Bölüm-6

56 4 2
                                    

Arkadaşlar öncelikle merhaba, bazı sebeplerden dolayı uzun bir süre hikayemi yayımlayamadım. Ayrıca bundan önceki bölümde bölümün 5 olması gerekirken 6 yaptığım için 7 olarak devam ediyorum. En yakın zamanda bunu düzeltmeye çalışacağım. Hikayemin bu kadar okunacağını düşünmüyordum hiç, beğendiğiniz ve oylarınız için çok çok teşekkür ederim.Neyse ben yine çok fazla konuştum :D Tekrardan görüşmek dileğiyle hoşçakalın.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kayra koşarak yanıma geldi. Defne ve Poyraz'da arkasından geliyorlardı. "Çocuklar, bence aradığımızı bulduk." diyerek göz kırptı. Defne:

-Kesinlikle, seni burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız.Başlangıç için fena sayılmazsın,ancak Alaz gibilerle karşılaşmamak için savunma dersleri alman gerekiyor.ni devirdi

Bir kaşımı havaya kaldırdım:"Alaz gibiler mi?" Gözlerini devirdi:

-Evet.Şeytan ve diğer şeytanlar.

-O,şeytan değil.

-Sen öyle san.Ah çocuklar bu kız Athena'nın kızı olmak için fazla salak değil mi ?

Poyraz yüksek sesle bir kahkaha attı:

-Kızın üzerine fazla gitme daha alışamadı buraya.

Elimdeki kılıcı Defne'ye doğru attım:

-Sizin istediğiniz Alaz'ı öldürecek olan bir robot. Bu olmayacak.

dedim ve büyük işlemeli beyaz kapıya doğru yürürken Defne "dur" diye bağırdı . Ne istediğini soran bakışlarla yüzüne baktım.

-Kimin yanında yer alacağını iyi düşün, aptallık edip pişman olma.

-Ben kararımı çoktan verdim.

Büyük işlemeli, beyaz kapıya doğru yürüdüm.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kayra dudağını yukarı kıvırarak,Poyraz'ı dürtükledi.

-Fazla cesaretli değil mi? Bence bu onu daha çekici yapıyor.

-Saçmalamayı kes Kayra, cesaret aptalların işidir.

Poyraz alaycı bakışlarla Defne'yi süzdü:

-Bak bu kötü oldu işte Kayra. Esas kızımızın listesine bir düşman daha eklendi.

Defne hışımla kapıdan geçerek, büyük salona doğru ilerledi.

--------------------------------------------------------------------------------------

Ne garip insanlar. Yaşadıkları yere cennet diyorlar ancak savaş istiyorlar.Belki de bu sefer için melekler kötü şeytan iyi taraftadır.Ben içimden bunları geçirirken çoktan hava kararmıştı.Yaklaşık 2 saatten beri yürüyordum.Büyük bir ormanın önüne geldim.En iyi çare geceyi ormanda geçirmek gibi görünüyordu. Yavaş adımlarla ormanın içine doğru yürüdüm.Bu gece orman sessizdi.Bir ağacın gövdesine yaslanarak oturdum.Kafamı gökyüzüne çevirdim.Yıldızlar öyle parlaktıki sanki dokunabilirmişim gibi.Aklıma annemi kaybettiğim zaman gelmişti.Annemin öldüğü gece de yıldızlar böyle parlaktı.Babam bir elimden tutmuş,diğer eliyle gökyüzünü işaret ederek "annen orada bizi bekliyor" demişti.O zamanlar dediklerini anlamamıştım saflıkla "neden bizi orada bekliyor ki uzak değil mi orası , bizi hiç görmeyecek mi?"

"Öyle Derin,uzak ama annen şu anda bizi görüyor.Sende ne zaman yıldızlara bakarsan anneni görebilirsin."demişti."Ama çok fazlalar hangisi annem ben annemin yüzünü unuttum ki."

"Hepsi." demişti ve ağlamaya başlamıştı babam ilk defa onu ağlarken görmüştüm.O gece babamla eve girdikten sonra gizlice dışarıya çıkmıştım anneme daha yakın olabilmek için ağaca tırmanıp gökyüzüne sorular soruyordum:

-Anne babam dediki o yıldızların hepsi senmişsin öyle mi gerçekten?

-Anne neden cevap vermiyorsun?Peki bizi görmeye gelmeyecek misin? demiştim ve o sırada bir yıldız kaymıştı.Bunu evet olarak algılayıp ağaçtan hızlıca inmiş ve eve doğru koşarak bağırmaya başlamıştım:"Baba uyan annem bana cevap verdi gerçekten verdi".Babam bu olayı dinlerken bana sımsıkı sarılmıştı.

Anılarımı hafızamda canlandırırken bir ses böldü düşüncemi.Yanılmıştım orman bu gece sessiz değildi.Hızlıca ayağa kalkıp ağaca tırmanmaya başladım.Elbise işimi zorlaştırıyordu sürekli ayaklarıma dolanıyordu.Elbisemin kuyruk kısmı bir dala takıldı.Elbisemi kurtaramayacağımı anlayınca kuyruk kısmını elimle böldüm.Umarım sesin sahibi dalda kalan beyaz elbise kuruğunu fark etmezdi.Sonunda ağaca çıkabilmiştim bu da iyi sayılırdı değil mi? Sesler gitgide yaklaşıyordu:

-Anlamıyorlar hepsi aptal,aptal,aptal. Savaşla ellerine ne geçecek?

-Sesini kesecekmisin Arya?

Bu ses... Alaz' ın sesi olabilir miydi?

-O kız yüzünden bana soğuk davranmana gerek yok hayatım.O yokken ben vardım değil mi?dedi ve Alaz'ın beline sarıldı.

Alaz kendini geri çekti."Benim için kimse hiçbir zaman olmadı.Ben kendimden başkasına değer vermem.

-Öylemi yaşadıklarımız neydi?

-Seni kullandım,Arya.

-Hayır yalan söylüyorsun

-Türkan Şoray'a bağlamasan,beceremiyorsun.

-Pekala beni geçelim,ya o kız? Şu an onu arıyorsun buda mı değer vermemek?

-Ah,Arya ben bunu söylemekten bıktım ama sen bu cevabı isteyecek kadar salaksın.BU SENİ HİÇ İLGİLENDİRMEZ. diye bağırdı

Bunları dinlerken biraz fazla eğilmişim.Dalda beni taşıyamayınca yere düştüm.Beni fark etmesinler diye gözlerimi kapayıp dua etmeye başladım ancak faydasızdı.Çoktan farketmişlerdi bile.

Alaz şaşkınca bana baktı.Yanıma geldi.Arya'da peşinden geliyordu.

-Hah yerde ararken gökte bulduk seninkini,dedi.

Alaz Arya'ya ters ters baktı ama bir şey demedi. Sonra bana döndü:

-Ne işin var burada,elbisen neden yırtık?

Arya benim yerime cevabı geciktirmedi:
-Ormandayız Alaz,tecavüzcülerden kaçarken yırtması normal bir durum.

-Öyle mi oldu?Biri sana bulaşmaya mı çalıştı?

-Hayır,öyle bir durum yok.Sizin sesinizi duyduğumda ağaca tırmanırken dala takıldı elbisenin kuyruğu bu yüzden.

-Peki,ne işin var burada?

Olanları hızlı bir şekilde anlattım.

-Arya yardım et Derin'e kalksın ayağa,gidiyoruz.

-Ben kendim kalkabilirim.

-Güzel,yürü o zaman.

-Nereye?

-Planımı gerçekleştirmeye.dedi alaycı gülümsemesiyle

Inferno #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin