...KIRIK KALBİN SESİ...
Not; Medya Şafak Tanrıçası Eos
Bölümde geçen şarkıların sıklıkla sorulması üzerine, bölümün sonunda şarkıların isimleri yer alacak.
Paige bir an için büyük çaplı bir film sahnesinin içine daldığını düşündü. Gerçekten de öyle olmasını diliyordu. Çünkü karşısındaki devasa büyüklükteki yaratıkların başka bir açıklaması olamazdı öyle değil mi?
Ağaçların arasından daha küçük boyutta olanları –ki onlar bile Paige'in üç katıydı- çıkıyordu. Ağaçları yıkarak ortaya çıkan iki yaratık ise dev gibiydi. İyiye benzer hiçbir yanları yoktu. Kimisinin ağızları keskin dişlerle sarılıydı, kimisinin ellerinde Paige'in boyu kadar uzun kıvrımlı kılıçlar vardı. Hepsinin gözleri ve tenleri siyahtı. Kimilerinin derileri koyu yeşildi ve siyah benekleri vardı. Şişkin kamburları nedeniyle dik duramıyor, maymun gibi uzun olan kolları yere değiyordu. Hırlıyor, tıslıyor ve avına bakan vahşi hayvan edasıyla hepsini tek tek süzüyorlardı.
Paige bedeninin korkudan bu kadar çok titreyebileceğini bilmiyordu. Aslında bunu öğrenmekte istemezdi. Elektrik akımına tutulmuşçasına titriyordu. Korkudan kaskatı kesilmişti. Parmağını oynatsa yaratıklar üzerine atılacak diye korkuyordu.
Yere yatıp ölü taklidi yapmam akıllıca olur mu?
Adeta bedeninde ki tüm kan çekilmişti. Nefes dahi alamıyor, dizlerinden aşağısı tutmuyordu. Burnunun ucuna kayan gözlüğünü geriye ittirmek istiyordu. Fakat titreyen parmaklarıyla bunu bile başaramayacağını düşünüyordu.
Diğerlerinden daha büyük olan iki yaratık burunlarını havaya kaldırarak kokladı. Dinozora benziyorlardı. Tenleri simsiyahtı. Dört ayaklarının üzerinde duruyorlardı fakat arka ayakları daha uzundu. Dinozor kafasına benzeyen kafalarının üzerinde boynuzları vardı. Bir köpek gibi, havayı koklayıp aradıklarını bulmuşcasına kükrediler.
Paige korkuyla yerinden sıçradı. Bacakları birbirine dolanarak poposunun üzerine yere düştü. İki dev yaratığın kükremesiyle yaratıklar bağırdı ve saldırıya geçtiler. Dinozora benzer yaratıklardan biri ormana doğru koşmaya başladı. Onunla birlikte yaratıkların bir kısmı ormanın farklı bölgelerine koşarak ilerledi. Diğerleri ise onlara saldırdı.
Kurtlar Paige'i daha büyük dehşete düşürerek dönüşüm geçirirken Jasmine arkasını döndü ve yerdeki Paige'e baktı. Bir şeyler söylüyor, bağırıyordu. Fakat Paige onu duyamıyordu. Tüm algıları kapanmıştı. Onlara doğru koşan dinozor yaratıktan gözlerini ayıramıyordu. Gözleri o kadar açılmıştı ki her an yuvalarından fırlayabilirlerdi.
Yüzüne inen tokatla genç kız sersemce etrafına bakındı. ''Kaldır kıçını!'' diye bağıran Jasmine, Paige'i kolundan tutarak ayağa kaldırdı ve ormana doğru ittirdi. ''Koş.''
Paige hâlâ gözlerini onlara doğru koşan boynuzlu yaratıktan ayıramıyordu. ''Koş Paige. Koş!'' Jasmine Paige'i kolundan çekiştiriyordu. Yaratık kükredi ve üzerine atılan kurdu havaya ayırarak sivri dişlerini etine geçirdi. Kurdun bedenini havaya atıp, ağzını genişçe açtı ve bir lokmada onu yuttu. Ardından tekrar kükreyerek saldırıya geçti. Paige onu esir alan şoktan sıyrıldı. Nefes nefese kalmış bir şekilde ''Onu yedi. Onu bir lokmada yuttu.''diye fısıldadı dehşetle.
''Paige yüzüne bu kez yumruk geçirmeden önce kendine gel ve koş. Yoksa bir sonraki lokmaları biz olacağız.''
Paige, Jasmine'e uyarak koşmaya başladı. Ormanın içine daldılar. Arkalarından yaratıklar ve o dev boynuzlu geliyordu. Diğerleri ormana dağılıp diğer kurtlara saldırmak üzere harekete geçmişti. Paige karşısına çıkan kütüklerin üzerinden atlıyor, ağaç dallarının altından eğilerek koşuyordu. Jasmine biraz ilerisinde koşuyordu. Omzunun üzerinden arkaya baktığında çekik gözleri kocaman açıldı. Bunun üzerine Paige arkasına bakmak için dönmek üzereydi ki Jasmine bağırdı. ''Arkana bakma. Bunu yapmak istemezsin.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Aşk 'Dolunayın Şarkısı' (Düzenleniyor / Devam Edecek)
FantasíaKitabın telif hakları bendedir. Herhangi bir durum karşısında gerekli işlemler yapılacaktır. Gözlerinizi kapatın ve Dolunayın şarkısına kulak verin. Size gerçek aşkı fısıldayacak... Savaşın ardından Olimpos dağı yaralarını sarıyor, gaflet uykusundan...