BU KIZ KİM?

37 1 0
                                    

Sedef koşarak içeri girdi. 19-20 yaşında bir genç kızdı karşısındaki. Siyah hafif kıvırcık uzun saçları ve ciddi bakışıyla gayet asi ve gizemli bir görünümü vardı. Elindeki silahla korkunç görünüyordu Karaslan ise yanında kuyruk sallıyordu. Karaslan'a sinirli bir bakış attı o sırada genç kız:

-Siz kimsiniz?
Sedef: Biz ee... şey... Ben Sedef O da Fatih. Bak gerilmeye gerek yok. Silahını indir konuşabiliriz.

- Kurdum neden sizin yanınızda?
- Kurdum mu? Karaslan dab mı bahsediyorsun. O bizim yani Fatih'in.

Yerinden zar zor kalkan Fatih kendini doğrulttu. Gayet tok bir sesle:

-Karaslan gel buraya!

Sesten çok irkilen kız silahını Fatih'e doğrulttu. Fatih ise onu hiç aldırmadan Karaslan yanına gelinceye kadar bekledi. Onu sardı ve kucakladı. Kız korkusuz bir bakış attı.

- O yalnızca benim...

Kız iyice irkildi. Elinden geldiğince korkusunu ele vermiyordu.

- Evimde ne işiniz var?

- Karaslan bizi buraya getirti. Hayatta kalmamıza bir anlam vermeye çalışıyoruz. Şimdi sen söyle sen kimsin?

- Ben Bilge... Peki bu çifte kumru kontoryumu nereden buldu?

Sedef araya atıldı:

-Kontoryum..?

- Hiç bir şeyden haberiniz yok galiba? Hani diyorum şu üzerinde bulunan pembesi taş?

- Sedef Fatih'e dönerek o her zaman attığı ''yine ne haltlar peşindesin Fatih'' bakışını attı.

- Sedef vallahi bu sefer benim bir şeyden haberim yoktu. Sadece taş çok hoşuma gitmişti.

Bilge havaya bir el ateş etti.

- Yeter! tartışmanızı başka yerde yapars...

Fatih yere atlayıp Bilge'nin ayaklarına vurdu. Silahı elinden fırladı. Hemen silahını yerden alıp kendisine doğrulttu. Bilge ayağını hareket ettireceği anda geri çekilip uzağına bir el ateş etti.

- Sizin kadar güzel bir hanımefendiye silah hiç yakışmıyor.

Bilge o ciddi bakışlarından birini attı.

- Burası benim evim.

- Biz de evini yemeye ya da seni gasp etmeye gelmedik. Karaslan bizi buraya getirdi biz de geldik. Üzerimize silah doğrultmana gerek yoktu.

- Normal insan olduğunuzu nereden bilecektim?

- Normal insan derken?

- Silahı indir de anlatayım.

Yavaşça silahı beline koydu. Hala o gizemli ve güzel bakışlardan korkuyordu. Ona elini uzattı ve kaldırdı. Sedef Fatih'e kızgın kızgın bakıyordu. Yine de onları mutfağa, tek güzel kokan yere davet etti. İçeri girdiğinde Bilge o muhteşem kokusuyla pişen tavuğu görünce koşarak masaya oturdu

- Aslında bir kaç gün daha burada kalabilirsiniz.

Sedef gayet açıksözlüydü:

- Yemek yapmayı bilmiyorsun değil mi?

- Tamam yüzüme vurmayın. Bilmiyorum. Ayrıca siz çifte kumruları sevdim kalabilirsiniz.

İkisi de bir ağızdan

- Biz sevgili değiliz.

- Ya her neyse sevdim sizi. uzatmayın. ( tatlı bir gülümsemeyle baktı ikisinide)

Fatih: - Peki ya bu normal insan olayı ne? Anormali de mi var?

Bilge: Çocuk odasına girmediniz değil mi?

Sedef: Ben orada ölüler olduğunu sanıyordum.

Bilge: Evet haklısın ölüler... Ama onları yaşarken görmek istemezsiniz. Hatta geçen gün 2 tanesi daha gelmeye çalıştı ama onları yaktım.

Sedef: O ateşi yakan sen miydin? Sırf senin yüzünden Fatih'in sırtı yandı!

Bıçağı elinde sımsıkı tutuyordu. Bilge de silahını yokladı ama yoktu ve hatta Fatih kendisine doğrultmuştu.

- Tamam sakin olun. İnsan olduğunuzu bilmiyordum.

Fatih silahı Sedef'e verdi kendisi çocuk odasına doğru gitti. Kapıyı açtı. İçerideki iğrenç kokuyu aldırmadan ilerledi. Fatih O iğrenç yoğun kokunun kaynağına varmıştı...

kontoryum'un sırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin