Ah sonunda. Bugün seçimler vardı ve heyecanlıydım. Yeni başkanımızı seçicektik. Jones ve ben ofiste onlar hakkında konuşuyorduk
-ah işte bu bie. Bugün nihayet yeni başkanımızı seçiceğiz. Heyecanlı mısın?
-kesinlikle. Böyle bi günde nasıl heyecanlı olunmaz kardeşim?
-Sen oyunu kime vereceksin? Ben martha'ya vermeyi düşünüyorum, ama sakın amir king'e söyleme, delirir vallahi
-merak etme. Hem ayrıyeten ben oyumu hala kime vereceğime karar veremedim
-oraya gittiğimizde elbet ki karar verirsin
-umarım
-ah bianca bende seni arıyordum. Biliyorsun ki bugün çok önemli bir gün ve güvenliği sağlamak bizim bir numaralı önceliğimiz olmak zorundaSenden gidip Kırmızı Parti Bürosuna bakmanı istiyorum. Başkan johnson, personelinin güvenliğinden büyük endişe duyuyor, tabii ben de hiçbir şeyi şansa bırakmak istemiyorum
-amirim, ama biz- diyecek oldu jones ama amir sözünü kesti
-cidden böyle bir günde izin alacağını düşünmüyordun, değil mi Jones?! Şimdi gidin ve devriyeden sonra raporları bana iletin
Tanrı aşkına bugün amir'in nesi vardı? Karşısında resmen asker selamı vermek istedim. Herneyse hemen toparlanıp jones ile beraber aramaya bindik ve Kırmızı Parti Bürosuna gittik. Tam kapıdan geçecekken jones kolumdan tuttu. Bende kaşlarımı çatıp 'noldu?' bakışı fırlattım
-bianca sen de farkettin mi bilmiyorum ama şef son zamanlarda çok gergin. Başkan johnson onun üzerine nasıl br baskı kuruyor bilmiyorum ama umarım seçimlerden sonra biraz rahatlar
-umarım
O sırada başkan johnson yanımıza geldi
-bianca jones. Genel merkezim açılmak üzere. Sizden bu çalışma gününde persenelimin güvende olduğundan emin olmanızı istiyorum. Kapıları sizin için açtırdım. İçeri girip bir göz atsanız içim rahat eder
-teşekkürler efendim. Hadi jones
Jones arkamdan geldikten sonra ikimiz beraber büroya gittik. Ama karşımızdaki sandelyede bir ceset görünce korkmuştum. Böyle şeylere alıştığımız için çabuk toparlanmıştım. Büroyu araştırmaya başladığımızda bar fişi ve kurbanın cesedini bulmuştuk. Kurbanı incelediğimizde şaşırmıştı. Elimizdeki ceset adam bentleyden başkası değildi
-bie bu adam bentley değil mi? O... Ölmüş. Vurularak öldürülmüş hemde dedi jones şaşkınlık
-hemde iki gözünün arasından dedim bende aynı şaşkınlıkla
-ama iyide böyle bi şey nasıl olabilir ki? Adam'ın burda ne işi vardı?
-dostum yapacağımız tek şey heralde sakinleşmek olucak
-doğru haklısın sakin olmalıyız. Ben sadece... Biliyorsun adamdan fazla hoşlanmazdım, ama bu şekilde ölmesi de...
-inan bana bende onun ölmesini istemezdim kardeşim diyerek kolunu sıvazladım. O sırada başkan johnson'ın odaya dalmasıyla ikimizde sıçramıştık
-adam tanrım bu adam mı? Vallahi bununla bir alakam yok! Ben masumum! Tarih bunu ispatlayacak dedi önce şaşırıp sonra telaşlanarak
-sakin olun, Bay Johnson. Sizinle konuşmamız gerekecek. Sonuçta Adam, sizin büronuzda vuruldu
-pekala... Ama acele edin! Daha hasar kontrolü yapmam lazım! Basın tepeme binecek
-bie hadi şu cesedi yetkililere verelim de morga göndersinler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Criminal Casedeki Hikayem: GRİMSBROUGH
FanfictionMerhaba arkadaşlar bu benim ilk hikayem eğer beğenirseniz sevinirim (genelde criminal case ile ilgili şeyler olacak ama bir kaç şey ekleyebilirim. Bu arada hikayemde argo kelimeler olabilir) Polislikte napıcağınızı hiç bildiniz mi? Yada ne olduğunu ...