BÖLÜM 12: BENİM ADIM POSEİDON

1.2K 73 47
                                    


---Luke---

Dean amcam ve beraberinde götürdüğü ekip gittikten sonra bize de evde telaşlı bir bekleyiş kaldı. Claire ve Dave, anne babalarından sonra en çok benim için değerliydi. Aynı yıl doğmuştuk. Birbirimizden hiç ayrılmamıştık. Benim hem iyi hem de kötü zamanlarımda yanımda olmuşlardı. Kötü zamanlarımda onların sayesinde gülmeyi başarmıştım. İyi zamanlarımda ise yüzümdeki gülümseme onların sayesinde iki katına çıkmıştı. Şu ana kadar onlarsız bir hayat neye benzer hiç düşünmemiştim ama Claire'ın kaçırıldığını öğrendiğimiz andan beri bu fikir beni korkutuyordu. Neredeyse aklımdan hiç çıkmıyordu ve ben de kendimi her şeyin iyi olacağına inandırmaya çalışmaktan yorulmuştum.

Son zamanlarda Claire ile eskisi gibi değildik. Eskiden Dave ile aram nasılsa Claire ile de öyleydi ama son zamanlarda istem dışı bir şekilde sürekli Claire'ın yanında olmak istiyordum. Okuldayken, onun yanındayken mutluydum. Okuldan çıkışlarında ise biraz buruk ayrılıyordum okuldan. Claire'dan ayrılıyordum çünkü. Bunun aşk olmadığına ikna etmek için kendimle çok savaş verdim. Ona aşık olmak istemiyordum çünkü. Ama içimde verdiğim savaşı kaybettiğim zamansa bunu kendime de itiraf etmek zorunda kaldım. Aşkın ne olduğu konusunda pek bir fikrim yoktu. Bir insana aşık olduğunuzda bunu nasıl anlardınız bilmiyordum ama Claire'ın bana farklı hissettirdiği konusunda hiç şüphem kalmamıştı. Bu hislerime başka bir isim verilmediği sürece ben bunu aşk olarak adlandırmaya devam edecektim.

Yine kendimi her şeyin iyi olacağına dair telkin etmeye çalıştığım anlardan birinde düşüncelerim annemin sesiyle kesildi. Düşündüğüm şeyin derinlerine çok girmemden ötürü annemin söylediklerini de yarısından itibaren anlayabildim.

"... bu yüzden şimdi yatsan iyi olur."

"Neden yatıyormuşum anne?"

"Söyledim ya Luke. Yarın okula gitmen gerekiyor. Üçünüzün aynı anda gitmemesi kuşku uyandırabilir. Sen okuldakilere, Dave ve Claire'ın yedikleri akşam yemeğinden zehirlendiklerini söylersen başımız beladan uzak durur."

"Tamam giderim yarın okula ama arkadaşlarım bu eve dönmeden uyuyabileceğimi sanmıyorum anne."

"Ama Luke..."

"Anne lütfen! Bu konuda tartışmak istemiyorum. Hem istesem de uyuyamam ki. Sen şimdi, bu halde uyumayı denesen uyuyabilir misin? Babam ve en yakın arkadaşlarınız tehlikedeyken uyuyabilir misin? Benim en yakın arkadaşlarım onlardan da kötü durumdalar. Anlayacağın hayır, uyumuyorum." Bunları biraz hızlı biraz da yüksek sesle söylediğim için ilk önce bir vicdan azabı hissetsem de sonrasında yine aklım Dave ve Claire'a kaydı.

"Tamam, tamam haklısın." annem de benim sözlerimden kısa bir süre sonra başını ileri geri sallayarak bunu söyledi ve söyler söylemez de kapının çalındığını duyduk. Gecenin bu saatinde kimin gelebileceği hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. Ama yine de kuşku uyandırmamak için kapının ikinci kez çalınmasını beklemeden hızlıca kalktım ve kapıyı açtım. Karşımda Chloe'yi görünce bir an şaşırsam da onu evin içine sokmamak için ben kapının önünde çıktım.

"Aa Luke. Seni beklemiyordum. Gecenin bu saatinde rahatsız ettiğim için özür dilerim ama ödevlerden birisini yaparken kafama takılan bir şey oldu. Claire veya Dave'den yardım istemek için gelmiştim."

"Chloe maalesef onlar ailecek akşam yemeğinden zehirlendiler ve önce hastaneye götürüp midelerini yıkattık. Şimdi de hepsi yukarıda uyuyor. Biz de bu yüzden burada kaldık bu gece. Yarın ben de onlarla kalmak için okula gelemeyeceğim. Sen bizi soran olursa onlara gerekli açıklamayı yapar mısın?" söylediğim yalanı kurgularken kendimden bile tırstığımı kabul ettim o an. Aynı zamanda çok normal konuşmuştum. Bu tip durumlarda gerçeği saklamam gerekebiliyordu. "İstersen ben yardım edeyim sana?" dedim. O da kabul etti ve yaklaşık beş dakikada ayak üstü bildiğim sorularını cevapladıktan sonra işimiz bitti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 16, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON MELEZLER ( DOĞUŞTAN ALFA 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin