Sabah uyandığımda yanımda Savaş yoktu.Yataktan doğrulduğumda Savaş'ı balkonda sigara içerken gördüm.Yanına gidip;
Ben:Günaydın.
Savaş:Gunaydın,şimdi git kahvaltı yap.
Ben:Canım istemiyor.
Savaş:Benim istiyor,hadi gidelim.
Ben:Bir dilek hakkın olsa ne dilerdin?
Savaş:Acımasız olmayı.Kimseyi sevmemeyi.Şimdiki hayatımdan çok değişik emin ol.
Ben:Peki,o zamanda katil olacakmısın?
Savaş:Evet,ama birden silen unutmayıp seven değil.Yeşim beni çok yorma yemek yemek istiyorum hadi.Benden önce kapıdan çıkmıştı.Ne olduğunu düşündüm ama sonra gizemli işte dedim ve kahvaltı masasına gittik.Savaş yemek yerken asla konuşmaz ve konuşmaktan nefret ederdi.Bu yüzden canïm ne kadar sıkılıp,kafamda sorular olsada çenemi tuttum.
Kahvaltıdan sonra üstümü giymemi söyledi.Yine duygusuz,soğuk ve boş olmuştu.Beni kaçırmasının üstünden 2 ay geçmiş olmasına rağmen onu tanıyamamıştım.Sanki kendini tanıtmak istemiyordu.Ama onu bir gün tanıyacaktım ve bu tanımayı 3 gün sonra olacak yılbaşına kadar yapacaktım.Neyse üstümü değiştirdikten sonra oturduğu koltuğa oturdum.Fakat bu seferde İzmir'e gidiyomuşuz.Arabaya ondan önce bindim ve soğuk havada beklemeye başladım.Gelince duygusuz ve bir buzdolabı kadar soğuk yüzünü yola dikti.Benimle hiç konuşmuyordu.Bu sesizliği ben bozdum yine;
Ben:Neden bu kadar sinirlisin?
Savaş:Öyle gerekiyor.
Ben:Hayır gerekmiyor.
Savaş:Yeşim gerekiyor.
Ben:Neden gerekiyomuş?
Savaş:Eğer sinirli olmasam herkes beni tanır,ama ben kimse tanımasın istiyorum.Sanki nazik olursam içimdeki fırtınaları görecekler sanıyorum.
Ben:Kendini tanıt dediğim günü hatırlıyomusun?
Savaş:Evet,nolmuş o güne?
Ben:O günden bu yana ben senin sadece isminin Savaş olmasıyla yetiniyorum.Seninle çok zamanım olacak bir ayrıcalıkla bana tanıtsan.
Savaş:İşte korktuğum bu asıl beni tanımayacak sensin.
Ben:Ya bir iyisin bir kötü.Hıı bide soğuk boş halin var mesela şimdi hangisisin?Bir kaç saniye düşündü ve arabayı kenara çekti.Sonra inmemi söyledi.Ben inmezsem o zorla yapacak bunu bildiğim için indim.Bana yere oturmamı söyledi yaptım ve belinden silahı çıkartıp yine ikinci kez alnıma dayadı ve"Ben sinirlensem bunu yaparım yani sinirli değilim.Şu anda gülmediğime göre sevinçlide değilim.Anlıyacağın boşum beni kendi boşluğumda yalnız bırakın...bırakın'ki..."dedi.
Bende"Bırakın'ki ne?Anlatsana ama şu silahı seni tanıdıktan sonra ve alnıma değil kalbime daya daya'ki ben aniden can verirken kalbimin içindeki üzüntüler,sevinçler,aşklar ve hayal kırıklığıda gitsin.Anlıyacağın bana acı çektirme alnımdan vurursan kafamın içindeki sorular gider.Ama kalbimden vurursan hepsi.Şimdi beni rahat bırak.Beni öldürmek istersen kendini tanıt kafamdaki soru işaretlerini sil ve öylece kalbimden vur."dedikten sonra Savaş sinirle herzamanki gibi yanımdan gitti.Arabaya binince beni bekledi.Ben ise önceki gibi öne değilde arkaya oturdum.Hâlla ağlıyordum o ise arada bana aynadan bakıyordu.Sanırım bunları düşünüp ağlarken uykuya dalmışım.Rüyamda;
Bir hastane koridorunda ilerliyorum.Sonra önünde polislerin olduğu odanın önünden geçerken Savaş'ı odada görüp içeriye giriyorum.Odada Haluk amca yatıyor.Ben girince Savaş ortadan kayboluyor ve Haluk amca benim elimi tutup"Savaş sana emanet.O bildiğin gibi sinirli değil.Onu çok iyi tanı.Tanırsan onu anlıyacaksın."Diyor ve gözleri kapanıyor.Tam ben kapıdan çıkmaya hazırlanırken Savaş geliyor ve Haluk amca bu sefer ona "Oğlum sakın hapsolma hapset"diyo.O sırada bir irkilmeyle uyandım.Savaş ne olduğunu sorunca bazen uyurken korkarım dedim ve geçiştirdim.Sonra aklıma;
Ben:Savaş,ailem fotoğrafı basına yaymıştır.Neden daha hiç polis görmedik?
Savaş:Senin hayatın söz konusu olduğundan kimse bilmiyor.Sadece polisler,sevgilin ve ailen biliyor.
Ben:Meriç'demi biliyor.Şimdi ne kadar üzülmüştür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Ölüm Meleğime Aşık Oldum~
Mystery / Thriller"Ona hapsolma,Onu hapset" Dermiş Savas'ın babası ama onu kendime hapsetmemki.Ben bir sayfaysam o beni yıllar sonra saracak sarı lekedir. Rengi az ve açıktır ama o renk giderse yazılarla beraber sayfada gider. Benden uzaklaşacak benim Ela gözlü Katil...