Telefonumdan ardı kesilmeyen bildirim sesleri gelince, yavaşça gözlerimi araladım. Alexander'dan mesaj beklerken, gelen bildirimlerin bütün sosyal ağ hesaplarımdan olduğunu gördüm. İlk önce Twitter'a girdim.
"Çapkın Cameron Dallas, bu İtalyan fıstık ile yaklaşık bir kaç haftadır çıkıyor.
Umarım başarılı Viner'ın bu gönül gezdirmesi geçici değildir."
Ne? Hızla kişisel hesabıma girdim. Duvarıma yazılan yazılar çok çirkindi.
"Sürtük."
"Cameron senin ile sadece dalga geçiyor."
"Ondan uzak dur, kaltak."
"Orospu! Hayallerimdeki erkeği benden nasıl olur da çalarsın?"
"Umarım kendini becerirken ölürsün!"
"Cameron yatakta iyi miydi bari?"
Dolan gözlerimi hiçe sayarak, diğer hesaplarıma da bakındım. Bu çirkin ön yargılar beni güçsüzleştiriyordu. Cameron ile yatmamıştım bile! Ve Cameron'ın tweetini gördüm.
"Millet sakin olun. O kız sadece hayranım. Aramızda özel bir şey yok."
İşte bu, o yorumlardan daha fazla kırılmama sebep olmuştu. Siktiğimin Dallas'ı, kalbimi alıp bir gökdelenden aşağıya atmıştı.
Hayranlarına gerçeği söyleyemeyecek kadar korkaktı. Ve beni kullanacak kadar adi.
Hızla dolabıma ilerleyip bavulumu aradım. Sırf onun için buraya gelmem bile hataydı. Sahi, onun Cameron Alexander Dallas olduğunu dahi bilmiyordum.
İçine gelişi güzel tıktığım kıyafetlerimin üzerine, çekindiğimiz resimlerle dolu olan çerçeveyi koydum.
Bir yanım ondan kurtulmak istiyor iken, bir yanım ise onun kollarında ağlayıp onun kulağıma bütün bunların geçecek demesini istiyordu.
Dallas bana bunu yapıyordu. Bütün salaklığı ile kalbimi kırıyor, bütün mükemmelliği ile ise onarıyordu.
Zilin çaldığını duyarak, aşağı kata indim. O gelmişti. Yavaşça kapıyı kendime doğru çektim.
Yüzünde üzgün bir ifade vardı.
"Gördün mü?" dediğinde başımı salladım.
Akan göz yaşlarımı, elime bir damla düşünce fark ettim.
"Neden öyle yaptığım hakkında bir fikrin var mı?" Cevap vermemi beklemeden devam etti. "Üzgünüm, nasıl hissediyorsun?"
"Üzgün ve kırgınım, Dallas."
"Biliyorum bebeğim. Senden tek bir isteğim var," dedi güçsüzlükle. Beni kırdığı için üzgün olmalıydı.
"Ne istiyorsun?" dedim içeriye doğru adım attığın da. Kapıyı ittirdi ve kapı kapandı. Sırtım kapının soğuk yüzeyi ile birleştiğin de dudaklarımın üzerine fısıldadı.
"Öp beni."
Selam! Öncelikle bu bölümü isteyerek yazmadım fjwnifmw
Wattpad'ciğim bölümlerin yarısını ve bazen hepsini silmiş. Olaylar o kadar hızlı gelişmiyordu.
Cam, Rina'nın kapısına not bırakıyordu ve onu arka bahçeye çağırıyordu. Arka bahçe de biraz dolaştıktan sonra Rina, arkası dönük bir erkek görüyordu ve omzuna dokunuyordu.
Bu erkek asıl karakterimiz Cam. Cameron önüne dönünce, Rina şaşkınlıktan ve mutluluktan ne yapacağını şaşırıyordu. Cam ise, olayı uzatmak yerine Rina' nın dudaklarını öpüyordu. Sonunda ise Pizzacıya gidiyorlardı.
Çoğunuz okumayacak belki de. Fakat okumanızda yarar var.
Her neyse, kendinize iyi bakın!