Selâmünaleykum :)
Video olarak Yedi Güzel Adamın jenerik müziği var en sevdiğimden. :)
Bu arada hikaye biraz yavaş ilerliyor. Özür dilerim. Yanlış bir kelamım olursa da affedin beni. Allah'a emanet olun.
Aynı Fakültede Zümra ve Kemal abi de vardı. Kemal abi Zümra'nın abisiydi. Fakat o bizden 2 yaş büyüktü. Kemal abi benim hep öz abim gibi oldu. Şu ana kadarki abi eksikliğini o dolduruyordu.
Düşüncelerden dalıp telefonumu elime aldım. Mesaj kısmına girip Zümra'm yazılı kısma tıkladım.
"Bu gün buluşalım mı fındık gözlüm? Çok sıkıldım evde. Kafa dinleriz biraz ne dersin?" Yazıp yolladım.
Yaklaşık 3 dakika sonra cevap geldi.
"Tamam olur Ahsen'im. Sen hazırlan, bizim evin önüne gel. Tamam mı?"
"Tamam canım hadi Allah'a emanet ol."
"Sende kardeşim. Görüşürüz."
"Hadi görüşürüz yeter artık kuzum mesajı sonlandıramıyoruz. :)"
"Aynen." Dediğinde cevap vermemiştim. Çünkü böyle devam ederse mesajlaşmamız son bulmayacaktı.
Dışarı çıkma düşüncesi güzeldi fakat şal ütüleme işi çok zor geliyordu. Dolabı açıp arkasında kurdele olan feracemi çıkarttım. Biraz rahatsız olmuştum çünkü Ferace kurdeleden dolayı süslü gibiydi.
Şalların olduğu çekmeceyi açtım. Koyu renklerin çoğunlukta olduğu çekmeceden siyah olan şalı çıkarttım.
Ütü işini bitirdikten sonra aşağı indim. Ailenin bütün üyelerini öpüp kendimi dışarı attım. Ayakkabımı giyerkenki çırpınışlarımı kimse görmesin diye dua ediyordum. Bir yandan feracemin eteklerini tutarken bir yandan da bağcığımı bağlamaya çalışıyordum.
Zümra ile evlerimiz çok yakındı. Bu yüzden evlerine yürüyerek gitmiştim. Tam evlerinin önünde 3 tane yavru kedi vardı.
Dayanamayıp sevmeye başlamıştım ki kapı açılma sesini duydum. Başımı kapıya doğru çevirdiğimde Kemal abiyi gördüğüm için tebessüm ettim. Oda beni görünce gülümsedi.
Tam ayağa kalkacakken feracemin eteğine takılıp yere düşmüştüm. Kemal abi bu görüntümü gördüğünde kıkırdamıştı.
Kalkmama yardım etmek için yanıma doğru gelirken gerek yok anlamında elimi salladım. İçimden 'of Kemal abi ama WOWOWOW Günah be!' Dedim.
O sırada Zümra yanıma geldi. Oda halime güldü. Abisine döndü ve "Abi biz dışarı çıkacağız. Çok geç kalmam, hava kararmadan evde olurum inşaAllah hadi Allah'a emanet olun." Dedi ve öptü. Kemal abi tamam anlamında başını salladı. "Sizde Allah'a emanet olun." Dedi.
Zümra ile evimizin çok yakınında olan "KAHVECİ HACIBABA" cafesine girdik.
2 tane Türk Kahvesi sipariş ettik. Yaklaşık 2 dakika sessizlik oldu ve bu sessizliği ben bozdum.
"Zümra'm kız hayırdır? Sen pek bi sessizsin." Dedim. Dalmış gibiydi. Elimi yüzüne doğru salladığımda kendine geldi.
"Ha? Efendim ne dedin duymadım Ahsen'im?"dedi.
"Kız diyorumki sen çok sessizsin hayırdır?"dedim. Yüzü daha çok asıldı. Tam birşey söylemek için dudağını araladı fakat sonra yeniden kapattı. Dayanamayıp yine konuştum.
"Kız anlat anlat. Ben dinlemeyeceğim de kim dinleyecek? Söyle artık kuzum." Dedim.
İlk başta ofladı. Sonra konuştu. "Furkan.." dedi. Şaşırmıştım. Furkan Zümra'nın sözlüsüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gâfil Suret
RandomAşk harama meyletmeyen Hz. Ali (r.a.) gibi yiğitlerin gönüllerinde saklıydı. Ve saklı hazineyi bulmak yanlız Hz. Fatıma (r.a.) misali edeplilerin hakkıydı.