Jones benden küseli tam 2 gün geçmişti ve biz bu vakayı bir türlü bitiremiyorduk. Resmen çocuk gibiydik ya. Jones'un benimle barışması için ne yapmalıydım? Gerçi ben neden bir şey yapıyorum ki? O bana o kadar şey yapmamış mıydı? Onun benden özür dilemesi gerekti. Ama eğer barışmazsak o zaman da bu vakayı çözemiyecektik. Arka bahçedeydim yine. Orası düşünmem için daha iyi bir yer. Kaç saattir oturup düşündüğümü bilmiyordum ama merdivenden inme sesini duyduğumda arkamı döndüm. Ramirez bana doğru geliyordu. Geldikten sonra yanıma oturdu ve konuşmaya başladı:
-hayat süprizlerle dolu değil mi?
-nasıl yani?
-yani sen ve jones'un küstüğünü duydum da...
-daha yeni mi öğrendin?
-hayır alexse jones kavga ettikten sonra bana nathan söyledi
-hmph
-siz ikini neden küstünüz peki?
Aha işte final sorusu. Bu soruyu cevaplamam bana ne kadar acı versede cevap vermeliydim. Sonuçta jonesla beraber ne günler atlatmışlığımız vardı. Yaptığımız onca şey karşısında şimdi ramirez'e cevap vermezsem içimi dökemezdim
-bart yüzünden
-niye? Bart size bir şey mi dedi?
-hayır
-peki neden bart yüzünden
-çünkü jones bart'ı ona karşı savunduğumu düşünüyor
-öyle bir şey olmaz. Jonesta biliyor ki sen kimseyi savunmazsın
-biliyorum ama nasıl olduysa bana inanmıyor
-inanmasını sağlicağım
-gerek yok kardeşim bu işi kendim halletmeliyim
-o zaman bu vakayı ikimiz beraber çözelim
Bir an donup kaldım. Ramirezle hiç birlikte çalışmamıştık. Belki onunla beraber cinayeti çözersem keyfim biraz da olsa yerine gelir
-tamam tamam olur dedim keyifle
-peki hadi gel çözelim artık zaten gına gelmişti artı bu vakadan
-hah aynen dedim ve ramirezin yardımıyla ayağa kalktım. Beraber içeri girip raparlara baktık. Et döveceğinin analizini alacaktık. Ramirezle beraber nathanın yanına gittik. Nathan bize cinayet silahımızı bulduğumuzu söyledi. Bende evet deyip nathana bir şey sordum
-nathan?
-efendim?
-jones... buraya hiç geldi mi?
Nathan üzülmüş bir şekilde
-evet dedi
-ne zaman geldi?
Biliyorum 'neden jones'u merak ediyosun' diye soruyosunuz ama jones ve ben o kadar şey atlattıktan sonra onu merak etmem normaldi. Üstelik o benim kardeşim dediğim insandı. Birbirimizi hep o şeilde görüyorduk
-sen dışarıya çıktıktan 2 saat önce geldi. Sensiz cinayet çözmenin hiçbir anlamı olmadığını, kendini çok yalnız hissettiğini, sana öyle laflar söylediği için pişman olduğunu söyledi
O sırada gözümden bi damla yaş aktı ve kafamı önüme eğdim. Jones bensiz hiçbirşey yapmıyormuymuş yani.
-düzelecek canım jones böyledir fazla kırılgandır dedi nathan elini omzuma koyarak
-üzme kendini jones elbet gelip senden özür diler buna inanıyorum dedi ramirez. Ona baktım. Oda gülümsedi içtenlikle. Ben de ona. Sağ tarafıma bakmak istedim ama keşke bakmasaydım. Jones elinde bir dosya ile bizi izliyordu. Ağlıyor muydu o? Yüzümü nathan'a geri dönüp her zaman ki ciddiyetimle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Criminal Casedeki Hikayem: GRİMSBROUGH
FanfictionMerhaba arkadaşlar bu benim ilk hikayem eğer beğenirseniz sevinirim (genelde criminal case ile ilgili şeyler olacak ama bir kaç şey ekleyebilirim. Bu arada hikayemde argo kelimeler olabilir) Polislikte napıcağınızı hiç bildiniz mi? Yada ne olduğunu ...