Chapter 6

477 37 19
                                    

Bölüm 6 "Dertler viskiyi sever."

Eve geleli birkaç saat olmuştu. Alışveriş merkezinde olanlar aklımdan çıkmıyordu. Düşündükce kafam karışıyor. Beynim dönüyordu.

Hangi kaçık çarpıştığı kişinin zorla telefon numarasını alıp bir de aramasını bekleyebilirdi ki?

Bu resmen delilikti. En azından ben öyle düşünüyordum. Telefonumun melodik sesini duyunca önümdeki orta sehpaya uzanıp telefonu bir hamlede elime aldım.

Bir yeni mesaj bildirimini görünce ister istemez kaşlarım çatıldı. Kimden gelebilirdi ki? Oyalanmadan mesaj kutusuna girdiğimde mesajın Tyler'dan geldiğini farketmem geç olmadı.

Gözlerimi devirdikten sonra mesajı okumaya başladım. "Selam güzellik. İddialı ve bir o kadar da ilginç tanışma oldu. Araman için hâlâ geç değil. Unutma aramanı dört gözle bekliyorum. -Tyler."

Cevap yazmadan telefonu kilitleyip orta sehpaya geri koydum. Daha sonra aklıma gelen fikir ile telefonu tekrar elime aldım. Sierra'ya mesaj atıp bir gece kulübüne gitmemizi isteyecektim. Los Angeles'da sevgili ailemle katıldığım davetlerde babamın gözetiminde en fazla bir bardak alkol alabiliyordum.

Bir bardak ile de sarhoş olunmuyordu zaten. Bir geceliğinede olsa sarhoş olup bütün dertlerimi unutmak, hayatın tadını çıkartmak istiyordum. Bunu tek başıma da yapabilirdim.

Fakat kaç yıldır koruduğum bekaretimi bir hiç uğruna gece kulüpleri köşelerinde vermek de istemiyordum. Sonunda rehbere girip Sierra'ya mesaj attım. "Hazırlanın kızlar bu gece dertler için içmeye gidiyoruz.

* * * * *

Bir tarafımda eteğini çekiştirip duran Sierra bir diğer tarafımda ise mavi gözleri ile etraftaki erkekleri göz hapsine tutan Claudia ile içeri girdim. İçeri girmemizle birlikte yoğun alkol ve ter kokusu midemi bulandırmaya yetmişti.

Yüksek müzik sesi kulaklarımdaki baskıyı arttırırken birbirine yapışmış bedenleri iterek çoktan bar bölümüne gelmiştik. Elbise giymemenin rahatlığıyla bar taburesinde yayıldım.
Karşı taraftan elindeki bez ile bardakları kurulayan barmen bizi farkendince elindeki bezi bırakarak bu tarafa ilerledi. "Merhaba bayanlar ne alırdınız?" Barmenin sorusuna karşılık Sierra tekila, Claudia ise vodka almayı tercih etmişti.

Sıra bana geldiğinde dudağımı yalayarak konuştum. "En ağır viskinizden istiyorum." Barmen başıyla onayladığında etrafımı incelemeye yeni fırsat bulabilmiştim. Her bir köşede yiyişen çiftler ve deli gibi dans edenlere rastlamak zor birşey değildi.

Gözlerim hâlâ etrafta gezinirken odak noktam bu sefer başka bir yer olmuştu. O buradaydı. Bir an onu kaç gün görmediğim geldi aklıma. Yutkundum. Onu görmek nedense kalbimin teklemesine sebep olmuştu.

Üzerinde nefesimin kesilmesine neden olan siyah bir pantolon ve siyah bir tişört vardı. O ve siyah. Ciddi anlamda harika bir ikiliydi. Tek gelmemişti. Yanında dört arkadaşı daha vardı.

Ela gözleri çözemediğim bir şekilde etrafta boş boş dolanıyordu. Beni farketmesini istemediğim için önüme döndüm. Barmen viskiyi bardağa doldurup masaya koydu. Çekinerek bardağı elime aldım.

Bir anlık deli cesareti ile tüm bardağı fondipledim. Yakıcı his boğazımdan mideme doğru yol aldı. İstemsizce yüzümü buruşturdum. Ama bu his iyi hissettirmişti.

Kaç bardak içtiğimi hatırlamıyordum. Sierra'nın itirazlarına karşı içmeye devam etmiştim. Claudia nerelerdeydi bilmiyorum. Şuan onu pek düşündüğüm de söylenemezdi.

Midem bulanmaya başlamıştı. Bunu ağzıma gelen iğrenç safra tadından anlayabiliyordum. Hızla yerimden kalkıp tuvalet olduğunu düşündüğüm yere hızla girdim.

Gördüğüm şey ile şok oldum. Kızlar tuvaleti yerine erkek tuvaletine girmiştim ve sanırım ki tuvaletini yapan birkaç kişi görmüştüm.

Arkamı dönüp tam gideceğim sırada bir bedene çarptım. Sarhoşluğun verdiği mayışma ile yeri boyluyordum ki uzun kollar belimi sarmaladı. Yukarı doğru çekildim.

Ela gözler şuan da görmek istediğim en son şeylerdi. Bir dakika bakışmanın ardından pozisyonumuzu düzeltti. "Ne arıyorsun burada?" Diye sorduğunda verecek bir cevap bulamadım. Sahiden ne arıyordum burada?

Zar zor sesimi bulduğumda konuşmak adına dudaklarımı araladım. "Sana da merhaba yakışıklı ukala." Dediğime karşı sırıttı. "İsmim Zayn. Ama sen yakışıklı ukala da diyebilirsin." Sırıtan taraf ben oldum. Kelimeler benden istemsizce dudaklarım arasından dökülüyordu.

En kötüsü ise bunu durduramıyordum. "Bende Becky." Elimi sıkması için uzattım. O ise elimi tutmadı. Tam elimi geri çekiyordum ki elimden tutup beni kendine çekti. Onun yanında küçük kalan bedenim göğsüne çarptı. "Sarhoşsun." Devam etti. "Elini yüzünü yıkıyoruz ve sende eve gidiyorsun."

Onu görünce geçen mide bulantım tekrar kendini göstermişti. Hızla kollarından kurtulup tuvalete koşturdum. Boş bir kabin bulduğumda zorla yere çöküp içimdekileri boşalttım. Zayn ise arkamdan gelmiş şuan açıkta olan saçlarımı toplayıp geçtiğine dair birşeyler mırıldanıyordu.

Klozetin kenarlarından tutup ayağı kalktığımda elini belime yerleştirdi. Elimi yüzümü yıkadı ve kağıt havlu ile kurulamama yardımcı oldu. Titrek nefesimi dışarı bıraktım. "Teşekkür ederim." Susmayı tercih etti. Sustum.

Bar bölümüne gelince telefonu çaldığı için "Hemen dönüyorum. Sakın bir yere ayrılma." Demişti. Başımı sallamakla yetindim. Sierra'nın yanındaki bar taburesinde yerimi aldığımda yanımdaki bar taburesi çekilmiş başka biri oturmuştu. Bakmaya tenezzül etmedim.

Ama bir el bacaklarımda gezinirken içten içe titrediğimi hissettim. Yan tarafıma baktığımda sarhoş olduğu belli olan adam sırıtmakla yetindi. Elbise bile giymemiştim. Dar bir pantolon ile tahrik olunmaz ki. Bacağımdaki gezinen eli durdurup tiksinircesine kendimden uzaklaştırdım.

"Bana bir daha dokunayım deme." Sırıtarak konuşmaya başladı. "Hadi ama güzelim. Naz yapma altımda kıvrandığında böyle düşünmeyeceksin." Kolumu tutup beni ayağı kaldırdı. "Bırak beni."

"O ses tellerini altımda kıvranırken adımı inlemek için sakla." Elinde çırpınmaya başladığımda karşıdan elaları alev alev yanan Zayn'i gördüm. Elindeki telefonu kapatmış bu tarafa doğru geliyordu.

Birden yumruğunu adamın gözüne indirince çığlık attım. Kolumu tutan kolunu bırakmış şuan moraracağına emin olduğum gözünü tutuyordu. Aniden bir atak yapıp Zayn'e bir yumruk indirince attığım çığlık ile ağzımı kapattım.

Müzik sesleri kesildiğinde herkes başımıza toplanmıştı. Buradan hemen çekip gitmemiz gerekiyordu. Benim yüzümden başımız belaya girmişti. Ne olduğunu anlamadan bar masasındaki viski şişesini alıp adamın başında kırmak saniyelerimi aldı.

Zayn ilk başta afalladı. Sonra eli elime kilitlendi ve koşmaya başladık. Şuan tek bildiğim Zayn ile başımızın bela da olduğuydu ve biz nereye gideceğimizi bilmediğimiz halde koşmaya devam ediyorduk.

Ehehehe selam. Bu bölüm hem uzun hem de beğendiğim bir bölüm oldu. Uzun zamandır yazmıyordum. Telafi olarak düşünün. Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın uzun yorumlarınızı görmek istiyorum. Diğer bölüm kısa zamanda gelecek görüşmek üzere.

Only Me || z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin