imalex: Şu diğer masadaki adam sana neden bakıyor?
Gelen mesaja kıkırdadım. Cameron bana nefes aldırmıyordu. Nerede olursam olayım hemen geliyor, başka bir masaya oturup hareketlerimi izliyordu. Ve bundan şikayetçi değildim. Başımı telefondan, kafenin bahçesindeki Cameron'a çevirdim. Arkamı dönerek bana bakan adama göz kırptım. Bunu yapmamın sebebi, kesinlikle onu kıskandırmaktı. Cameron bana nasıl davrandıysa, aynısını ona yapmakta hiç bir sıkıntı yoktu. Adamın gülümsemesi büyüyünce önüme döndüm. Adamın yanıma geleceğinden adım kadar emindim.
"Bu sandalye boş mu?" Kulaklarımı dolduran tok ve kaba bir aksanı olan erkek sesine döndüm. Tam 'Hayır.' Diyecekken Alex'in sesini duydum.
"Bebeğim." Dedi ve dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Adamın tuttuğu sandalyeye oturunca adam masasına geri döndü.
"Cameron Alexander Dallas?"
"Rina," diyerek derin bir nefes verdi. "Nasıl bir mıknatıs gibi erkekleri kendine çekebiliyorsun?" İşte şimdi sıra bendeydi.
"Hatırlıyor musun?" Dediğimde kaşları çatıldı. Masanın üstüne para bıraktıktan sonra sorumu cevapladım. "Ben Rina Costa'yım." Dediğim cümleye karşılık kahkaha atıp elini belime yerleştirdi.
"Veee," diyerek kaşlarını kaldırdı. Bir cevap bekliyordu ama aklıma hiç bir şey gelmemişti. "Benim bebeğimsin," Diyerek dudaklarımı örttü. Ah onu seviyordum. "Seni seviyorum." Dedi nefes almak için ayrıldığımızda.
İstediğim olmuştu. Önceden videolarını açıp, feels geçirdiğim adam şimdi karşımda bana beni sevdiğini söylüyordu.
"Bende seni seviyorum, Dallas."
-
She know she bad though she know she bad.
