4.5

17.1K 1K 148
                                    

Evin kapı zili çaldığında izlediğim filmi dondurdum ve annem olduğunu düşünerek kapıyı açmaya gittim.

Kapıyı açıp karşımda ellerini cebine sokmuş bekleyen Justin'i görünce geri kapatmak istesem de bunu yapmadım.

"Burada ne işin var?" dedim birinin bir şey demesi gerektiği için. Konuşmak istemediğim için ondan okulun geri kalan günü boyunca saklanmam gerekmemişti çünkü daha sonra onu hiç görmemiştim.

"Konuşmamız gerektiğini düşündüm," dedi olduğu yerde adımlayıp. "Bak, sanırım birden yanımda tanımadığın birini görünce yanlış düşündün ama o sadece arkadaşım. Senin o çocukla arkadaş olman gibi o da benim arkadaşım."

O anlatırken durup arka taraftaki ağaca baktım. Dün karşı komşuyu rahatsız ettiği için bazı dalları kesilmişti. Şimdi oldukça kel görünüyordu. 

"Elsa?" dediğinde yine Justin'e dönmek zorunda kaldım. Ona durup peşimden gelmek yerine orada kaldığı için nasıl üzüldüğümü anlatmak istiyordum, yanında öyle güzel bir kızı görünce kendime güvenimin nasıl düştüğünü söylemek istiyordum, günün geri kalanında nerede olduğunu sormak istiyordum.

"Sorun değil," dedim omuz silkip. "Bunun hakkında düşünmemiştim bile?"

"Gerçekten mi?" derken verdiğim tepki onu oldukça şaşırtmış gibi görünüyordu. 

"Evet," dedim gülümsemeye çalışıp. "Sorun yok."

"Şey," dedi ne diyeceğini bilemiyormuş gibi etrafa bakınıp. "İyi."

"Gitsen iyi olur," dedim artık gitsin istediğim için. "Annem birazdan gelir ve gerçekten böyle kapıma gelmenden falan hoşlanmaz. Onunla sorun yaşamak istemiyorum."

"Tamam," dedi kafasını sallayıp. "Sonra görüşürüz güzelim."

Bir adım attığında beni öpeceğini anladım. Geriye gidip, "Görüşürüz," diye mırıldandım ve kapıyı suratına kapattım.

When you don't want me to move

But you tell me to go

What do you mean?

Screenshot Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin