Seance 24

4K 499 198
                                    


(Yazım yanlışları olabilir, dikkatimi toplayacak vaktim olmadı. İyi okumalar.)


Bu seans için sizi çok geç aradım ama kusura bakmayın, doktor. Son birkaç gün içinde o kadar çok şey oldu ki, bir sonraki görüşmemizi bekleyemedim.


Geçen sefer burdan çıktıktan sonra doğruca karakola gittim ve bir saat kadar fotoğraflara baktım. Sanat okulu işi bekleyebilirdi. Sırtım çok ağırdığı için pes etmek üzereydim ki, fotoğraflardan biri tanıdık geldi, ancak fotoğrafı kısa bir süre önce gazetede gördüğümü hatırladım. Sonra aklıma Chanyeol'ün resmini oraya buraya gösteren Siwon geldi ve kendimi biraz daha zorladım. Tam çatık kaşlı ve büyük burunlu bir adamın resmini geçecekken, suratıyla bir tezat oluşturan bembeyaz dişleri ve kabarık dudakları dikkatli bakmama neden oldu.

Oydu.

Bir anda, her yerimden soğuk terler boşaldı ve bulanık görmeye başladım. Bayılmamak için, bakışlarımı fotoğraftan ayırıp alnımı masaya dayadım. Deli gibi atan kalbime odaklanıp içime birkaç derin nefes çektim ve her kalp atışıyla birlikte içimden, o öldü.. o öldü.. o öldü, demeye başladım. Biraz daha net görebildiğimi fark edince, fotoğrafa tekrar baktım. Polis memurlarından birini yanıma çağırdım. Ona ne bulduğumu söyleyince adam hemen Siwon'u aradı. Fotoğrafların hiçbirinde isim yoktu ve polisler sorularımı yanıtlamıyordu. O yüzden, Siwon'la konuşmak için ısrar ettim.

"Neden bana kimsenin, bu adamın kim olduğunu söylemediğini anlayamıyorum.. Adamın bir sabıka kaydı var. Bu lanet olasıca fotoğraflara saatlerce baktım ve şimdi bir isim bile alamıyorum."

"Fotoğraftan onu teşhis etmen harika. Ama, Baekhyun, önce bilgiyi teyit etmeliyiz. Bu konuda heyecanlanıp sonra da hayal kırıklığına uğramak istemeyiz."

"O, bundan eminim.." Birkaç saniye duraksadım. "Onunla bir senemi geçirdim, lanet olsun."

"Senden bir saniye bile şüphe etmiyorum, onunla ilgili her şeyi öğrenir öğrenmez seni arayacağım. Şimdi eve git ve biraz dinlenmeye çalış tamam mı?" Aklında ki düşünceleri toplayama çalışırken bekledim. "Bir de.. Sana zarar vermek isteyeceklerin bir listesini çıkarmanı istiyorum."

"Kimse yok. Psikiyatristim benden tanıdığım her lanet olasıca insanın listesini yapmamı istemişti. Chanyeol'ün ona yardım etmiş olan bir arkadaşı.."

"Bende bunu öğrenmek istiyorum. O halde eve git ve bana yaptığın listeyi yolla. Sonra, tekrar konuşuruz."


Ertesi gün Siwon'un aramasını bekliyor ve dört duvar içerisinde volta atıyordum. Aramadı, cep telefonuna da yanıt vermedi. Birkaç saat temizlik yaparak oyalandım, sonra karakolda suratı bana tanıdık gelen adamın fotoğrafı aklıma takıldı. Yeniden dönüşüm için ayırdığım gazeteleri teket teker inceledim. En sonuncusunda bir manşet gördüm: "Bir market hırsızlığıyla bağlantılı olarak aranan yeni serbest kalmış suçlu." Makaleyi dikkatle yeniden okudum. İsmi okur okumaz, kim olduğunu anladım. Annemin üvey erkek kardeşiydi. Haberin yayınlandığı tarih, bana adamın birkaç hafta önce serbest bırakıldığını söylüyordu. Annemin bundan haberi var mı ya da ona söylesem mi diye düşündüm. Bütün öğleden sonramı bunu onu söyleyen kişi ben mi olmalıyım diye düşünüp durdum.

Annem, evimizde üvey kardeşinden bahsedilmesini yasaklamıştı. Onun her zaman 'kötü ve ahlaksız' birisi olduğunu söyleyerek, bizi ona karışı doldururdu. Üvey kardeşi, Woohyun, onunla süper ötesi bir bağım olmadı fakat onu ne zaman görsem tanırdım.

Obsesionante // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin