Seance 26 :: Final

7.2K 590 368
                                    


[Yazım yanlışları varsa; bana sövmek serbest. İyi okumalar.~]


Özür dilerim, doktor. Geçen seansımız da, bir anda burayı terk etmemeliydim fakat size bunları anlatırken, bir kez daha yaşıyormuş gibi.. Bilmiyorum. Kaldığım yerden devam edeceğim ama önce.. Sanırım artık pes etme zamanı geliyor. Bu son seansımız, tahminimce bir daha beni görmeyeceksiniz. Buna sevindiğinizi biliyorum, doktor. Kim benim gibi birisiyle görüşmek ister? Kim bu takıntılı herifin tekiyle iki çift laf etmek ister. Sorun değil, iyiyim. İntihar etme düşüncem gittikçe artıyor fakat buna rağmen iyiyim. Bir ölünün, daha toprağa gömülmemiş bedenine sıkıştırıldım. Hepsi bu.

***

Kafeden gözüken parkın diğer tarafında, genç bir anne çocuğunu salıncakta sallıyordu. Küçük kız cıyaklıyordu ve kıkırdıyordu. Sesi kulaklarım da ki uğultu yüzünden boğuk geliyordu. Han'ın dudakları aşağı yukarı kımıldıyordu, ama kulağıma bölük pörçük sözcükler, cümlecikler geliyordu. Ne dediğine odaklanmaya çalıştığımda, kayıt cihazının dönen ufak makaralarından başka bir şey düşünmeyi beceremedim.

Suratıma baktı. "Lanet olsun, Baekhyun.. Sen.. Bilmiyorum."

Başımı ağır ağır sallayarak bende ona baktım. "Siz ikinizdiniz. Siz ikinizdiniz."

Öne eğilip hızla konuşmaya başladı. "Beni dinlemen gerek, Baekhyun. Her şey çok berbattı. Ama bilmiyordum, yemin ederim ki bilmiyordum. İlk kaçırıldığında, annen sakin davrandı. Tuhafıma gitti. Çıldıracağını sanmıştım. Ama bir hafta senden haber alamayınca, geceleri sinir krizlerine girdi ve feci halde içki içmeye başladı. İkinci hafta, dayını üç kere ziyaret etti. Ben de 'Başını ne tür bir derde soktun?' dedim. Bana sürekli olarak 'Benim hatam değildi,' dedi. Han birkaç kere yutkunup öksürdü.

"Ne onun hatası değildi? Bana hala tam olarak ne yaptığını söylemedin!"

"Bir hafta kadar ortadan kaybolman gerekiyordu, o kadar. Ama işler yolunda gitmedi."

Yolunda gitmedi. O kadar, işler yolunda gitmedi. Gülsem mi, çığlık mı atsam bilemedim.

"Bir kere, neden kaçırıldım? Chanyeol, Woohyun'a şantaj mı yapıyordu? Yoksa Woohyun mu annemi tehdit ediyordu? Annem onu eskiden beri ziyaret eder miydi? Neler oldu, Han?"

"Woohyun'la ilgili kısmı bilmiyorum.. Annene bu konuda soru sorduğumda tuhaflaşıyor. Ama hayır, iki günlüğüne kaçırılan bir oğlanla ilgili bir film izlemişti. Filmden sonra, gerçek aileyle yapılan bir röportaj vardı.. Anlarsın ya, annenin aklına fikirler gelir ve bunları bir kemiğe atlayan bir köpek gibi kapar."

Noktaları birleştirdim. "Annem kaçırılmam fikrini bir filmden mi edindi yani?"

"Annen, senin çok daha iyi olduğunu ve bir hafta ortadan kaybolursan, bunun çok daha değerli olacağını söyledi."

Han'ın bu söylediklerini idrak etmem biraz vakit aldı. "Daha değerli mi? Bana bak, bunu para için mi yaptığını söylüyorsun?"

"Her şey o sınavı kazanamayacağını duyduğunda başladı. Yeterli değildin ve teyzen bunu duyduğunda onunla fena halde dalga geçecekti. O ikisinin nasıl olduğunu bilirsin. Ama ya başka şekilde meşhur olursan diye düşündü. Teyzenin çenesini sonsuza dek kapatacaktı."

"Neler yaptığından haberin yok muydu?"

"Tabi ki yoktu! Yemin ederim ki hiçbir şey bilmiyordum. Dayının hapishaneden bu işi yapabilecek birini tanıdığını söyledi. Dayın annene otuz beş bin dolar borç veren tefeciyi de tanıyormuş.. Bundan da haberim yoktu."

Obsesionante // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin