..."Aa sanırım senin kızını kaçırdım ve yine sanıyorum'ki o ilk benim olacak."
Sinirle telefonu yere attım.Geri pişman olup keşke kırmasaydım'da Güray'ı arayıp saydırsaydım diye düşünmedim değil.
Hïzla kalktığım parka geri döndüm.Doruğun kolundan tuttuğum gibi kaldırıp yine bir yumruk attım.O ne olduğunu anlamamışca bana bakarken Dolunay beni tutuyordu.Doruk ise düştüğü için küfürler savuruyordu.Tabikide ne takıyor ne'de alınıyordum.Onun söyledikleri benim söylediklerimin dörtte biri bile değildi.
Olanları onlara anlattığımda arayalım dedi bizim zeki arkadaş Doruk.Onunla dalga geçince Dolunay onda numarası olduğunu söyledi ve telefonuyla aramaya başladı.Telefon açılınca Güray'ın sesi gelince bana verdi;
G:Merhaba Savaş,bi sorunmu var?
B:Var çabuk Yeşim'i yanıma getir.
G:Tamam hediye paketine koyar gönderirim.
B:Ecdadını siktirme Güray çabuk yerini söyle.İşin onunla değil benimle.Dedikten sonra telefonu kapattı.Küfr ederek telefonu Dolunay'a verdim.Küfr ederek yerimden kalktım.Neden olduğunu bilmesemde bir boşluktaydım sanki yalnız kalmaya ihtiyacım olduğunu hissettim ve ıssız bir yer bulmak için arabaya bindim.Yarım saat sonra bir yer buldum.Yıkık evler olan bir yerdi.Tam istediğim gibi sıfır ses ve ıssız.Oturdum ve düşünmeye başladım.Doğrusu önceki hayatımla şimdikini düşünüyordum."Önceden acımasızdım,şimdide öyleyim ama herkese karşı değil sadece birine karşı acımasız olamıyorum.O ise acımasız olmam gereken kişi.Sonra önceden kimse gözüme güzel gelmezdi Dolunay'a bile 'çirkin'dediğimi hatırlıyorum.Ama şimdi onun saf ve masum yüz ifadesi beni benden alıyor.Önceden sadece kızları sadece bir geceliğine severdim ve asla onları isteyipte öpmemek için kendime hakim olmaya çalışmazdım ya'da onları istediğimde onların bana gelmesini beklemez ben onlara giderdim.Ama şimdi çok farklı istiyorum'ki o ban gelsin o öpsün herşeyi o istediği için yapsın."
Bu düşüncelerle kendime güldüm.Çünkü o utangaç birisiydi asla yapmazdı bunu.Rüyamda onun ismini söylesem bile utanan birisi beni öpücek komik geldi bi an.Ama sanki onu özlemiştim.Şu anda yanımda olsa 'buraya neden gelik?napacaz?' gibi sorular sorup başımın etini yerdi.Ya'da 'senin yüzünden sosyal sitelere giremiyorum telefonumu ver' diye cırlardı.
Cırlamasını bile özlemiştim.Ama hayır onu düşünmemeliyim olmaz hayatımı maff edemem.Onu seversem üzülürüm ama bırakamam.Ne derse yaparım ve ona aşık olurum.
"Düşünme bunları Savaş onu sevmiyorsun." diye mırıldanırken omzuma bir el hissettim.Ona döndüğümde Doruk yanıma gelmişti.Bana;
D:Dolunayı eve bıraktım ve burdan geçerken seni gördüm.
S:Beni kandırma Dolunaya eve git dedin ve beni takip ettin.
D:Gercekten seni kandırması çok zor.Neyse bir planın var'mı?
S:Var ama planda siz yoksunuz.Ben kendim gidicem.
D:Plan yapmadan eve girtceksn ve Yeşim'i alıp elini kolunu salayarak çıkacaksın öyle'mi?
S:Sizi tehlikeye atamam.
D:Bizde seni.Biraz sesizlikten sonra onu yanımdan kovdum ve ben oturmaya devam ettim.Onu ordan nasıl kurtaracaktım'ki.Bu sanki bana hani küçükken arkadaşlarınıza bir saate söz verirsiniz ve tam gidecekken annenizden izin alamazsınız ya onu anımsattı bana.
Düşünerek içip bitirdiğim 2.paketide attıktan sonra kalktım ve eve gittim.Evde yine Doruk ve Dolunay ciddi bir şekilde oturuyorlardı-eve ne zaman gelsem böyleler konuşmuyolar.-yalarına gidip oturdum ve Dolunay başladı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Ölüm Meleğime Aşık Oldum~
Mystery / Thriller"Ona hapsolma,Onu hapset" Dermiş Savas'ın babası ama onu kendime hapsetmemki.Ben bir sayfaysam o beni yıllar sonra saracak sarı lekedir. Rengi az ve açıktır ama o renk giderse yazılarla beraber sayfada gider. Benden uzaklaşacak benim Ela gözlü Katil...