TERÖRÜ LANETLİYORUZ!! Iyı ki ahiret var. Bu yapılanlar elbet ödenecek. Kelimeler boğazımda düğümlendiği için birsey diyemiyorum.! Allah yardımcımız olsun.Vesselâm..!
Su damlası kadar aydınlık bir sabahtı. Bu gün değişik bir şekilde sabah namazını kıldıktan sonra hemen giyinmiştim.
Çoktan sofra hazırlanmış, hattâ herkes yerlerini almıştı. 5 yaşında olan tatlımı tatlı Azra'nın yanağını öptükten sonra "Sabahül Hayr!" diye bağırdım.
"Hayırlı sabahlar!" nağmesi 3 kişinin diline yayıldı.
Kahvaltıyı bitirip sofrayı topladım ve kendimi günün tempolu akışına hazırladım.
Kapıyı açtığımda zile basmak için elini kaldırmış Zümra'yı gördüm.
Bana dönüp "Sabahül Hayr!Güzellik." dedi.
Huzur dolu dinginlik içinde karşıladı beni. Bu sıcak karşılamanın verdiği hoşlukla kendimi daha iyi hissettim.
"Sana da hayırlı sabahlar Dünya güzeli!" dedim en sevecen halimle.
"Hadi arabaya." diyerek kolumdan çekiştirmeye başlamıştı. Ben ise onu durağa doğru götürmeye çalışıyordum. Sonunda kendisi durdu ve yüzünü bana doğru çevirdi.
"İyi sen ne yapıyorsan yap, ben abimle gidicem." dedi. Birden yüzüm asıldı. Dolmuşa tek başıma binemeyeceğimi biliyordu. Evet büyümüş olabilirdim ama olsundu. Korkuyordum işte.
"Hadi yapma Dünya Güzeli, tek başıma binemem ben dolmuşa." dedim. Omuzlarını 'banane' anlamında yukarı aşağı oynattı.
"Ya dolmuşa tek binersin, ya da bizimle beraber arabaya binersin." Dedi. İnsanlara yük olmak istemiyordum ama tek çarem buydu.
Arabaya bindiğimizde kimse konuşmadı. Sessizlik arabanın her tarafını ele geçirdi. Şu anı bir çizgifilme çevirsek emin olun sessizlik kötü adam olurdu ve bizde kötülüğe göz yuman masum köylü.
Amfiye girdiğimde yavaşça yerime oturdum.
Dersi dinlerken kendimi o kadar kaptırmışım ki ders ne ara bitti anlamadım.
Derslerim şu anlık iyiydi ve bu yüzden kendimi bir profosör gibi hissediyordum.
Çıkışta Zümra'ya cafeye gitmek için o kadar çok yalvarmıştım ki kız artık bezmişti.
"Bİ KAVANOZ" adlı cafeye girdiğimizde girişteki Dondurmaları görünce birden canım çekmişti.
Zümra'ya dönüp "Zümra lütfen dondurma alalım." Dedim.
Bana gözünü kırptı ve "Tamam kız alırız." Dedi.
Zümra'cım canım sen demin sen yakışıklı erkek tavırlarına mı girdin kuzum? Bir daha göz kırpma bana yeminlen iğreniyorum. Hadi yavrum biz Dondurmalarımızı yiyelim sende bir daha göz kırpma kuzum.
Dondurmalarımızı elimize aldık ve cam tarafında olan masaya oturduk.
"Zümra bir şey diyeceğim."dedim.
"Evet, ne oldu kuzum?" Dedi. İlk başta tereddüt etsemde devam ettim.
"Yavrum geçen gün babam bana Akif'i sordu, Hayır sorsun sormasına ama babam normalde bana hic böyle sorular yöneltmezdi, garip geliyor. Bir şeyler var ama anlamış değilim. Tereddüt ediyorum. Acaba babam nefsime yenik düşebileceğimden korkuyor olabilir mi?" Dedim. İçimde tuttuklarımı Zümra'ya anlattım.
Zümra başta tebessüm etti.
Sonra emin olmamış yüz hatlarıyla "Canım bak ben Akif kimdir, neyin nesidir bilmem ama bence baban Akif'e pek güvenmiyor gibi. Baba Yüreği o sen boşver. İçin rahat olsun." Dedi.
Ay çok seviyorum ben bu kızı. "Sağol Zümra'm inşaAllah böyledir."dedim.
Dondurmalarımızı bitirince ikindi namazını kılmak için camiye gittik.Namazımızı bitirdikten sonra dua ettik, en çokta şehitler için.. Dualarımın sonunda 'Gönlümün imtihan edilmesinden Allah'a sığınırım.' Dedikten sonra çıkışa ilerledik.
Zümra'ların evine vardığımızda hemen yanağını öptüm ve "Allah'a emanet ol güzellik." Dedim. Yürümeye başladığımda "Sende!" Dediğini duydum.
Eve girdiğimde ev ahalisi salondaydı.
"Selâmün aleyküm gençleer." Diye bağırdım.
"Ve Aleyküm selâm." Dediklerini merdivenlerden çıkarken duydum.
Feracemi çıkartıp pijamalarımı giydim. Sımsıkı saçlarımı özgürlüğüne kavuşturduktan sonra merdivenlere yöneldim.
O sırada babamla annem konuşuyorlardı. Kendi ismimi duyunca duraksadım. Normalde kulak misafirliği yapmam ama ismimi duyunca dinlemek zorundaymışım gibi hissettim. Allah'ım affet.
"Hanım sana bir şey söyleyeceğim Ahsen ile alakalı."dedi babam.
"Buyur canım, hayırdır inşaAllah?" Dedi annem. Ay tontikim çok seviyorum seni. Neyse.
"Hani senin arkadaşının geldiği gün var ya?" Diye devam etti babam.
"Evet.?" Dedi annem.
"Akif oğlumuzu Ahsen'e bir şeyler sorarken duydum. Ahsen vermesi gerek cevabı verdi. Yinede Akif'le yakın olmamaları gerek. Bu nedenle Ahsen'e hep Akif'i soruyorum." Dedi.
Annemin tebessüm ettiğini anlamış gibi oldum. "Ahsen kızımız en doğrusunu bilir, biz ona bırakalım tür şeyleri." Dedi annem.
Vay Zümra'm benim nasıl da haklı çıktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gâfil Suret
SonstigesAşk harama meyletmeyen Hz. Ali (r.a.) gibi yiğitlerin gönüllerinde saklıydı. Ve saklı hazineyi bulmak yanlız Hz. Fatıma (r.a.) misali edeplilerin hakkıydı.