Criminal Casedeki Hikayem: GRİMSBROUGH

56. Vaka 2. Bölüm

Buna hala inanamıyordum. Kurban nasıl bir mağara da öldürülebilir? Biz onu inşaat sahasında bulmuştuk. Orda öldürülüp sonrada inşaat sahasına bırakılması imkansızdı. Sonuçta bir insan öldürüldüğünde ağır olur. Of ne diyorum ben? Olaylar gelişe gelişe bende kafayı yemek üzereyim. Sürekli bir şeyler saçmalıyorum. Neyse odaklan bianca odaklan. Kendine hakim ol. Sakinleş. Herneyse nathan bize bunu söyledikten sonra şaşırmıştık

-altın madeni mi? İyi de Nate, Grimsborough'da altın madeni yok ki dedim

-biliyorum, inanması epey bir güç, ama gerçek. Şehir kayıtlarına bir göz attım ve bundan hiç bahsedilmemiş. Yani bu altın, kamuya duyurulmamış ve bu da onu yasa dışı bir hale getiriyor dedi nate

-peki neredeymiş bu gizli altın madeni? dedi jones

-ramirez'i bazı, teorik olarak altın olması mümkün olabilecek yerlere bakması için gönderdim

-peki Ramirez bir şeyler bulabildi mi?

Ramirez odaya girmişti o sırada

-aah, sanırsam altın madeninin girişini buldum... Fakat çok fazla yarasa ve... ve hayalet vardı ve... koşarak buraya geldim

-buradan sonrası bizde, Ramirez. Pekala bie, bu gizli altın madeni gerçekten de varsa eğer, şunu bir yoklamakta fayda var

-aynen hadi gidelim

-tamam

Sonrada arabaya atlayıp madene gittik ve orda paramparça bir kağıt, bir saç bandı ve vagon bulduk

-inanamıyorum, bu altın madeni aslında Kızıl Tarikat'ın ana karargahıymış: baksana, her yerde sembolleri var dedi jones

-Kızıl Tarikat, bu altınları faaliyetlerine destek çıkması için kullanıyor olmalı. Pekala, işe bunu ellerinden almakla başlayabiliriz mesela dedim

-aynen

-bu bulduğumuz saç bandı delsin'ın değil mi? Bunu hemen incelemeliyiz

-peki ya bu parçalanmış kağıda ne demeli?

-onu da birleştiriceğiz elbet

-geriye bir tek şu maden vagonunu aramak kaldı. İçinden neler çıkartacağımızı merak ediyorum

-evet koskaca vagonu nasıl inceleyeceksek artık

-efendim?

-ha yokbişey. Hadi ilk başta şu kağıdı birleştirelim

-tamam

Sonrada kağıdı birleştirdik. Kağıdı birleştirdikten sonra ikimizde kağıda şaşkınlıkla baktık. Çünkü kağıdın üzerinde adam bentley'nin fotoğrafı vardı

-jones bu adam bentley değil mi? dedim dehşet içersinde kağıda bakarak

-evet o

-bu... bu Adam Bentley'nin, seçim günü öldürülmesi için verilmiş bir infaz emri

-bu da amir king'in Adam'ı öldürme emrini Kızıl Tarikat'tan almış olduğunu kanıtlıyor. Tabi ona başka bir açık kapıda bırakmamışlar

-jones kimse başkasını öldürmek zorunda değildir. Amir King yardım için bize gelmeliydi... ama o, emri yerine getirip cinayeti işlemeyi tercih etti

-şu infaz emrini verene bak hele: "Serena Johnson"

-NEY?!?!?!? SEN CİDDİ MİSİN YA?

-evet ama bağırmasaydın iyiydi

Kağıdı jones'un elinden çekip aldım ve gerçekten infaz emrini Serena Johnson'ın verdiğini anladım

-ben o çatlak karıya güvenmememiz gerektiğini söylemiştim sana. Ama eğer serena, bir insanın öldürülmesi emrini verdiyse bu da onu tutuklamak için gayet yeterli bir neden. Sorular biraz beklesin şimdilik