Selâmün aleyküm.
Okuyanlara şimdiden teşekkür ederim. Hadi Allah'a emanet olun. Eğer anlatım bakımından eksik bir kısım varsa mesaj atın da düzelteyim.
Kapı çaldığı için rahat koltuktan resmen sürünerek kalkıp açtım. "Hoşgeldiniizz." diye inledikten sonra Hatice Teyze "Hoşbulduk yavrum, Selamunaleyküm." dedi.
"Vealeykümselam Hatice Teyze." dedim.
Arkadan annemler geldi. Selamlaştılar.
Hatice Teyze oğlunu öne ittirerek, "Bu benim oğlum Akif, üniversiteye yeni başlayacak." dedi.
Annem beni gösterdi ve "Merhaba Akif oğlum tek siz tanışmamıştınız, bu da benim kızım Ahsen, oda bu sene üniversiteye başlayacak." dedi.
İkimizde başımızı salladık. Tanışma faslı bitince salona geçtik. Salonda annemler konuşmaya dalmışlardı. Babamlar ise oturma odasında konuşuyorlardı.
Onlar konuşurken Akşam ezanını işittim. Ezanın sesini duyduğumda o kadar rahatlıyordum ki dünya ile alakalı herşeyi unutuyordum.
Namazı kılmak için ayağa kalktım ve odama geçtim. Sonradan fark etmiştim ki annemler konuşurken okuduğum kitabı salonda unutmuştum. Namazımı bitirdikten sonra kitabımı alma kararı aldım.
Namazım bittikten sonra salona giderken annemleri balkonda gördüm. Çaylarını doldurduktan sonra salona geçtim. Akif'te salondaydı. Eline bir kitap almış, inceliyor gibiydi. Sonradan o kitabın benim olduğunu anladım.
Gözlerimi yerden ayırmadan Akif'in yanına gittim. "Kitabımı alabilir miyim?" Dedim. Oda "Tabi." dedi ve bana uzattı. Kitabım Allah ile ilgiliydi.
Merak etmiş olmalı ki inceliyordu. Kitabı köşesinden tutarak aldım. "Teşekkür ederim." dedim. "Önemli değil." dedi.
Odama doğru giderken gelen Akif'ten olduğunu tahmin ettiğim bir ses bana "Ahsen bekler misin bir dakika?" diye seslendi.
"Efendim" dedim.
"Senin kitabını biraz inceledim ve benim din konusunda kavramlardan başka bilgim olmadığını düşündüm. Kavramları da ailemden duydum. Bana bunları öğretecek birini tanıyor musun?" Dedi.
Ne dediğini tam olarak idrak edememiştim. Gerçekten pek bilgisi yok muydu?
Ama annem annesinden hep bahsederdi, öyle bir dönemde böyle bir arkadaşa sahip olduğu için çok şükrederdi.
Hatice Teyze ile namazlarını hiç esirgemezlerdi. Bildiğim kadarıyla Ahmet Amca da öyleydi. Bir müddet şaşkınlıktan kala kalmıştım. "Şey yani ben aslında tabi ki.. ya bak yardım etmek isterim ama daha bilgili kişilerin sana yardımcı olması daha faydalı olur. Ama bir sorun olursa daima cevaplarım."
Biraz bekledi. Gözlerindeki kahverengiyi adlandırmak zorlaşmıştı."Peki." dedi.
Ağzında tebessüm etmeye çalışan bir ifade vardı.Bende tebessümle karşılayıp odama geçtim.
Çok kitap okumuş olmalıyım ki uyuya kalmışım.Ayağa kalkıp çalışma masamdaki telefonumu elime aldım. Ekranı açma tuşuna basarak açtım ve saate baktım. Saat çoktan "23.23" olmuştu. Büyük ihtimalle Hatice Teyzeler çoktan gitmişlerdir.Tam yatağıma doğru yönelirken dışıma doğru bir "Hiiiiiii!" çektim. Az daha yatsı namazımı kılmadan yatacaktım.
Yatsı namazını kılmak için abdest almaya gittim. Tuvaletin ışığını açtım. Aynada bir miktar yorulmuş Ahsen vardı. Uzun müddet normalinden farklı olan bu Ahsen'i izledim.
Kendime geldiğimde musluğu açıp abdest aldım. Birkaç dua okuduktan sonra odama geçtim. En sevdiğim seccademi serdim yere.
Bu seccadeyi zamanında ailecek umreye gittiğimizde almıştık. O zaman çok küçüktüm. Kâbe'ye doğru giderken gözüme takılmıştı bu seccade. Babamda beni kırmadan hemen almıştı.
Feracemi de giyip namazımı kıldım.
Namazımı bitirdikten sonra dua ettim.
Odama geçerken anneme baktım hâlâ uyumamıştı. Babam ise koltukta sızmıştı.
Azra zaten erkenden uyumuştu. Annemi öperken "Allah'a emanet ol, ben uyuyucam mübarek sende uyu artık."
Annem elindeki çayı bir kenara bıraktı ve bana döndü. "Tamam kuzucum, namaz kılıp yatıcam bende. Hadi sende Allah'a emanet ol, babanıda öpmeyi unutma." dedi.
Kafamı iki yana sallayıp, "Tamam anneeem, unutur muyum hiç?" dedim. Oda unutmazsın tabi anlamında başını salladı. Babamında yanağından öpüp odama geçtim. Uyudum mu? hayır. Aslında evet ama hayır,Çünkü 1 hafta sonra üniversiteye başlayacaktım ve bu heyecan uyumamama yeterdi.
Ama sonradan uyudum.
■□■□■□■□■□■□■
Alarmımın sesiyle uyandım.
Sabah namazı için annemle babamı kaldırmaya gittiğimde çoktan kalkmışlardı.
Abdest almak için odama geçtim. Odamdaki küçük lavaboda abdestimi alıp namazımı kıldım.
Bu gün kahvaltıyı ben hazırlamak istedim. Aslında sebep yoktu ama canım öyle istemişti.
Çayları bardaklara doldururken annem mutfağa girdi. Biraz şaşırmıştı, hattâ bayâ şaşırmıştı. Sonuçta evin en üşengeç kızı kahvaltı hazırlamıştı.
"Bunu neye borçluyuz Ahsen hanım?" dedi. Gözlerimi devirip cevap verdim. " Aman anne sende abarttın canım. Bak bir daha hiç hazırlamam ona göre." Dedikten sonra kendimi tutamayıp gülmüştüm.
Annem de bana katıldığında içeri babam girdi. "Ne oluyor yav? İki güzel kız gülüşüyorsunuz?" Diyip tebessüm etti.
"Baba annem kahvaltı hazırlamama şaşırmış ona gülüşüyoruz." Dedim. Babam bana döndü. "Kızım sen kahvaltı mı hazırladın?"
Bende suratımı çocuk gibi asıp devam ettim. "Ay cidden size de iyilik yaramıyor eeey Kaya ailesii." Dedikten sonra hepimiz kahkaha attık ve sofraya geçtik.
Azra bu gün kimse birşey demeden uyanmıştı. Annemle babam bugün şok üzerine şok yaşıyorlardı.
Çayı yudumlarken babam konuştu. "Ahsen kızım biliyor musun Akif oğlumuzda Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne gidecekmiş." Dedi ve bütün çayı püskürttüm.
Annem telaşla "Ne oldu yavrum iyi misin?" Dedi. Bende bir yandan ağzımı siliyordum. "Yok annecim telaşlanma şaşırdım sadece." Dedim ve tebessüm ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gâfil Suret
RandomAşk harama meyletmeyen Hz. Ali (r.a.) gibi yiğitlerin gönüllerinde saklıydı. Ve saklı hazineyi bulmak yanlız Hz. Fatıma (r.a.) misali edeplilerin hakkıydı.