Seance 10

4.3K 586 176
                                    



Doktor, dün gece çok önemli bir şey oldu. Uyuyordum, evet derin bir uyku çekiyordum. Bunu duyduğunuza sevinmiş olmalısınız. Ama sonra birden Clean ayaklandı ve arka bahçeye açılan kapının önünde durarak havlamaya başladı.

İlk başta komşularımdan biridir sandım ve tekrar uyumaya çalıştım ama susmadı. Yanına gidip tüylerini okşadım, inatla kapıyı açmam için havlamaya devam etti. Sonunda elime bir bıçak alarak kapıyı açtım. Korkudan titriyordum ama orada kimsenin olmadığını da biliyordum.

Kapıyı açtım ve karanlık, boş alana baktım. Kimse yoktu, derin nefes çekip içeri girdim. Belki de bensiz kaldığı süre boyunca köpeğim de etkilenmişti. Yatağıma kadar peşimden geldi ve tam baş ucumda uyudu. Beni koruma isteğini hissetmek güzel.

Ama sabah, buraya gelmek için evden çıktığımda, komşularımdan olan Bayan Seohyun " Dün gece bahçeden birisini gördüm. Uzun zaman sonra arkadaşını eve davet etmen çok hoş. " dedi. Biraz daha detay vermesini istediğimde gördüğü kişinin uzun ve yapılı olduğunu söyledi.

Bakın, doktor, kolay değil. Anlıyor musunuz? Eğer oysa, dün gece evime gelen oysa.. Tanrım, korkudan evime bile gitmek istemiyorum.

*** 

" Bunları giy.  " Suratıma eşofman ve kalın bir sweat-shirt fırlattı. " Beş dakika içince dışarı gel. Geç kalmak ufaklık. " Kolunda ki saatine kısa bir bakış atıp kulübeden çıktı.

Sürünerek yataktan kalktım. Hava aniden soğumuştu ve bir saat öncesine kadar yağmur yağıyordu. Beni ıslak havada öldürüp öldürmeyeceğini düşündüm. Belki de bıçakla derimi yüzer, ardından iç organlarımı deşer ve iz olarak bıraktığı kanlarımın yağmur suyuyla temizlenmesini izlerdi.

Hayır, bu mantıklı gelmiyordu. Yaklaşık üç haftadır onunlaydım. Belki de daha fazla. Öldürmek isteseydi çoktan öldürürdü değil mi? Belki de bana aşık olmuştu? Hayır, o ruhsuzun tekiydi. Sadece basit -oldukça basit- bir denge sorunu yaşıyordu. Ona yardım edebilir miydim?

Üzerimde ki pijamalardan kurtuldum. Vücudumdaki morlukları görmemek için kendime bakmamayı tercih ediyordum. Her yerim sızlıyordu ve tek başıma giyinmek zordu. Elimden geldiğinde hızlı olmaya çalışarak eşofmanı ve sweat-shirtü üzerime geçirdim. Nefes alışverişlerimi düzene sokarak, duvarlara tutundum ve demir kapıya ilerledim.

" Tam zamanında. " Kapıyı açtığım sırada gülümseyerek bana baktı.

Dışarı çıktığımda taze toprak kokusu suratıma bir duvar gibi çarptı. Korktuğum için mi yada ne olacağını tahmin etme çabam yüzünde mi ne olduğunu bilmediğim ani bir şokla kalbim sıkıştı. 

Korktuğumu hissetmiş olacak ki, " Merak etme, bugün ölüm günün değil. " Elimi kendi eline sıkıca kenetledi ve ormanlık alana doğru ilerlemeye başladı.

Peşinden gidiyor, ona yetişmek için ayaklarımda ki ağırları önemsemiyordum. Hava kapalıydı, yağmur yeni durmuş, etraf oldukça huzurluydu.

Bir ara o yanımda değilmiş gibi düşündüm. Tek başıma, kulaklığımla beraber buradaydım. Uzun ve gövdesi geniş ağaçlar, yağmura karşı beni koruyordu. 

" Baekhyun, " Elimi bıraktı. " Neden gözlerini kapatıyorsun? " O söylediğinde fark ettim. Gözlerim kapalıydı. Hızla gözlerimi açtım.

" İsteğim basit bir yürüyüştü, " Elini belime koydu. " Korkma. " 

Titriyordum ve hayatımın özeti gözlerimin önünden akıp gidiyordu. Bayılacağımı hissettim.

" K-korkmuyorum za-zaten. " 

" Sesin bile titriyor. " Gülde ve belimdeki elini çekti.

" Burayı görüyor musun? " Ağaçların sıklaştığı tarafı gösterdi. " Birinin ölümü için oldukça huzurlu bir ortam. " 

Bana kısa bir bakış atıp ağaçların arasına daldı. Korkudan kıpırdayamadım. Kendimi adım atmak, buradan kaçmak için zorladım. Ağayım bir santim bile ileri gitmiyordu. Nefesim kesildi, kaskatı kesildim. 

Etrafıma bakınıyordum. Göğsüm deli gibi kalkıp iniyordu. Beklemediğim bir anda ağaçların arasından çıktı. Elinde gümüş, sivri uçlu bir bıçak vardı. Boğazımın düğümlendiğini hissettim.

" C-chanyeol.. Ya-yapma, lütfen.. " Yanaklarım gözyaşlarımdan ıslanıyordu, suratıma çarpan rüzgar yaşları hızlandırıyor, çeneme düşmesini sağlıyordu.

" Baekhyun, " Elindeki bıçağa baktı, ardından bana. " Yaklaş. "

" Hayır, bugün ölemem. Hayır, Chanyeol.. B-beni öldürme. " Şiddetlenen ağlamamı durduramadım. Deli gibi ağladım. Tek yaptığım yalvarmak oldu.

" Aptal. " Gözlerini devirip yanıma geldi.

Bıçağı tutmam için bana uzattı. Titreyen ellerimle bıçağı aldım. Eşofmanının arka cebinden ufak kutuya benzer bir şey çıkardı. Ne yaptığını anlayamadım.

Kafamdan bin bir türlü cinayet hikayeleri geçiyordu, sonumun nasıl olacağını düşündüm. Çenemden boynuma düşen yaşlar, içime doğru ilerlerken kalbim daha hızlı atmaya başladı. Rüzgar yerdeki yaprakları etrafa savuruyordu.

" Dinle, " Elindeki kutuyu açtı. " Bunu söylemekten nefret ediyorum. Sana aşk adamı olmadığımı söyledim. Cinsellik meraklısı bir adam da değilim. Bu sadece, " İçinde ki metalden yapılmış halkaları çıkardı. " Bu sadece bağlılık. " 

Ağlamam kesildi. Ağzım açık kalmış, elindekilere bakıyordum. Bu neydi böyle? Bir çeşit evlenme teklifi? 

" Sen.. Ciddi olamazsın. " Elimde ki bıçağı kenara fırlattım. " Sen beni kaçırdın, anladın mı lanet olası! " Titreyen ellerime göğsüne bastırıp onu ittirdim. " Beni dövmen gerek, bana tecavüz etmen gerek, bana psikopat olduğunu göstermen gerek! " 

" Bunu mu istiyorsun, Baekhyun? " Sesi korkutucu derecede sakindi. Nefes alışverişini kontrol altına almaya çalışıyordu. Yüzünden tek bir ifadesi bile belli değildi.

" İstediğini vereceğim Byun. Artık merhamet yok, acıma yok, sevgi yok. "

Elinde tuttuğu kutuyu ve metal halkaları yere fırlattı. Kısa bir süre yüzüme baktıktan sonra kulübeye geri döndü. 

Bekledim, geri dönmesini bekledim. Ama dönmedi. Orada ne kadar dikildiğimi bilmiyordum. Bir, iki yada üç saat. İliklerime kadar soğuğu hissettim. Her şeyi berbat etmiştim. Ufak bir kurtulma şansım varsa da onu da artık kendi ellerimle geri ittim. 

*** 

O yüzüklere ne yaptığımı merak ediyor musunuz, doktor? Onları kendimle beraber gömdüm, yerin en derinlerine.



- Hadi hep beraber benim yazdığım bu bölüme ağlayalım. Hangi düşüncelerle yazdım bilmiyorum. Aslında yazmaya başladığımda kafamda ki kurgu bu değildi. Mutlu mesut bir bölüm olucaktı ama olmadı işte.

Ayrıca önceki bölümün okunması artmadan paylaşmayacaktım ama dayanamadım. Hem bu bölümden sonra 1 - 1,5 hafta bölüm atmam sanırım. 

Yorumları unutmayın. *-* 

( Yeni bir hikaye yayınladım, ona da bakmayı unutmayın.♡ )


Obsesionante // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin