BÖLÜM 2: GÜZEL HABER

2K 132 6
                                    

---Dave---

"Anne? Baba?" Ne yapıyorsunuz siz?" Claire ve ben, gelen sesler üzerine arkamızı dönünce yarı kurt formlarına bürünmüş anne ve babamızı bulmuş ve bu da bizi şaşırtmıştı. Ben ilk on saniye hiçbir şey söyleyemesem de bu sürenin sonunda, şaşkınlığımı belli eden nidalar çıkarmayı başarabilmiştim. Claire hala şaşkın bakışlarını anne ve babamız üzerinde tutuyordu.

"Artık bu şekilde eğitiminize devam edeceğiz Rick. Yeterince hızlı ve güçlüsünüz. Güçlerinizi de neredeyse tam olarak kullanmayı öğrenmiş sayılırsınız. Ama bakalım pratikte nasılsınız?" dedi ve ardından bir kez daha kükredi.

Annemin anlattığına göre, biz doğduktan sonra babam, anne ve babasının bizi göremediği için üzüldüğünü söylemiş. Annem de bunun üstüne, onu mutlu edebilecek bir şeyler ararken, Claire ve bana, ikinci olarak büyük annem ve büyük babamızın ismini vermeyi önermiş babama. Babam da bunu duyunca çok mutlu olmuş ve sürekli bize 'Rick ve Sally' şeklinde hitap etmeye başlamış. Ama sadece babam bu isimlerimizi kullanır. Onun dışında herkes diğer isimlerimizi daha çok sever. Ama tabii babamı da anlamak lazım. Kurt adam olduğunu öğrendikten sonra bir hafta geçmeden annesini, babasına bir kez baba diye hitap edemeden babasını kaybetmiş ve bu onda çok büyük yaralar açmış olmalı. Her ne kadar Claire ve ben, Sally ve Rick isimlerini pek sevmesek de - ve bence bunu babam da biliyor- babamın bize, bu isimlerle hitap etmesine hiç karşı çıkmadık.

"Sen annemi al. Babam bende." dedikten sonra, şaşkınlığın etkisini atmış olduğunu fark ettiğim kız kardeşimin omzuna dokundum. Sonra da yarı kurt formumu alıp babamın üstüne koşmaya başladım.

İlk önce sağ pençelerimi savurdum ama eğilerek kolayca kaçtı hareketimden. Göğsünü hedef aldığım tekmemden de sağa hafifçe kayarak kaçtıktan sonra yere basan sol ayağıma vurdu ve yerle olan bağlantımı kesip yerle öpüşmemi sağladı. Tabii her baba oğlunun ilk öpüşmesi için bu kadar çaba harcamazdı(!)

Yerden zıplayarak hızla kalktım, bu sefer yukarıdan aşağıya bir pençe darbesi indirdim. Babam sola doğru yan bir takla atarak bu hareketimden de kolayca kaçınca sinirlenmeye başladığımı hissettim. Üstüne doğru hızla koşmaya başladım ve yumruğumu yüzüne doğru savurdum ama bu sadece göstermelik bir hareketti. Babam yumruğumu yakalar yakalamaz ayağına çelme taktım ve sırt üstü yere düşmesini sağladım. Bu sefer göstermelik olmayan yumruğumla bütün gücümü kullanarak yüzünü hedef aldım ama planım işe yaramadı. Sırt üstü düşünce sersemleyeceğini sanmıştım ama babam düşerken kafasını vurmamak için elinden gelen çabayı sarfetmesi gerektiğini bilecek kadar tecrübeli bir adamdı ve ben de bunu hesaba katmadığım için onun tecrübesiyle eşdeğer bir şekilde salaktım.

Yakaladığı yumruğumdan beni kendine biraz daha yaklaştırdı ve iki ayağıyla birlikte, göğsüme güçlü bir tekme attı. Anına nefesim kesildi ve dünya dönmeye başladı ama on saniye sonra, dünyanın bu şekilde dönmesinin baş dönmesi değil, tekmenin etkisiyle attığım taklalar olduğunu anladım. Aradan bir-iki saniye geçmeden de, boğazımdaki keskin şeyleri hissettim. Sonra da kulağımın dibinde babamın fısıltısını duydum. "Kaybettin Rick.."

---Claire---

Evin kapısını açarken, arkamızdan gelen hırlama seslerini duyduğumda, az daha altıma yapıyordum.. Şu ana kadar anne ve babamızdan aldığımız eğitim, hiç dövüş üzerine olmamıştı. Hızımız, gücümüz, reflekslerimizle ilgili eğitmişlerdi bizi. Annemden de, büyü dersleri almıştık. Saldırı, savunma üzerine de çalışmıştık. Bir varlık, ne olursa olsun -ister vampir, ister kurt adam, ister cadı- eğer güçlüyse çok düşmanı olurdu. Ben ve ikizim Dave de dünyadaki en güçlü varlıklardan ikisi olduğumuza göre, ileride, düşmanlar tarafından rahat bırakılmayacağımız anlamına geliyordu.

SON MELEZLER ( DOĞUŞTAN ALFA 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin