme odasına giderken Dilara'nın da peşimden geldiğini fark ettim.
"Kuzum" diye seslendiğinde yüzümün alev alacağını sandım. Erkan bütün gece bana böyle seslenmişti.
"Ne oldu sana?"
Ne demeye çalıştığını anlamaya çalışıyordum.
"Yüzün diyorum, kıpkırmızı olmuşsun hayırdır ayrıca çok dalgınsın" deyince aynaya baktım. Resmen domates gibi kızarmıştım. İşte Erkan'ın üzerimdeki etkisi.
"Ya kızım sorma sabah bir rüya gördüm etkisinden çıkamadım hala"
"Hayırdır inşallah anlat bakayım ne gördün merak ettim"
Neyi nasıl anlatacağım diye düşünürken arkadan Neco'nun sesini duydum.
"Dilara hanım biriniz buraya gelin lütfen"
"Hadi sen git anlatırım bir ara"
Dilara oflayarak içeri giderken bende bu rüyayı nasıl anlatacağım diye düşünmeye başladım. Ama ondan bir şey de saklayamazdım öğrenmek istediği şeyi öğrenene kadar hayatta durmazdı.
------------------------------------------------------
Akşama kadar her fırsatta Dilara ne rüya gördüğümü öğrenmeye çalıştı. Tabi ki her seferinde Neco araya girerek bilmeden de olsa beni bu güç durumdan kurtarıyordu. Bu yüzden onu bugün daha çok sevmeye başlamıştım. En son dayanamayıp iş çıkışında anlatacağımı söyleyince Dilara az da olsa beni rahat bırakmıştı. Her akşam iş çıkışında yaptığımız gibi kafemize gidip iki Türk kahvesi söyledik. Sanki günün yorgunluğunu kahvelerle çıkarıyorduk.
"Hadi kızım anlat artık senin bütün gün ruh gibi dolaşmana neden olan şu rüyayı"
"Tamam ya dur anlatacağım"
Dün gece yaşananları sonrasında gördüğüm rüyayı ve hislerimi Dilara'ya anlatınca kahkahalarla gülmeye başladı.
"Kızım gülme artık yeter ya"
Moralimin bozulduğunu fark edince gözlerindeki yaşları silerek bana baktı ciddi olmaya çalışıyordu ama yapamadığı belliydi.
"Tamam tamam sustum"
"Hayatımda ilk defa böyle bir rüya gördüm ve çok gerçekçiydi Dilara sanki gerçekten yanımdaydı"
"Ay kuzum benim kıyamam ya onu görünce alkolünde etkisiyle böyle bir rüya görmüşsün kötü birşey yok bunda tatlım"
"Haklısın ama ben bir daha Erkan'ın yüzüne bakamam" dememle tekrar kahkaha atmaya başlayınca masanın altından bacağına tekme attım.
"Ah kızım yavaş olsana ya"
"O zaman sende gülüp durma ciddi bir durum var burada"
"Peki tamam" dedi bu sefer gerçekten ciddi bir duruşu vardı.
Telefonum çalınca bir an heyecanlansam da arayan ismi görünce bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim.
"Efendim Tarık'cım"
Sesim sanki küfür ediyormuşum gibi çıkıyordu. Dilara tekrar gülmemek için dudaklarını bir birine bastırıyordu.
"Naber Berfin?"
"İyiyim Tarık sen nasılsın?"
"İyiyim bende yarın ne yapıyorsun diye soracaktım"
"Çalışıyorum ne yapabilirim?"
"Sabah yine kahvaltı yapalım mı akşam iş çıkışında da seni alırım bir şeyler içeriz özledim seni"
"Hımm o yüzden mi bir haftadır aramıyorsun"
Dilara'nın tekrar kahkaha atmasıyla bu sefer kolunu çimdikledim. O kolunu tutarken bu sefer ben gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Özür dilerim canım çok yoğunduk ondan arayamadım ama yarın telafi edeceğim söz"
"Of peki tamam öyle olsun. Sabah ararım seni"
"Tamam. Seni sev-." derken telefonu suratına kapattım. Daha elimi bile tutmazken beni sevdiğini söylüyordu. Ne saçma.
"Ne istiyormuş?" Dilara'nın sorusuyla kendime gelince
"Ha... şey. Kahvaltı yapalım diyor. Akşam da bir şeyler içelim."
"Hımm peki niye mutlu değilsin çocuk çabalıyor işte."
"Ne bileyim Dilara hala gördüğüm o garip rüyanın etkisindeyim galiba"
"Hadi kuzum at artık şu rüyayı kafandan alt tarafı bir rüya işte"
"Kuzum demeyi bıraksan belki daha kolay atarım kafamdan"
"Tamam demem. Zaten sen kendin dedin olmaz bu iş 10 yaş var aramızda diye. Niye takılıyorsun ki? Etkilendiğin birini rüyanda gördün hepsi bu ben her gün kaç tane yakışıklı görüyorum rüyamda bilsen"
Deyip göz kırpınca gözlerim yuvalarından çıkacak sandım.
"Yuh kızım ya senin rüyaları RTÜK kapatsın bence" deyince ikimizde gülmeye başladık.
"Hadi kapat fincanını da falına bakayım. Bakalım bu Tarık'a daha kaç gün katlanacağız. Erkan' gömleği çıkacak mı orda" deyince tekrar kolunu çimdikledim.
"Of tamam kızım ya resmen bugün yengeç gibisin"
"Kızdırma da fala bak"
Dilara fincanı açınca önce suratını buruşturdu.
"Tamam. Of kızım bu ne ya bir insan kafasına bu kadar düşünceyle dolaşır mı resmen başım ağrıdı.
"Ne gördün ki?" deyince fincanı bana çevirdi. Fincanın içinde tam ortada koca bir 'E' harfi vardı. İşte bu sabah gördüğüm rüyadan daha garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardelenin Aşkı
RomanceAşk hiçbir zaman engel tanımaz Berfin'in Erkan'a duyduğu aşkda işte böyle engel tanımayan bir aşktı belki karşılıksızdı ama sonunda kader yine oyununu oynamış ve bir gün onlari bir araya getirdi ve hiç hayal edemeyecekleri bir aşkın içine düştüler