just wine.

3 0 0
                                    

"Anne lütfen! Sizden ilk defa birşey istedi-"

"Valariena Navy Rosemary Rena Voltage! Bizden hergün birşey istiyorsun zaten. Prens Charles seninle konuşmak istiyormuş."

"Yüce tanrım! Bana bir daha öyle seslenme. Ve onun telefonu yok mu? Kraliyet zırvalıkları 21.yüzyılda da mı devam ediyor?"

"Hadi ama Charlotte un doğumuna az kaldı ve seninde Kate ile Cambridge'de olmanı istiyor."

"Cambridge mi? Siktiğimin Cambridge'ine gitmiyorum. Beth bana söylemedikçede gitmeyeceğim hem arkadaşlarım gelecek."

"Senin arkadaşın yokki!"

Sinirle telefonu yüzüne kapattım. Ardından meşur kraliçenin numarasını tuşladım.

"Ah Navy! Bu ne güzel süpriz. Beni aramanı neye borçluyum güzelim?"

"Beth ben eğer müsaitsen beş dakikanı alacağım."

"Tabiki tatlım. Prenseslere her zaman vaktim vardır."

"Teknik olarak bir prenses değilim. Ama herneyse, Prens Charles benim Kate'in yanında olmamı istemiş. Ama yarın yurtdışından arkadaşlarım bende kalmak için gelecekler."

"Kim bu gelenler?"

"Imm... Şöyle tarif ediyim, ünlü bir müzik grubunun üyeleri."

"Hımm. Önemli misafirler mi?"

"Sayılır. Hem onları davet edeli 1 ay olacak. Eğer erken giderlerse emin olun Kate'in yanına giderim."

"Senin için onunla konuşurum. Zaten Kate çok huysuz kimseyi istemiyor. Ah tabi o gereksiz kardeşi hariç"

"Teşekkür ederim kraliçe. Ve evet öyle. İyi günler. Ve unutmadan bana beş çayına gelmiyorsunuz artık. Üzülmeye başladım."

"En yakın zamanda tatlım. Şimdi bu yaşlı kadının çalışması gerek. Sonra görüşürüz."

Konuşmama izin vermeden kapattı. Ve tam 10 dakika sonra yaptığım fırında beyaz şarap soslu tavuk pişmişti. Masaya kadehleri koydum. Düşes ayağıma sürtündüğünde onunda aç olduğunu fark ettim.

"Düşes Kont gelin hadi sizide besleyeyim."

İkiside arkamdan gelirken bende elimdeki ton balığı konservesi ile ön bahçemdeki salıncağa oturdum. İkiside yanıma çıkınca konserveyi önlerine koydum ve onları beklemeye başladım.

****

Siyah minibüs kapıda durdu. Korumalar içeridekinlerin kimliklerini tespit etti. Ve onlar arabadan inip bahçeye girdiler. Kucağımda duran Kont'u yere indirip onların yanına gittim.

"Demek bir İngiliz daha bizle arkadaş olmak istiyor. Siz İngilizler niye bu kadar kibarsınız?"

"Daha önce benimle tanışmadın herhalde."

"Tanrı şahidim olsun o fazlasıyla kaba Cal! Bana neler demişti."

Gülüp Michael'a sarıldım. Ki ona sarıldığım zaman arkasındaki Ashton bana göz kırptı. Boğazımı temizleyip Michael'dan ayrıldım. Diğerleriylede selamlaşınca onları içeri aldım. Tabi bay İrwin alarjisinden dolayı kedilerimi alt kata göndermek zorunda kaldım. Bugün Manchester United ve Barcelona nın maçı vardı. Ve onlar gelmeden önce kanalda o açıktı onlarda direk maç izlemeye koyulmuşlardı.

"Açsınızdır diye düşünmüştüm. Açsınız demi?"

"Ah hemde nasıl!"

"Ah mükemmel. Mike benimle şarap seçmeye gelir misin?"

"Bende gelebilirdim."

Bunu söyleyen Ashton'a bakıp güldüm.

"Kedilerim alt katta. Ve şaraplarımı tuttuğum yerde."

Ardından Michael'ın kolunu tutup merdivenlere doğru onu sürükledim. Elimle bileğini tutmayı bırakmadım ama elimi gevşettim. Ve parmaklarımı yavaşça bileğinde oynattım.

"Söylesene ellerin nasıl bu kadar yumuşak."

"Hey ellerim yumuşak değil ben punk rockım herşeyim sert. Tanrım az önceki cümleyi yanlış anlama."

"Ah tabi herşeyinin sert olduğunu anlayabiliyorum. Ama daha görmedim."

Mahzen gibi olan yere girince Mike karşıdaki koltuğa oturdu. Ve dediğimin üzerine yutkundu. Ben ise yaklaşık yüz tane şarabın bulunduğu büyük dolabın önünde şaraplara bakıyordum.

"Ne demek istiyorsun?"

"Boşver. Daha önce şarap içtiniz değil mi?"

"Bu neden önemli?"

"Bilirsin tipiniz daha çok bira veya viski içicisi gibi. Şarap sana göre biraz 'yumuşak' bir içki."

Gülerken yüzümü Michael'a döndüm. Ve onu baştan aşağı süzdüm. Tanrı bu kadar mükemmel bir şeyi yaratmış olamazdı.

"Ama bira ondan 4 kat daha ucuz."

"Tanrın sen bir dünya yıldızısın bir şarabın parasını mı hesaplıyorsun?"

"Ah tabi çok kolay kazanıyoruz."

"Sadece bir şarap Mikey. Büyütme."

"Değil. Ben senin içinde büyüdüğün ortamlarda olabilmek için okulu, ailemi ve doğallığı bıraktım. Senin karşılıksız içine girdiğin hayatı yaşamak için sahte bir hayat yaşamaya başladım. Ama o senin için hala sadece bir şarap. "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I'm Not Princess   m.cHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin