Herkese merhaba! :) İlk olarak 500 okumaya ulaştık. Çok teşekkür ederiz. :) Daha nice güzel günlere hep birlikte İnşallah. :) Multimedia'mız var. :) İyi Okumalar. :)
Zeynep'ten...
Gözlerimi açıp yavaşca yataktan kalktım, telefonumu kontrol ettim yarın Yağmur'un doğum günü.
Sanırım Can'a söylemem lazım unuttuysa Yağmur çok üzülür.
Yüzümü yıkayıp aşağıya indim
''Günaydıın'' dedi neşeli bi şekilde Yağmur
''Günaydın'' dedim gülümseyerek beraber kahvaltı ettikten sonra odaya çıktım, kapıyı kapatıp gizlice Can'ı aradım.''Alo''
''Efendim Zeynep'cim''
''Nasılsın''
''Iyiyim sen nasılsın''
''İyiyim'' dedim belki hatırlar diye bekledim.''Zeynep yarın Yağmur'un doğum günü biliyorsun dimi''
''Biliyorum, bende sana söylemek için aradım senin varmı bi planın.'' dedim
''Zeynep bende onu söyleyecektim sana, planlarım var çoğunu hallettim zaten mekanı düzenleme kaldı bugün Kerem'de gelicek sende gelirmisin bize yardım etmek için? ''
''Gelirim tabi. Sen adresi mesaj at bana''''Tamam çok teşekkür ederim mesaj attığımda evden çıkarsın.''
''Tamam hadi kolay gelsin sana'' dedim ve telefonu kapadım.
Kafamı dağıtmak amacıyla dışarı çıkmaya karar verdim. Yarın için kıyafet falan alırdım belki. Odama çıkıp üstümü giyindim. Adımlarımı evin çıkış kapısına yönelttim. Askılıktan çantamı alıp, evden çıktım.
Arabaya binip, en yakın AVM'ye doğru sürmeye başladım. AVM'ye geldiğimde arabamı park edip, içeri girdim. Kalabalık olmaması için Dua etmeye başladım. Kalabalık olunca insan bunalıyordu sanki veya bana öyle geliyordu. İçeri girdiğimde beklediğim kadar kalabalık değildi. Hemen gözüm giyim mağazalarına bir takıldı. Rastgele birisine girdim ve kıyafetlere bakmaya başladım.
Mağaza büyüktü ve içerisinde yüzlerce çeşit kıyafet vardı. Hepsi birbirinden güzel kıyafetlerdi. Kararsız kalıyordum. Sonunda en beğendiğim kıyafetleri seçip, kabine gittim.
Kabine girdiğimde bir an havasızlıktan öleceğim zannettim. Hemen çantamı kabinin içindeki askıya asıp, içinden peçete çıkardım ve yüzümdeki teri sildim.
Elimde üç tane kıyafet vardı. Biri mavi, biri siyah ve diğeri ise kırmızı'ydı. Öyle pembe, sarı, mor gibi renk kıyafet giyecek tiplerden değildim. Hele ki bu arkadaşımın doğum günü veya özel bir günse...Hemen üstümdeki kıyafetlerden kurtulup, mavi elbiseyi denedim. Aynaya baktığımda beni olduğumdan kilolu gösterdiğini farkettim. Hemen çıkardım ve kırmızı elbiseyi denedim. Üstümde pek hoş durduğu söylenemezdi. Son seçenek olarak siyah elbise kalmıştı. Onu denemeye karar verdim. Eğer o da olmazsa başka tür elbiseler deneyecektim. Olması için Dua ediyordum. Çünkü; kan ter içinde kalmıştım. Ah şu giyinme kabinleri.. Üstümdeki kırmızı elbiseden de kurtulup siyah elbiseyi denedim. Aynaya döndüğümde oldukça yakıştığını farkettim ve uzatmadan bunu almaya karar verdim. (Elbise multimedia'da.)
Kasaya gittim. Sıra vardı. Sırayı bekleyip, elbisemi aldım ve mağazadan çıktım. Acıktığımı farkettim. Elbiseme ayakkabı, takı , çanta vs. Almayacaktım. Evde oldukça vardı ve elbiseme de oldukça uyumlulardı.
Acıktığım için bir lokanta bulup, yemek yemeye gittim. (Hangi yemek olduğunu söyleyemem canlar. Hem canınız cekmesin.) Lokantada karnımı doyurduktan sonra, masadan kalkıp siparişin parasını ödedim ve eve gitmek için yola koyuldum. Eve gidip duşumu aldım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım. Mağlum yarın yorucu bir gün olacaktı...