Yaşadığım utançla gecenin nasıl bittiğini anlamamıştım. Gece çok geç saatte eve geldiğimde herkes uyuyordu ve ben de sessizce odama geçtim. Çantamda telefonumu ararken elime bir kart geldi. Ne olduğunu anlamak için bakarken bütün sinirimin tekrar tepeme çıktığını hissettim. Çünkü kartta "Her düştüğünde seni tutmak için arkanda olacağım. Nico." diye yazıyordu ve bir de telefon numarası. Bunu ne ara çantama attığını düşündüm, ama bulamadım. Sinirle kartı buruşturup odanın diğer ucuna fırlattım. 'Yüzsüze bak utanmadan bide numarasını yazmış.' diye düşünürken sonunda çantamda telefonu bulabildim. Ekrana baktığımda bir sürü arama ve masaj olduğunu gördüm. Annemle konuştuktan sonra kimseyi umursamamıştım. Aramalar Dilara, Murat ve tabi ki Erkan'dandı. Al işte bir yüzsüz daha. Telefonu sinirle kenara fırlatıp yatağımın sıcağına sığındım. Sabah uyandığımda şiddetli bir baş ağrım vardı. Nasıl olmasın, bütün gece rüyamda Cavidan hanımla uğraştım. Hemen kendimi duşa atıp rahatlamaya çalıştım. Sıcak su vücudumu rahatlatana kadar oyalandım. Sonunda çıktığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Hemen hazırlanıp bir şeyler atıştırdım ve işe gitmek için evden çıktım. Mantıcıya girdiğimde henüz içeride müşteri yoktu ve birden bir alkış koptu. Dilara elinde bir pasta ile mutfaktan çıktı. Neco, Dilara, Nuran annem ve hatta patronumuz Emrah bey bile oradaydı. Pastanın üzerinde "Oscarlık oyuncu" yazıyordur. Bu beni gerçekten duygulandırmıştı. Birden gözlerimin dolduğunu hissettim. Tabi ki herkes dün akşam ki oyuna gelmişlerdi. Erkan'a kafayı taktığım için o an kimseyle doğru düzgün konuşamamıştım. Herkes tek tek beni tebrik etti. Oyunda ne kadar iyi olduğum hakkında konuştuk. Biraz daha kutlama ve şamatadan sonra artık işe dönmek zorundaydık çünkü müşterilerimiz yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı. Büyük bir neşe içinde çalışmaya başlamıştım. O kadar moral bozukluğundan sonra bu kutlama bana her şeyi unutturmuştu. Her şey çok güzeldi. Sanki dün hiç bir gerginlik olmamıştı. Öyle mutlu hissediyordum. İlk oyunumdu, herkes çok beğenmişti, hatta bir kaç küçük teklif bile almıştım. O yüzden şuan Erkan bile umurumda değildi. Öğlen yemeği saatim yaklaşırken Dilara bir kaç dakika benim yerime çalışabileceğini söylemişti. Ne kadar olmaz desem de şu an ben yemek yiyordum o da tek kolla servis yapmaya çalışıyordu. Yemeğimi bitirip onu hemen eve göndermeliydim. Yoksa kendine bir zarar verecekti. Ben yemeğimi bitirdikten sonra biraz dinlenip gideceğini söylemişti. Onu bir köşeye oturtup işime geri döndüm. Salona arkası dönük şekilde oturan kadına siparişini götürüyordum. Tam tabağı masaya bırakacakken kadınla göz göze geldim ve elimde ki tabakla donup kaldım. İçimden "Bu kadının burada ne işi var" diye düşünürken Cavidan yüzünde tamamen yapmacık bir gülümseme ile bana bakıp;
"Berfin canım bu ne güzel bir sürpriz" dedi.
Elimdeki tabak o kadar sıcaktı ki artık elim yanmaya başlamıştı. Bu yüzden tabağı resmen masaya fırlatıp lavaboya koştum. Sanırım elime buz koymam gerekecekti. Lavaboda kendimi biraz toplayıp dışarı çıktım ve Cavidan'ın yanına gittim. Ben bu karşılaşmada ne kadar çok dağıldıysam o ise bir o kadar güçlü görünüyordu. Bir an kendimden utandım, ben bu kadar aciz miydim gerçekten?
"Kusura bakma Cavidan abla seni burada görmeyi beklemiyordum. Biraz şaşırdım. Tabakta sıcaktı biraz sert bıraktım sanırım. Senin üzerine dökülmedi değil mi?"
Abla kelimesini o kadar vurgulu ve üstüne basa basa söylemiştim ki birden yüzü kasıldı hafifçe kaşları çatıldı ama kendisini toparlayıp şuh bir kahkaha attı.
"Ay canım ne ablası bizim aramızda kaç yaş var ki? Merak etme üzerime bir şey dökülmedi. Korkma şekerim seni patronuna şikayet etmeyeceğim."
"Biliyorsun benim abla demem saygıdan."
Bu sırada aklıma gelen şeyle onu incelemeye başladım. Hiç de hasta gibi durmuyordu. Sanırım biraz ağzını aramaktan bir zarar gelmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardelenin Aşkı
RomanceAşk hiçbir zaman engel tanımaz Berfin'in Erkan'a duyduğu aşkda işte böyle engel tanımayan bir aşktı belki karşılıksızdı ama sonunda kader yine oyununu oynamış ve bir gün onlari bir araya getirdi ve hiç hayal edemeyecekleri bir aşkın içine düştüler