MULTİ=>YESİM'İN KIYAFETİ
Arkamı dönmemle abimin titreyen eli ve uyumadını belirten kırmızı gözleri gôrdüm.Sanki...sanki o an hani çocukken anneniz oyuncakcıda iki oyuncak gösterir ve "hangisini almak istetsin?" diye sorar.
Ama biz ikisinide isteriz.Karar veremeyiz ya hah işte benimkide öyleydi.Her ikiside birbirine silah dayamış ve ortalarında ben kalmıştım.İkiside benden küçük bir "seninleyim" kelimesini bekliyordu.
Bu işi burada bitirebilecekde,bu işe devam edecekde bendim.Son kez her ikisinede baktım ve tekrar abime döndüm onun bakışı farklıydı.Bu bakışı bana ihtiyacı olduğu zamanlarda takınırdı.
Ben biliyordum bana ihtiyacı vardı.Ama sanki beni savaşa çeken başka bir şey vardı.Bu düşünceler bana daha ağır geldi gibi sanki ve dengemi kaybettim.Yere oturdum.Abim yanıma gelmeye kalkışmış olacak'ki Savaş "dur!" falan dedi.Tam anlayamıyordum.Fakat yanıma gelen koku Savaş'a aitti.Onun kokusu kendine hasdı parfüm kulanmazdı sadece sigara ve kendi kokusu.
Yanıma gelince kulağıma "seninle uğraşmak fazla zor baş belam ama şimdi yapacaklarım için şaşırma." dedi.
Ben daha bir şey anlamamıştım'ki bir kuvvet beni saçlarımdan tutup kaldırdı.Öyle bir çığlık attım'ki o sesin bu kadar tiz olmasına şaşırmıştım.Savaş silahı kafama dayayıp abime "yaklaşırsan öldürürüm." dedi ve benim kulağıma fısıltıyla "panik yapma silah boş şimdi herşeyi ben sana zorla yaptırıyormuşum gibi duracak fakat sende bana yardımcı ol yaralıyım zorlama beni." biraz nefes aldı ve devam etti ama bu sefer zor ve bastırarak "dikkat et silah doluda olabilir." dedi.
Kısaca bu 'dediklerimi yapmazsan ölürsün' demekti Savaş'ın dilinde.Bu ölürsün altındada benim ölümümden değil ailemin gözlerimin önünde ölmesiydi.
Kalktım ve yavaş yavaş yürümeye başladım.Arada Savaş'ın itmesinede sinir olmuştum.İleride arkamı dönüp abime baktım gözleri bendeydi korkuyordu bana bir şey olmasından.
Usulca "korkma bana bir şey olmayacak.Yeni yılın şimdiden kutlu olsun." dedim.Sanki anlamışca başını salladı.Biz gözden kaybolmuştuk'ki abimin bağırması geldi kulağıma.
Savaş'a baktım acaba bir şey hisediyor'mu? Diye.Ama yok o ela gözleriyle ve duygusuz haliyle bakıyordu.
Yol bitmiş ve Doruklar bizi almaya gelmişti.Dolunay arabada bize yılbaşının bugün olduğunu hatırlattı.
Doruk evde olmayacaklarını söyledi ve bana ne yapacağımızı sordu.Ben 'Bu odunla ne yapılır.' diye düşünürken beni yerle bir edecek bir şekilde "Bizde evde değiliz.Boşuna ağzımızı aramayın ev sabaha kadar boş."dedi.Ben gözlerim faltaşı gibi açılmış bakarken bana sus işareti yaptı.
Arabada öyle sesizce gidiyoruz ben ve Savaş sesiz bir şey yapmıyor,Dolunay kulaklıkla müzik dinliyor,Doruk araba kullanıyor.Savaş arada bana bakıyor benimle gözgöze gelince başını çeviriyordu.Ama bu sefer çevirmedi ve baktı.Başımı ne oldu dercesine salladım.
Gözleri simsiyah olmuştu.Bir şey söyleyecek gibi oldu ama bunu Dolunay'ın eve geldik diye bağırması böldü.
Sonunda eve gelmiştik.Ev süslenmişti.Bütün odalar hatta benimki bile.Bütün odalara baktım.Hepsi çok güzel ve süslüydü.Fakat Savaş'ın odası değildi.
Bunu sorduğumda bana boşver sakın Savaş'ın yanında söyleme zaten bu gece öğreneceksin.Dediler.
Denileni yaptım ve gidip uyumaya karar verdim ve derin bir uyku çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Ölüm Meleğime Aşık Oldum~
Mystery / Thriller"Ona hapsolma,Onu hapset" Dermiş Savas'ın babası ama onu kendime hapsetmemki.Ben bir sayfaysam o beni yıllar sonra saracak sarı lekedir. Rengi az ve açıktır ama o renk giderse yazılarla beraber sayfada gider. Benden uzaklaşacak benim Ela gözlü Katil...