Hoşgeldin Geçmiş

Talihsiz

Fırat 10 yaşında küçük bir çocuktu.Hem okul gitmesi hem de para kazanması gerekiyordu.Bu hayat onun yaşına göre fazla büyüktü.

Babası vefat etmişti. Bir küçük kız kardeşi vardı. Bir de annesi.Hayattaki varı yoğu bu iki insandı.Onlara ekmek götürmek aile için büyük mutluluktu. Babasını henüz 5 yaşındayken kaybetmişti. Beyin tümöründen vefat etmişti adam.
Aslında ameliyat olabilirdi ama paraları yoktu . Göz önünde yavaş yavaş yitirmişti adam varlığını. O yüzden Fırat çok korkardı bu hastalıktan.

Derslerinde başarılı bir çocuktu. Eğer okuyabilirse iyi bir yerlere geleceği aşikardı. Bu hayat kargaşasını kaldırıp , hem de çalışıp para kazanması takdir edilesiydi. İzmir'in bir tatil köyünde küçük bir evde yaşıyorlardı.Hafta sonları ve okul çıkışları kendi yaptığı el oltalarını iskelede satar geçinmeye çalışırdı annesi ise kendi yaptığı el emeği göz nuru örgülerini oylarını bir sene boyunca yapar, yaz gelince turistlere ve başka şehirlerden gelenlere satardı. Bu gelir onlara zar zor geçinmelerine yeterdi.Bu talihsiz hayat koşturmacasından hiç şikayet etmiyordu. Fakat ağır geldiği yüzünden belliydi. Yüzünden yetişkin bir çocuk edası seziliyordu.

Okulu severdi onun için bir nevi dinlenme yeriydi. Melis, Fırat'ın bebeklik arkadaşı , küçüklük aşkıydı .
Melis , orta halli bir ailenin çocuğu- ydu. O da Fırat' a düşkündü, ne zaman Fırat' ın başı sıkışsa ne zaman bir derdi olsa onun hareketlerinden anlar, yardım ederdi. Fırat için çok değerli insanlardandı. Bu talihsiz büyük yaşamında onu mutlu eden destekçisi olan nadir insanlar vardı. onlara aynı şekilde karşılık verirdi.